ötüken
ülkesi şiiri ziya gökalp & tahlili oto-akış (by ilhan gül)
2.
Türk gençleri yalvardılar Hakan'a:
“Boru
çaldır, ruhlarımız uyana...
Cenk
edelim, yayılalım cihana.”
--
Yayılmaktır Türk soyunun turası!
Böyle
diyor Oğuz Han'ın yasası!
3.
Hakan dedi: “Anayurt’tan bıkılmaz,
Boş
bulunup eve düşman tıkılmaz.
Yabancılar
çıkarılır, çıkılmaz.”
--
Toplanınız, vatanınız burası!
Böyle
diyor Oğuz Han’ın yasası.
4.
Önce yaddan temizlensin yurdunuz.
Yuvasında
yalnız kalsın kurdunuz;
Bir
gün gelir yine arar ordunuz:
--
Atalardan kalan büyük mirası.
Böyle
diyor Oğuz Han’ın yasası.
5.
Şimdi dışı değil, içi almalı,
Her
yerine demir kökler salmalı,
Türk,
Ötüken ovasında kalmalı.
--
Bugün ona yeter bu gök yaylası;
Böyle
diyor Oğuz Han’ın yasası.
6.
Ekin eksin yerden altın toplasın,
San’at
yapsın, sırlarını anlasın
Tacir
olup garba kervan yollasın
--
Yurt şenletmek olsun yeni sevdası;
Böyle
diyor Oğuz Han’ın yasası.
7.
Hakan sustu, Türk gençleri yürüdü
Arkasından
tezgâhları sürüdü;
Her
tarafı iş ordusu bürüdü...
--
Buymuş meğer Türk’ün Kızılelması
Böyle
demiş Oğuz Han’ın yasası.
8.
ÖTÜKEN ŞİİRİNİN ÇÖZÜMLEMESİ Çözümleyen: Ahmet KABAKLI
9.
Ötüken’in Anlamı ► “Ötüken”,
eski Türk vatanının (belki sembolik) adıdır. Bugün, bizim için Ötüken,
Türkiye’mizdir. Nitekim, açıklayacağım şiirde Ziya Gökalp da bu manayı
kullanmaktadır.
10.
Başlamadan önce… ► Şiirin yorumuna başlamadan önce, Bilge Kağan’ın, 731’de ölen
kardeşi Kül-Tigin
adına kazdırdığı nefis Türkçeli kitabenin birkaç cümlesini hatırlayalım. Yazılı
Türk tarihinin başlangıcında duran Bilge Ata’nın bu sözleri, her çağ ve
nesildeki insanlarımıza, vatanseverlik düsturu olarak bulabilecekleri en güzel
sözlerdir:
11.
Bilge Kağan’ın ağzından… “... Bilgisiz kağanlar tahta oturmuşlar. Emirleri
yersiz, kötü imiş. Beyleri ve halkı âsi olduğundan ve Çin kavmi de hilekâr,
kurnaz olduğu için, kardeşler kardeşlere karşı ayaklandıkları için, beylerle
halk arasında ayrılık olduğu için, ülkeli ve hakanlı Türk milletinin vatanı
çökmeye yüz tutmuş. Hakanı hükümsüz kalmış. Türk’ün asil erkek evlatları, Çin
hakanına kul, temiz kızları cariye olmuş. Türk beyleri Türk adlarını atarak Çin
beylerinin adlarını almışlar. Çin kağanına itaat etmişler. Elli yıl, işlerini
güçlerini ona vermişler.
12.
O zaman Türk halkı şöyle demiş: Ülkeli millet idim, vatanım şimdi hani? Kime il
kazandıracağım ben! Kağanlı millet idim, kağanım şimdi hani? Hangi kağana
hizmet edeceğim! Böyle deyip Çin hanına düşman olmuş. Türk Oğuz beyleri Türk
milleti işitin! Üstüne gök çökmese altta yer delinmese senin ülkeni, töreni kim
bozabilir! Türk milleti kendine dön, bağımsız güzel yurduna dön!
13.
Kendin bir kere yanıldın, kötülük ettin. Silahlar nereden geldi de seni dağıtıp
götürdü? Mızraklar hangi yerden geldi de seni sürüp götürdü. Ey kutsal Ötüken
milleti! Seni kimse götürmedi, sen kendin vardın! Doğuya gidenin gitti...
Batıya gidenin gitti... Vardığın yerde eline geçen şu oldu: Kanın su gibi aktı,
kemiğin dağlar gibi yığıldı yattı.”
14.
Gönderilmek istenen ileti ► Görüldüğü gibi, Türkiye’nin
her meydanı ve
her okuluna çerçeveler içinde yazılması gerekli olan bu “Bilge Ata” nutkunda, devlete itaat, vatana bağlılık, düşmana
aldanmamak, kapılmamak,
kültürde
bağımsızlık,
idare edilenlerle edenler arasında barış, anlayış, ayrıca iç barış... Bir
vatanda kalıp oraya hizmet etmek öğütlenmektedir. Bunlara uymayan “Kök-Türk”
kavminin nasıl mahvolduğu, sonra nasıl azar azar “Ötüken”de toplanarak,
kurtuluş savaşı vererek kendine geldiği anlatılmaktadır.
15.
Şimdi bu bilgiler ışığında GÖKALP’ın “Ötüken Ülkesi” şiirini anlamaya
çalışalım:
16. ► Şiirin tarihi 1914. Hem öğretici, hem lirik, hem yön verici, hem de biraz politik olan bu şiirde, anlamadığımız bir tek “Osmanlıca” veya uydurma kelime yok. Gökalp’ın dili
üzerindeki ilmi ve doğru görüşlerine uygun olarak “sade Türkçe, halk Türkçesi”
ile yazılmış. Bugün biz de bu dili yazmakta, canlı tutmakta, savunmaktayız.
17. ► Şiirde birkaç kelimeyi, iyi anlaşılmak için açıklayalım: “Yad:
el, yabancı” demek. “Tezgâh: teknik, sanayi, fabrika, atölye, fen vs.”
anlamlarında kullanılıyor. Kızılelma: Bilhassa Osmanlı tarihlerinde geçen bir
deyimdir. Çokluk “ülkü, ideal” manalarına gelmekle beraber daha çok, Türk’ün
yayılma, fetih, imparatorluk ülküsüdür. Mesela Fatih devrinde önce İstanbul,
sonra Roma, Türk’ün Kızılelması sayılmıştır. Birinciye ulaşılmış ve Fatih,
Otranto üzerinden ikinciye ulaşmak üzere iken merhum olmuştur.
18. ► Şiirin 1914’te yazılmış olması ilgi çekici. Birinci Dünya
Harbi’nin başlangıcındayız. Düşmanımız çok; Ruslar ve İngilizler
dâhil... 1911’de, “Turan” şiirini yayınlayarak: Vatan ne Türkiye’dir Türklere
ne Türkistan. Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan
19.
diyen Gökalp, 1914’te, İttihat ve Terakki iktidarının, fikir babalığı
sorumluluğunu da yüklenmiş olarak bu şiirde geçici bir süre için de olsa,
“fetih” töresini ve “cihana yayılma” tutkusunu bırakmayı öğütlüyor. “Ötüken”e,
vatana dönmeyi, oraya kök salarak, her türlü yabancıyı oradan atarak, fende,
teknikte, ticarette, tarımda gelişmeyi, zenginleşmeyi telkin etmektedir. “Büyük
Turan fethi rüyası” yerine “Şimdi dışı değil içi almalı” düsturunu koymaktadır.
Şiirin içinde tartışma zaten dikkati çeker.
20. ►Türk gençleri, Hakan’a
(devlet yetkililerine) savaş açması için yalvarıyorlar: “Boru çaldır,
ruhlarımız uyansın, cenk ile cihanı alalım... Oğuz Han’ın töresi budur”
diyorlar.
21.
Hakan ise “Bilge Kağan” gibi, onlara sağduyu öğütleri vermektedir: -- Hayır,
anayurda (Ötüken’e) bağlıyız. Yurdu boşaltıp düşman eline veremeyiz. Bu ova,
tarlalar, madenler bize yeter. Varlığımızı iyi kullanarak yurdu şenlendirelim.
Çağın en ilerisine kadar varalım. Millî sanat, felsefe, kültür ile yükselelim.
Ondan sonra nasıl olsa ruhumuzda var olan fatihlik cevheri yine depreşir.
Ordumuz “Bir gün gelir yine atalar mirası olan yayılma töresini arar bulur”
Ancak bu, Ötüken’de kalarak kendi devlet ve ülkemize hizmet etmemize bağlıdır.
22.
Şiirin yazılış amacı: ►Bu şiirin, 1914’te olmakla birlikte, “büyük harbe” girmemizden önce
ve hatta “harbe
girmenin lüzumsuzluk ve zararlarını” telkin için yazıldığını sanıyorum.
23. ►Şurası da
bilinmelidir: İttihatçılar da o savaşa, “Turan’ı almak” gibi bir ham hayalle girmemişlerdi. Hata, harbe girmekteydi.
Girdikten sonra maksat, OsmanlıDevletinin çok
geniş sınırlarını korumaktı. Fakat netice, bizim
mahvımız oldu.
24.
Şiirin ana düşüncesi: ► 1914’te, bu şiirin dile getirdiği düşüncenin Türkiye Cumhuriyeti’nin resmî görüş ve siyaseti olduğunu da, burada hatırlamalıyız.
Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” cümlesi,
bu manzumenin bir özeti
sayılabilir.
25.
Hazırlayan İLHAN GÜL
26.
Fon müziği: İlhan GÜL Bozuk Tuştakımından Dökülenler (tekezgi)