Sultan
II.Mehmed Han (Fatih Sultan Mehmed), Hazreti Peygamber'in manevi müjdesi
("İstanbul muhakkak fethedilecektir. Bu fethi yapacak hükümdar ve ordu ne
mükemmel insanlardır" Hadîs-i Şerîf) ve Osmanlı İmparatorluğu'nun geleceği
açısından İstanbul'u fethetmek istiyordu.
Fatih
Sultan Mehmed, büyük gayesini gerçekleştirmek için, Macarlara, Sırplara ve
Bizanslılara karşı yumuşak davranıyordu. Amacı Haçlıların birleşmesini önlemek,
onları tahrik etmemek ve zaman kazanmaktı. Bin yıllık tarihinin sonuna gelmiş
olan Bizans küçüle küçüle sadece İstanbul şehrinin sınırları içinde hüküm süren
bir devlet durumuna düşmüştü. Ancak buna rağmen Bizans'ın varlığı,
Balkanlardaki Türk hakimiyeti açısından tehlikeli oluyordu. Bizans
İmparatorları, Anadolu'daki çeşitli siyasi güçleri de Osmanlı aleyhine
kışkırtmaktan geri kalmıyorlardı. Hatta zaman zaman Osmanlı şehzadeleri
arasındaki taht kavgalarına karışıp devletin iç düzenini bozuyorlardı.
İstanbul'un Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyeti altında girmesi, ticari ve
kültürel yönden önemli bir avantajın daha ele geçirilmesi demekti. Boğazlar tam
anlamıyla kontrol altına alınacak ve bu sayede, Karadeniz ticaret yolları ele
geçirilmiş olacaktı.
Karamanoğulları
meselesini çözen Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'un fethi için gerekli
hazırlıklara başladı. Devrin mühendislerinden Musluhiddin, Saruca Sekban ile
Osmanlılara sığınan Macar Urban Edirne'de top dökümü işiyle görevlendirildi.
"Şahi" adı verilen bu topların yanında, tekerlekli kuleler ve aşırtma
güllelerin üretilmesi (havan topu) yapılan hazırlıklar arasındaydı. Yaptırılan
bu büyük toplar İstanbul'un fethedilmesinde önemli rol oynadı. Yıldırım
Bayezid'in İstanbul kuşatması sırasında yaptırdığı Anadolu Hisarı'nın
karşısına, Rumeli Hisarı (Boğazkesen) inşa edildi. Bu sayede İstanbul
Boğazı'nın kontrolü sağlanacak, deniz yoluyla gelebilecek yardımlara karşı
tedbir alınmış olacaktı. 400 parçadan oluşan bir donanma inşa edildi. Turhan
Bey komutasındaki bir Osmanlı donanması Mora'ya gönderildi ve İstanbul'a yardım
gelmesi engellendi. Eflak ve Sırbistan ile var olan barış antlaşmaları
yenilendi. Macarlarla da üç yıllık bir antlaşma yapıldı. Osmanlıların bu
hazırlıkları karşısında, Bizanslılar da boş durmuyordu. Surlar sağlamlaştırılıyor
ve şehre yiyecek depolanıyordu. Ayrıca Bizans İmparatoru Konstantin, Haliç'e
bir zincir gerdirerek, buradan gelecek tehlikeyi önlemeye çalıştı. Aynı zamanda
Haçlı dünyasından yardım isteniyor, Papa ise yapacağı yardım karşısında Katolik
ve Ortodoks kiliselerinin birleştirilmesini istiyordu. Ancak Katoliklerden
nefret eden Ortodoks Rumlar, Roma kilisesine bağlanmak istemiyor,
"İstanbul'da Kardinal külahı görmektense, Türk sarığı görmeye
razıyız" diyorlardı.
Fatih
Sultan Mehmed, hazırlıklar tamamlandıktan sonra, Bizans İmparatoru Konstantin'e
bir elçi göndererek, kan dökülmeden şehrin teslim edilmesini istedi. Fakat
İmparatordan gelen savaşa hazırız mesajı üzerine, İstanbul'un kara surları
önüne gelen Osmanlı Ordusu, 6 Nisan 1453'de kuşatmayı başlattı. Osmanlı
donanması ise Haliç'in girişinde ve Sarayburnu önünde demirlemişti. Ordu;
merkez, sağ ve sol olarak üç kısma ayrıldı. 19 Nisan'da yapılan ilk saldırıda,
tekerlekli kuleler kullanıldı ve bu saldırı ile Topkapı surlarından burçlara
kadar yanaşıldı. Osmanlı Ordusu'ndaki er sayısı 150.000 ile 200.000
arasındaydı. Bu kuvvetlere Rumeli ve Anadolu beylerine bağlı çeşitli kuvvetler
de katılmıştı. Çok şiddetli çarpışmalar oluyor, Bizanslılar şehri koruyan
surların zarar gören bölümlerini hemen tamir ediyorlardı. Venedik ve
Cenevizliler de donanmalarıyla Bizans'a yardım ediyorlardı. Fatih Sultan
Mehmed, Osmanlı donanmasının kuşatma sırasında yeterince kullanılamadığını ve
bu yüzden kuşatmanın uzadığını düşünüyordu. İstanbul'un Haliç tarafındaki
surlarının zayıf olduğu biliniyordu. Bizans bu bölgeye zinciri bu nedenle
germişti. Yüksekten atılan taş gülleler Bizans donanmasından bazı gemileri
batırmıştı fakat bir kısım donanmanın Haliç'e indirilmesi kesin olarak
gerekliydi. Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'un fethedilmesini kolaylaştıracak
önemli kararını verdi. Osmanlı donanmasına ait bazı gemiler karadan çekilerek
Haliç'e indirilecekti. Tophane önündeki kıyıdan başlayıp Kasımpaşa'ya kadar
ulaşan bir güzergah üzerine kızaklar yerleştirildi. Gemilerin, kızakların
üzerinden kaydırılabilmesi için, Galata Cenevizlilerinden zeytinyağı, sade yağ
ve domuz yağı alınarak kızaklar yağlandı. 21-22 Nisan gecesi 67(yada 72) parça
gemi düzeltilmiş yoldan Haliç'e indirildi. Haliç'teki Türk donanmasına ait toplar,
surları dövmeye başladı. Ciddi çarpışmalar cereyan etti. Bundan sonraki
günlerde top savaşı, ok, tüfek atışları, lağım kazmalar, büyük ve hareketli
savaş kulelerinin surlara saldırıları devam etti. Kuşatmanın uzun sürmesi ve
kesin başarıya ulaşılamaması askerler arasında endişe yarattı. Ancak,
İstanbul'u her ne şartta olursa olsun almaya kararlı olan Fatih Sultan Mehmed
kumandanların ve alimlerin de bulunduğu bir toplantı düzenledi.
Cesaretlendirici bir konuşma yaptıktan sonra, 29 Mayıs'ta genel saldırının
yapılacağına dair kararını açıkladı. Çarpışmalar sırasında Bizans'ı koruyan
surlar üzerinde kapatılması mümkün olmayan gedikler açılmaya başlamıştı. Surlar
içerisine küçük sızmalar oluyor, ancak geri püskürtülüyordu. İlk defa Ulubatlı
Hasan ve arkadaşlarının şehit olmak pahasına tutunmayı başardıkları İstanbul
surları, artık direnemiyordu. 53 gün süren ve 19 Nisan, 6 Mayıs, 12 Mayıs ve 29
Mayıs'ta yapılan dört büyük saldırıdan sonra Doğu Roma İmparatorluğu'nun 1125
yıllık başkenti olan İstanbul, 29 Mayıs 1453 salı günü fethedildi.
İstanbul'un
fethi, çok önemli sonuçları da beraberinde getirdi. Fatih Sultan Mehmed,
İstanbul'un fethinden sonra batıdaki hakimiyeti pekiştirmek, sınırları
genişletmek, İslam'ı en uzak yerlere kadar yaymak ve Hıristiyan birliğini
bozmak amacıyla Avrupa üzerine bir çok seferler düzenledi.
İç sonuçlar
1) O zamana kadar sadece bir devlet
olan Osmanlı, artık bir imparatorluk haline gelmişti.
2) Anadolu ve Balkanlar arasındaki
geçişlerde bir engel olan Bizans yıkılmış, arada engel kalmamıştı.
3) Birçok kere Osmanlı şehzadelerini
ve Avrupa ülkelerini kışkırtan Bizans artık bunu yapamayacaktı.
4) İslam dünyasında Osmanlı Devleti
daha saygın bir hale gelmişti.
5) Hz. Muhammed'in hadis-i
şerifindeki o kumandan, Fatih Sultan Mehmed olmuş ve peygamberin övgüsünü
almıştı
Dış
sonuçlar
1) Avrupa ve Balkan devletlerinin
Osmanlı'yı Balkanlar'dan atma çabaları sonuçsuz kalmıştı.
2) İstanbul'dan İtalya'ya kaçan
sanatkârlar ve bilim adamları, Rönesans ve Reform hareketlerini
hızlandırmışlardı.
3) Dünyanın en büyük
imparatorluklarından olan Doğu Roma İmparatorluğu tamamen yok olmuştu.
4) Orta Çağ kapanıp Yeni Çağ
başlamıştı.
5) Ticaret yollarının birer birer
Türklerin eline geçmesi Avrupalıları yeni ticaret yolları bulmaya zorladı ve
coğrafi keşifler ortaya çıktı.
6) Büyük ve kalın surların toplarla
yıkılabileceğini gören Avrupa, bu yöntemi derebeylikler üzerinde denemiştir.
Böylelikle küçük derebeylikler yıkılıp yerine büyük krallıklar kurulmuştur.
7) İstanbul'dan ayrılan Bizanslı
bilginler, Avrupa'da Reform hareketlerini başlatmışlardır.
Fetih Marşı
Yelkenler
biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan
çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle
surun dişleri sökülecek
Yürü, hala
ne diye oyunda oynaştasın ?
Fatih'in
İstanbul’u fethettiği yaştasın.!
Sen ne
geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de
destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok
gibidir taşıdığın değerden...
Elde
sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatih'in
İstanbul’u fethettiği yaştasın.!
Yüzüne
çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster:
Kabaran sular nasıl yıkar bendini ?
Küçük
görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık
abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in
İstanbul’u fethettiği yaştasın.!
Bu kitaplar
Fatih’tir, Selim’dir, Süleyman’dır.
Şu mihrap
Sinanüddin, şu minare Sinan’dır.
Haydi artık
uyuyan destanını uyandır.!
Bilmem,
neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen
de Fatihler doğuracak yaştasın.!
Delikanlım,
işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin...
Millet yürüyecek arkandan !
Sana selam
getirdim Ulubatlı Hasan'dan ....
Sen ki
burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih'in
İstanbul’u fethettiği yaştasın.!
Bırak,
bozuk saatler yalan yanlış işlesin !
Çelebiler
çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü
aslanım, fetih hazırlığı başlasın...
Yürü, hala
ne diye kendinle savaştasın ?
Fatih'in
İstanbul’u fethettiği yaştasın.!
Arif Nihat
ASYA