Tarihi Baştan Yazdıracak Yapılar:
“Gizlenen Türk Piramitleri”
Türk Piramitleri
Çin’in merkeze yakın şehirlerinden
biri olan Xian’da, ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı henüz tam olarak
belli olmasa da büyük oranda Türk izleri
taşıyan “piramitler” bulunuyor.
Beyaz
piramitler olarak adlandırılan bu yapılar, en büyüğü 300 metre olmak üzere,
geniş bir alana yayılmış irili ufaklı 100′e yakın piramitten oluşuyor. Şu
anda Çin sınırları içerisinde bulunan
piramitler, üzerinde araştırma yapılmasını engellemek için yasak bölge olarak
ilan edilmiş durumda. Bu nedenle tılsımını iyice arttırıyor ve insanlar o
piramitlerin içinde ne olduğunu daha çok merak ediyor…
İkinci Dünya Savaşı’nda Hindistan’dan
Çin’e yardım götüren bir Amerikan uçağının pilotu olan James Gaussman, bugün
beyaz piramitlerin bulunduğu bölgenin üzerinden uçarken bir arıza nedeniyle
yere yaklaşmak zorunda kalmış ve yaklaştığı arazide doğal olmadığı çok
rahatlıkla anlaşılan tepeciklerin olduğunu görmüştür. Görevi bitirdikten sonra
ilk iş olarak istihbarat raporunda bu piramitlerden de söz etmiş ve bunların
sığınak olabileceğini not etmiştir. Alman araştırmacı Hartwig Hausdorf, aldığı
bilgilerden hareketle bu piramitleri keşfetmek üzere yola koyulmuştur. İlk
ciddi çalışmayı yapmış ve bugün elimizde olan bilgi ve belgelerin büyük kısmını
bilim dünyasına kazandırmıştır. Daha sonra beyaz piramitlere merak uyanınca,
Çin bu araziye girişi yasaklayarak piramitlerdeki gizli tarihin ortaya
çıkmasını engellemeye başlamıştır.
Bu piramitler üzerinde gizli yollarla
yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bilgilere göre, en büyüğü 300 metre
olan beyaz piramitler Türk izleri taşıyan ve içerisinde Türklere ait olduğu
sanılan kurganlar, mumyalar ve yazılı taşlarla dolu birer tarihi kaynaktır.
Fakat baskıcı tutumundan taviz vermeyen Çin hükümeti, belki de tarihi yeniden
yazdıracak kadar ciddi bilgilere ulaşabileceğimiz bu anıtsal alana girişi
yasaklamış ve araziyi ciddi bir koruma altına almıştır. Bir km’lik geniş bir
alana yayılan piramitlerin çoğu taştan değil, kil ve kerpiçten yapıldığı için
geçen binlerce yılın ardından büyük oranda yıpranmış veya köylüler tarafından
tahrip edilmiştir. Altında binlerce yıllık bir tarih bulunan bu piramitlerin
parçaları, ne yazık ki Çin’in baskıcı tutumu nedeniyle köylüler tarafından
parçalanarak bağ – bahçe işlerinde, ev ve tarla yapılarında kullanılmaktadır.
Kayıp Mu Kıt’ası hakkında
geliştirdiği tezlerle bilinen James Churchward adlı araştırmacının verdiği
bilgilere göre, bundan 15 bin yıl önce piramitlerin bulunduğu alanda “Büyük
Uygur İmparatorluğu” hüküm sürmekteydi. Bu nedenle bu piramitlerin Uygurlara
ait olduğu düşünülmekte, bu imparatorluğun altın çağını yaşadığı M.Ö. 5.000 –
15.000 arasında yapıldığı varsayılmaktadır. Ayrıca bilindiği üzere insanları
mumyalayan ilk millet Mısırlılar değil, Altay Türkleridir. Piramitlerin
içerisindeki kayalarda bulunan şekillerin ve tabletler – kurganlar üzerinde
bulunan tamgaların Ön Türk yazısının temeli olma ihtimali yüksektir. Tüm bunlar
yüzünden Çin, piramitlerin Eski Türk uygarlıklarının gelişmişliğini ortaya
koyacak bu tarihi yapıları dünyadan gizlemeye çalışmakta, kendi toprakları
üzerinde böylesine büyük bir medeniyetin var olmasına sindirememekte ve Türk
düşmanlığını fiili olarak ortaya koymaktadır.
Yakın zamanda, bu piramitlerin
bulunduğu alana en yakın yerleşim birimindeki yerlilerden birini ikna ederek
piramitlere girmeyi başaran bir grup Türk’ün elde ettiği bilgiler ortaya çıktı
ve beyaz piramitler yeniden merak konusu oldu. Piramitlerin içerisindeki
mumyaların, Mısır piramitlerindekinden çok daha eski tarihlerde yapılmış
olması, mumyalarda at kılından ameliyat yapıldığına dair izlere rastlanılması
ve Mısır biliminin ötesinde bir mumyalama tekniğinin kullanılması piramitlerin
aslında hafife alınmayacak kadar değerli bir inceleme alanı olduğuna işaret
etmektedir. M. Ö. 3000′li yıllarda yapılmış olduğu düşünülen bu tarihi yapılar,
Ön Türkler ’de gelişen bilim ve tekniğin Mısırlılara öğretilmiş olabileceğini
de düşündürmektedir.
Kullanılan taşların açık renkte
olması ve uzaktan bakıldığında toprak renginden daha açık bir yapının görünmesi
nedeniyle “beyaz piramitler” denilen bu eserler, kuşbakışı görüldüğünde çok
dikkat çekmesin diye kızıl Çin tarafından ağaçlandırılmış ve doğal bir görünüm
kazandırılmıştır. Öyle ki piramidin çok yakınına vardığınızda bile, orada
küçükçe bir dağın var olduğuna inanmanız muhtemeldir. Ayrıca piramitlerin bir
kısmı, çevrede yaşayan köylüler tarafından yağmalanmış veya tahrip edilmiştir.
Piramitlerin çevresinde tarlası bulunan köylülerin piramitleri “tılsımlı
mağaralar” olarak algıladıkları ve hastalıkların iyileşmesi için piramitleri
ziyaret ettikleri bilinmektedir.
Türk Piramitleri
Oluşturulduğu döneme dair “Uygur
İmparatorluğu” ile ilgili bazı bilgilerin ortaya atıldığı şu dönemde, bu konu
iyice araştırılmalı ve Çin’in hâlâ anlam verilmeyen bu koruma çabası aşılarak
gizli Türk piramitleri üzerinde ciddi araştırmalar yapılmalıdır. Oradaki yazılı
taşlar, en eski Türkçe olarak bildiğimiz Göktürkçenin Göktürkçe temelini
oluşturacak yazılı kaynaklar olabilir. Köylülerin söylediği üzere oradaki
kurganlardan biri, yüce Türk Oğuz Kağan‘a ait olabilir. Göçebe sanılan Türk
Ulusu’nun, piramit yapabilecek kadar yerleşik yaşamla iç içe olduğu ve bilim –
teknikte ne kadar ilerlediği ortaya konulabilir. Tarihin seyri Uygur
Türklerinin bıraktıkları bu tarihi eserle değişebilir ve Türkler’in tarihini
Orta Asya‘nın daha gerisinde aramak gerektiği görülebilir…
Kuşkusuz bunlar için barbar ve kızıl
Çin’e rağmen büyük çalışmalar yapılarak ortaya koyulabilir.
Tanrı TÜRK’ü korusun!
Orkun KUTLU
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…