İran’ın
kuzey batı bölgesinde yaşayan Güney Azerbaycan Türkleri 2015 yılında inişli
yokuşlu bir siyasi süreç tecrübe ettiler.
İran’da Farsı ırkçılığına maruz kalarak yaşayan Güney Azerbaycan Türkleri çeşitli etkinlikler, nümayişler ve gösterilerle İran’da mevcut ırkçılığı protesto ettiler. Güney Azerbaycan Türkleri bütün eylem, protesto ve nümayişlerinde Türklük şuuru doğrultusunda Türk Kimliği üzerine vurgu yaptılar. Bu yazı kapsamında 2015 yılında Güney Azerbaycan Türklerinin öne çıkan faaliyetleri ele alınmıştır.
İran’da Farsı ırkçılığına maruz kalarak yaşayan Güney Azerbaycan Türkleri çeşitli etkinlikler, nümayişler ve gösterilerle İran’da mevcut ırkçılığı protesto ettiler. Güney Azerbaycan Türkleri bütün eylem, protesto ve nümayişlerinde Türklük şuuru doğrultusunda Türk Kimliği üzerine vurgu yaptılar. Bu yazı kapsamında 2015 yılında Güney Azerbaycan Türklerinin öne çıkan faaliyetleri ele alınmıştır.
Ön
Söz
İran’ın
kuzey batı bölgesinde yaşayan Güney Azerbaycan Türkleri 2015 yılında inişli
yokuşlu bir siyasi süreç tecrübe ettiler. İran’da Farsı ırkçılığına maruz
kalarak yaşayan Güney Azerbaycan Türkleri çeşitli etkinlikler, nümayişler ve
gösterilerle İran’da mevcut ırkçılığı protesto ettiler. Güney Azerbaycan
Türkleri bütün eylem, protesto ve nümayişlerinde Türklük şuuru doğrultusunda
Türk kimliği üzerine vurgu yaptılar. Bu yazı kapsamında 2015 yılında Güney
Azerbaycan Türklerinin öne çıkan faaliyetleri ele alınmıştır.
**
**
Tuzlu
Kampanya
2015
yılı Güney Azerbaycanlılar için İran’ın Urmu Gölü'nün kurutma çabasına itirazla
başladı. İran’da, Azerbaycan Türklerinin yaşadığı bölgede yer alan Urmu Gölü’nün kuruması bölgede yaşayan Türkleri göç etmek zorunda bırakacaktır.
Bilim adamlarının kuruma sonucu 30 milyar ton tuzun açığa çıkacağı uyarısında
bulunmasına karşın bölgede yeterli önlemlerin alınmaması Güney Azerbaycanlıları
bir kampanya başlatmaya yöneltti. Bu kampanya kapsamında Güney Azerbaycanlılar
kamera karşısına geçip sembolik bir hareketle kendi başlarına tuz döktüler.
Güney Azerbaycanlıların bu kampanyası toplum içinde yankı bulunca İran Devlet
Televizyonu tepki gösterip İRİB Haber kanalı bu kampanyayı yansıtarak Türk
bölücülerinin kampanyası olarak ele aldı. Bu faaliyetler üzerine “The Guardian” gazetesi uluslararası camiayı “Lake Urmia: how Iran’s most famous lake is
disappearing” makalesiyle Urmu Gölü'nü kurtarmaya çağırdı.
Tahran
Voleybol Maçı Olayları
18
Mart 2015'te İran’ın başkenti Tahran’da İran Voleybol Ligi final maçı gerçekleşti. Bu
maç Güney Azerbaycan Urmiye Belediye takımı ve Peykan Tahran takımı arasında
olmuştur. Güney Azerbaycanlılar maç esnasında 620x330-765x510 cm ebatlarında "Yaşasın Azerbaycan" pankartı açıp yaşasın
Azerbaycan tezahüratında bulundular. Fakat bu sebepten dolayı stadyumda İran Polisi bu
taraftarlara saldırdı. Onlarca genç tutuklanıp dövüldüler. Maçtan yayınlanan
karelere göre dövülen taraftarlar yaralanmışlar. Ayrıca dövülen 10 yaşındaki bir
çocuğun durumu kötü olup hastaneye kaldırılmış ve yoğun bakıma alınmıştı.
Tahran Polisinin bu saldırısı sosyal medyada yankı bulunca İran Azerbaycanı’nın
(Güney Azerbaycan) İran Meclisindeki milletvekili Nadir Gazipur polisin bu
vahşice girişimin kınayıp mecliste peşini bırakmayacağını söyledi. Bu olay İran
TV kanallarına da yansıdı ve ana haber bültenlerinde yer verildi. Gözaltına
alınan bu taraftarlar maça giderken yol boyunca “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” pankartı açmış ve kendi Facebook sayfalarında da paylaşmışlardı.
İran’ın
Bu İki Olaya Tepkisi
Bu
iki olay ardından İran Cumhurbaşkanı azınlıklardan sorumlu özel danışmanı ve
eski İran İstihbaratı Bakanı, Ali Yunesi Güney Azerbaycanlı Türk siyasilere
tepki gösterdi. İran’da yayınlanan Şark Gazetesi'ne konuşan Yunesi İran hükumeti
tarafından Pantürkist olarak nitelendirilen aktivistlerin Türklük doğrultusunda
yaptıkları çabalarına baskısını kınadı. İran’da etnik dillerinin eğitimi hakkında
konuşan Yunesi bu cümleleri sarf etti:
“Maalesef
bugün İran Türkçesi İstanbul Türkçesi ya Özbekçenin etkisi altında erimiştir.
Ancak bizim onun asaletini korumamız lazımdır. İran Türkçesi İran kültürü ile
eşleşmiştir. Azeri dili tamamen İranlı bir dildir. Azeri dili ile Türkçe
arasında ayrım tanıyanlar Pantürkistleridir. Bunlardır ki Azeri dilini İran’dan
ayırmak istiyorlar ve Azeri dilinin İranlı olmadığı kanaatindeler. Bu
Pantürkistler İranlı değiller. Yani İranlı düşünceleri yoktur. İran’da
konuşulan Türkçenin kaynağı İran olmadığı ve dışarıdan olduğuna rağmen bu dil
zaman zarfında İranlı olmuş ve İstanbul Türkçesi, Kazakça, Moğolca ve Özbekçe
ile fark ediyor. Ve Azeri ve İran Türkçesi İran dilinin yalnız bir şivesi
haline gelmiştir.”
Futbola
Maçında Türkiye Bayrağı Açıldı, Devrim Muhafızları Tepki Verdi
10
Mayıs 2015 tarihinde İran’ın başkenti Tahran şehrinde Güney Azerbaycan (İran
Azerbaycan’ı) Tebriz kenti futbol takımı Traktörsazi ve Tahran futbol takımı
İstiklal arasında futbol maçı gerçekleşti. Maç, Tahran’da olmasına rağmen
stadyumun yarısı Tahran’da yaşayan Türkler ve İran’ın diğer bölgelerinden
Tahran stadyumuna giden Güney Azerbaycanlı Türkler tarafından doldurulmuştur.
Maç, Tebriz takımının 4-1 galibiyeti ile sona erdi. Fakat İran Televizyonunda
yayınlanan bir kare İran’da sosyal medyada tartışmalara yol açtı. Resimde
görüldüğü gibi Güney Azerbaycanlı taraftarlar Türkiye bayrağı ile stadyuma
gitmiş ve oyun esnasında bayrağı açmışlar. Türkiye bayrağı Güney
Azerbaycanlılar tarafından dalgalandığı esnada İran TV3 kanalı bu kareyi
televizyonda yansıtmıştır. Bu olay İran Devrim Muhafızlarının tepkisine neden
oldu. Devrim Muhafızı komutanı General Asker Kerimiyan bu olay üzerine Farsnews
haber ajansına konuşup bu ifadelerde bulundu:
“Biz
Azerbaycanlı olmağımızla iftihar ediyoruz, fakat öyle bir mektebin çocuklarıyız
ki bizim için ilahi takva, dil ve etnikten daha üstün geliyor. Bunun için milli
birliğimize karşı hareketleri sert bir şekilde bastırmağa hazırız ve hiçbir
zaman fırsatçılar ile yabancı severlere fırsat vermeyeceğiz.”
İran
Cumhurbaşkanı Güney Azerbaycanlılardan Kırmızı Kart Aldı!
15
Mayıs 2015 tarihinde Tebriz’in Güney Azerbaycan Türklerini temsil eden
Traktörsazi Futbol Takımı Tahran’ın Neft-e Tahran takımı ile şampiyonluk
maçının finali için karşı karşıya geldiler. Maçı Traktör 4-1 kazandı. Maçın sona ermesinden sonra İran
Futbol Federasyonu haksız ve baskıcı tutumları nedeniyle Tebriz’in Sehend
Stadyum’unda Traktör taraftarları ve İran – Fars Şovenizminin Polis Kuvvetleri
arasında gerginliklere sebep olmuştur. Gerginlikler daha sonra 6 şehre sıçramış
ve onlarca genç gözaltına alınmış bir kişi de hayatını yitirmişti.
Bu
olaylar üzerine Güney Azerbaycan siyasileri Kırmızı Kart isminde kampanya
başlattılar. Bu kampanyaya katılanlar ilk önce Facebook ve sosyal medyada
profil resimlerini futbol maçlarında kullanılan kırmızı karta çevirip daha
sonra halktan 20 Mayıs tarihinde İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Tebriz
ziyaretinde Ruhani’ye kırmızı kart göstermelerini istediler. 20 Mayıs 2015
tarihinde İran Cumhurbaşkanı, Ruhani Tebriz’e gitti ve Güney Azerbaycan
halkı tarafından kırmızı kartlarla karşılandı. Ruhani’nin konuşması esnasında
binlerce kişi “Azerbaycan var olsun, İstemeyen kör olsun”, “Azerbaycan uyaktı,
Traktöre dayaktı” ve “Yaşasın Azerbaycan, Yaşasın Traktör” sloganlarıyla
nümayişlerde bulundular. Ayrıca Ruhani konuşmasını yaparken iki büyük pankart
açıldı. Pankartlar üzerine “Urmu Gölü'nü Kurtarın” ve “Türk Dilinde Eğitim
İstiyoruz” cümleleri yazılmıştı.
Ruhani
sloganlar etkisinde “Kimse Azerbaycan halkının duygularıyla oynamaya hakkı
yoktur!" dedi ve halkı sakinleştirmek istedi fakat sloganlar devam etti. Bunun
üzerine Ruhani Traktör İran takımıdır diye söyledi. Ruhani’nin konuşmasından
sonra kırmızı kart kaldıran insanlar İstihbarat ve Polis güçleri tarafından
gözaltına alındı.
Güney
Azerbaycan Türklerinden İran’a Uygur Tepkisi
2015
Ramazan ayı Çin hükümeti Uygur Türklerine baskıyı artırmış ve onlarca kişi
öldürülüp gözaltına alınmıştı. Uygurların durumu Güney Azerbaycan haber
siteleri ve sosyal medyaya yansıyınca Güney Azerbaycanlılar Doğu Türkistan Türkleri'ne destek çıktılar. İlk tepkide Beş yüz Güney Azerbaycanlı yazar ve
insan hakları aktivisti bir Uygur - Tebriz bildirgesi imzalayıp Çin’in Uygur
Türklerine karşı uyguladığı siyasetlere itiraz ettiler. Güney Azerbaycan haber
sitelerinde yayınlanan bilgilere göre Güney Azerbaycan Türkleri, Ramazan ayında
Çin yönetiminin ırkçı yaklaşımını kınayıp İran İslam Cumhuriyeti yetkilileri ve
Şii din adamlarından bu zulme karşı sessiz kalmamalarını istediler. Bildirgede
yer alan cümlelere göre Güney Azerbaycan Türkleri Doğu Türkistanlıların
bağımsızlık hareketlerini destekleyerek İran’dan bu konuda Türkiye ve
Azerbaycan Cumhuriyetleri yanında yer almasını istediler. İmzalayanlar içinde
ünlü Güney Azerbaycanlı yazar, şair, eski siyasi mahpus, molla ve insan hakları
aktivistleri vardı. İkinci tepki Tebriz sokaklarından geldi. Ramazan
ayının son Cuma gününde Cuma Namazından sonra Güney Azerbaycan Türkleri, Doğu
Türkistanlılar için sokağa çıktılar. Tebriz caddelerinde ellerinde Doğu Türkistan bayraklarıyla gösteri yapan
Güney Azerbaycanlılar İran yönetimini Uygur Türklerinin durumuna sessiz kaldığı için protesto ettiler. Bu protestoda Doğu Türkistan bayraklarını ellerinde
taşıyan insanlar İran polisi tarafından gözaltına alındılar. Protestocular
ellerinde “Uygur Türkleri de Müslümandır..!", "Bu ayrımcılık neden?” ve “Ölüm
olsun Komünist Çin’e” pankartları taşıyordu ki polis tarafından tazyik
edildiler.
Hani
Benim Ana Dilim Kampanyası
24
Eylül İran’da okulların açılış günüdür. İran yasalarına göre ülkenin yarıdan
çok nüfusunu teşkil eden gayri Fars etnikler Farsça eğitim almak zorundalar. Bu
sebepten otuz milyonu aşkın İran Türkü ve Güney Azerbaycanlılar
kendi ana dilleri olan Türkçe
yerine Farsça okuma mecburiyetinde kalmıştır ve bilinçli şekilde merkez yönetimi
tarafından Farslaştırılmaktadır.
Hükümetin
İran’da Türkçeyi yasak etmesine itiraz için bazı vatandaşlar “Türkçe Eğitim
Dili Olsun”, “Hani Benim Anne Dilim” ve “Türkçe Okul İstiyoruz” sloganlarıyla
okullar önünde fotoğraf çekip sosyal medyada paylaştılar ve böylece sivil
itaatsizlik kapsamında yer alabilecek bir kampanya gerçekleştirdiler.
Güney
Azerbaycan Çocuklarından Türk Dünyası Şöleni
2
Ekim 2015 tarihi Güney Azerbaycan’da Yalçın Gurubu’nun kuruluş yıl dönümüdür.
Yalçın Gurubu İran ve Güney Azerbaycan’da folklorik dans, müzik ve
çalışmalarıyla ünlüdür. Bu gurup kurulduğundan beri Güney
Azerbaycanlı çocuklar nezdinde
önemli yer bulmuş ve birçok aile Türk folklorik danslarını öğrenmek için
çocuklarını bu gurubun kurslarına göndermekteir. AZOH web sitesi haberine göre
bu sene Yalçın Gurubu şöleninde çocuklar tarafından hazırlanan programlar
davetlilere sunuldu ve İran’da gerçekleştirilen bu programı Türk Dünyası bayrakları
süslemiştir. Ayrıca resim galerisinde çocukların İran devletinin Güney
Azerbaycan'ın en büyük gölü olan Urmu Gölü' kurumasına duyarsızlığı hakkında
çizdikleri resimler dikkat çekti. Program’da Yalçın Gurubu tarafından eğitilen
bağlama sanatçıları türküler seslendirdiler.
Kasım
2015 Güney Azerbaycanlıların Türklük İsyanı
9
Kasım 2015 Güney Azerbaycan Türkleri, İran TV2 kanalında yayınlanan bir çocuk
programına itiraz için sokağa çıktılar ve İran coğrafyası bir hafta süren Güney
Azerbaycan Türklerinin itirazı ayaklanmasına şahit oldu. İlk itiraz Güney
Azerbaycan'daki (14) İran’ın Urmiye Üniversitesi öğrencileri tarafından gerçekleşti.
Öğleden önce Türk öğrenciler Ziraat Fakültesi önünde toplanıp rektörlük binasına
doğru yürüdüler. Ellerinde “Biz Türküz”, “Fars Irkçılığına Hayır” ve
“Azerbaycan Var Olsun / İstemeyen Kör Olsun” pankartları taşıdılar. Öğrenciler
rektörlük binası önünde toplanıp açıklama yaptılar. Üniversite, olaydan
önceden haberdar olduğu için Urmiye Milletvekili ve İran Meclisi Milli Güvenlik
Komisyonu sözcüsü Cavad Cehangirzade’yi üniversiteye davet etmişti.
Cehangirzade öğrencilere konuşma yaptı ve sakin kalmalarını istedi. Fakat
önceden protesto çağrıları şehirde dağıtılmıştı. Urmiye Üniversitesiyle aynı
zamanda Tebriz Üniversitesi öğrencileri İran TV2 programını benzer sloganlarla
protesto ettiler. 9 Kasım tarihinde saatler 16:00 civarını gösterdiğinde eş
zamanlı Güney Azerbaycan şehirleri halkın isyan ve itiraz sahnesine çevrildi.
Urmiye, Zencan ve Tebriz kentlerinde on binlerce Güney Azerbaycan Türkü
sokaklarda sloganlar eşliğinde yürüdüler. “Haray Haray Ben Türküm”, “Türklere
Karşı Irkçılığı Durdurun”, “Azerbaycan Milleti Çekemez Bu Zilleti”, “Türkçe
Eğitim Dili Olsun”, “Biz Ölmeğe Hazırız”, “Zencanlılar Kan Verir / Türk Diline
Can Verir” ve bunlara benzer sloganlarla caddeleri kapattılar. Marağa, Merend,
Sulduz ve Erdebil kentleri haberi duyunca sokaklara indiler ve aynı sloganlar
bu şehirlerde seslendi. İran Özel Hareket ve İran Polisinin sabrı tükendi ve
göz yaşartıcı bombalar ve coplarla halka karşılık verdiler. Halk geri çekilmedi
ve birkaç yerde halk ile polis arasında çatışma çıktı. İran yetkilileri bu
durumu görünce plastik mermiler kullanılmaya emir verdiler ve polis sert bir
şekilde Güney Azerbaycan Türkleri üzerine yürüdü. Yüzden fazla kişi gözaltına
alındı, gece yarısı İran İstihbaratı öğrenci evlerine baskın yaptı ve ateş
yatıştırılmaya çalışıldı. İran Radyo TV Kurumu başkanı resmi özür mektubu
yayınladı ve onlarca yetkili özürde bulundular. 9 Kasım akşamı Güney Azerbaycan
artık bu evreni geçtiğini gösterdi. İngilizce yayın yapan önemli haber
ajansları ve TV kanallarıyla beraber Türkiye’nin neredeyse tüm haber ajansları
ve bazı TV kanalları, GAZ Kuzey Azerbaycan haber ajansları ve TV kanalları,
Rusça yayın yapan haber siteleri ve Arap dünyası medyası Güney Azerbaycan
Türklüğünün ayaklanma haberini yaydı. Örnek için Güney Azerbaycan Türklerinin
ayaklanma haberi bu haber ajanslarında yer aldı: BBC World, Wahington Post,
Associated Press, Newyork Times, Radio Liberty, Al Jazeera, TRT World, Al
Arabiye, MSN News, Yahoo News, Voice Of Amerika, Yeni Şafak, Akit, UlusalKanal, Bengü TV, Spuntik, Milliyet, Buffalobreeze, ANS Pres, Kanal24, APA News,
OMAHA, CNS News, Big Story, Daily Mail, News Time, Herald Review, Türkistan,
Musavat, Mehmetcik TV, Haber Her Gün, İnter Az, Avangart, Avrupa İnfo ve
onlarca başka haber site ve TV kanalı ki hepsini sıralamak pek zor hale gelmiştir. 10
ve 11 Kasım tarihlerinde İran Türklüğünün itirazları devam etti. Tebriz, Marağa
ve Erdebil üniversitelerinde devam eden bu itirazlar Urmiye kentinde tekrar
şehre çekildi. Urmiye Al Gadir voleybol stadyumuna bir voleybol maçı için giden
Güney Azerbaycanlılar tekrar itirazı sloganlar seslendirdiler. Maç sonrası bu
itirazlar stadyum dışına çekildi ve İran Özel Hareket Polisi sert bir şekilde
tekrar Güney Azerbaycanlılara müdahil oldu. İran Arap Örgütleri resmi İran
Türklerine resmi destek bildirgeleri yayınladılar ve İran Araplarından Türkler
taraftarlığında sokağa çıkmalarını istediler. Güney Azerbaycan Milli Hareketi
mensupları Arapların bu çağırışına olumlu yanıt verip kardeşçe tavır
sergilediler. Otuz yılı aşkındır ki İran ile silahlı mücadele yürüten İran Halk
Mücahitleri İran Türkleri taraftarlığında açıklama yaptılar. Azadi Sima TV
kanalında açıklama yapan bu örgüt başkanı Meryem Recevi çağrışı Güney
Azerbaycan Milli Hareketi mensupları tarafından olumsuz cevap aldı. Güney Azerbaycanlılara
göre davaları tekçe İran yönetimine karşı değil ve Farsçılığı ön plana çeken ve
Farsi zihniyetle ilerleyen her tür düşünce ile uzlaşmak imkânsızdır. Bu düşünce
ister sol olsun ister sağ. İster İran muhalifi olsun isterse de İran yanlısı.
10 ve 11 Kasım günlerinde İran İstihbaratı birçok öğrenci evine baskın yaptı ve
aktif öğrenciler ile faalleri gözaltına aldı. Bütün bu gelişmeler İran dışında
yaşayan Güney Azerbaycanlıları harekete geçirdi ve çeşitli ülkelerde İran
elçilikleri önünde Güney Azerbaycan’a destek yürüyüşleri gerçekleşti.
Türkiye’de Türk Ocakları, Ülkü Ocakları ve çeşitli sivil toplum kuruluşları
resmi bildirgelerle Güney Azerbaycan Türklerinin yanında olduklarını
söylediler.
Türk-Rus
Krizi, Suriye Türkleri ve Güney Azerbaycan
Aralık
2015 Türk-Rus krizinin tırmandığı dönem oldu. Rus uçağı Türk hava sahasını
ihlal edince Türk Ordusu tarafından düşürüldü. Bu olay Türkiye ve Rusya arası
siyasi krize yol açtı. İran, Rusya yanında yer aldı ve Türkiye Rusya’yı Suriye Türkmenlerini vurmakla suçladı. Bu gelişmelerde Güney
Azerbaycanlılar çeşitli yöntemlerle kendi bakış açılarını ortaya koydular. Bu
çerçevede Güney Azerbaycan Türklerine mensup haber siteleri ve Güney Azerbaycan
Türkleri tarafından idare olunan TV ve Radyo kanalları Türk malları hakkında
yeni bir kampanya başlattılar. Güney Azerbaycan Türkleri tarafından “Türk Malı
Alıyoruz” adıyla yürütülen bu kampanya hızla halk içinde yayılmaktadır. Halka
İran’da Türk malı almaları öneriliyor.
Bu
kampanyanın oluşumu ve hızlı şekilde halk içinde yayılması iktisadi
sonuçlarından ziyade İran iktidarına karşı Güney Azerbaycan Türklerinin
psikolojik savaşı ve sivil itaatsizliği olarak değerlendirildi. Bununla beraber
İran’da yaşayan 1046 kişi Güney Azerbaycan Türkü yayınladıkları bir bildirgede
Rusya’nın bölgede Suriye Türkmenlerine karşı yürüttüğü askeri operasyonlarını
kınadılar. Farsça, Türkçe, İngilizce ve Almanca dillerinde yayımlanan bu
bildirgede Güney Azerbaycan Türkleri Rusya’yı Suriye’de Türk varlığını
tehlikeye düşürdüğü için kınadılar ve Bayırbucak Türkmenlerinin yanında
olduklarını bildirdiler. İmzalayan şahıslar arasında Güney Azerbaycan
Türklerinden ünlü yazar, sanatçı, şair, akademisyen, avukat, düşünür ve
siyasetçiler mevcuttur. Bildirgenin son cümleleri Güney Azerbaycan Türklerinin
Suriye Türkmenleriyle beraber Kerkük, Irak Türkmenleri, Doğu Türkistan,
Karabağ ve Kırım Türkleri gibi toplulukların zulüm altında yaşadıklarına vurgu
yapmıştır. Bu bildirge Güney Azerbaycan medyasında yer aldıktan sonra İran’da
yaşayan Türkler adına çeşitli uluslararası sivil toplum kuruluşu ve insan
hakları örgütlerine gönderilmiştir. Bu bildirgenin Türkçe metni:
Ulu
Tanrının Adıyla
Güney
Azerbaycan Türkleri Ve İran’da Yaşayan Türklerin, Suriye Türkmenlerinin Katliamıyla İle İlgili Bildirgesi
Bildiğiniz
gibi Suriye Türkmenleri, uzun zamanlardan beri Suriye'nin Halep, Kamışlı,
Mürşit Pınar, Bayır Bucak ve saire topraklarında yaşamışlardır. Karakoyunlular
döneminde daha güçlenen Türkmen etniği, Türk kültür ve medeniyetinin bir
parçası olarak kendi milli varlığını inşa edip korumuştur. Osmanlı
imparatorluğunun terkibinde yer alan Suriye Türkmenleri, Suriye devleti
kurulduğundan beri milli zulümlere maruz kalmıştır.
Son
zamanlarda Suriye’de yaşanan içi savaşlar başladığından itibaren Kürt, İŞİD ve
Esat güçleri tarafından tehlike ile karşılaşan Türkmenler toprak işgaline ve
soykırım girişimlerine maruz kalmışlardır. Rusya Silahlı Kuvvetleri bu tehlikenin
büyümesi ve facianın daha korkunç hale gelmesine sebep oldu. İŞİD örgütüne
meydan okumak bahanesiyle Bayır Bucak bölgesinde yaşayan Türkmenler Rusya
uçakları tarafından bombalanmaktadır ve aslında kadın, çocuk, yaşlı ve sivil
insanlar vahşicesine katledilmektedirler. Bayır Bucak coğrafyasının ne
kadar stratejik bir yer olduğu göz önüne alınırsa bu yerleri boşaltıp işgal
etmekki amaç Türk etniğini silmektir. O yerlere işlerine gelen etniğin ve kuvvelerin yerleştirilmesi için zemin hazırlanmakta ve kendilerine siyasi, ekonomik ve enerji alanında uygun
bölge yaratılmaktadır.
Biz
Güney Azerbaycan Türkleri ve İran’da yaşayan Türkler ister insani bakımdan
isterse de etnik ve dini bakımdan Suriye Türkmenlerine uygulanan vahşi
divanları, insani kırgınları mahkûm edip Karabağ, Kırım, Kerkük (Türkmen Eli)
ve Sincan (Doğu Türkistan) da olduğu gibi Bayır Bucak’ta yaşanan Türk
kırgınlarını kınıyoruz.
Güney
Azerbaycanlı Öğrencilerin Üniversite Etkinlikleri
İran’ın
çeşitli üniversitelerinde okuyan Güney Azerbaycanlı öğrenciler 2015 yılında
çeşitli etkinliklere imza attılar. 10 Mayıs 2015 tarihinde İran’ın çeşitli
üniversitelerinde Azerbaycan kitap sergileri gerçekleştirildi. Güney
Azerbaycanlı Türk öğrenciler tarafından gerçekleştirilen bu sergilerde Güney
Azerbaycan, Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkqizilalma3 Dünyası yazarlar ve
şairlerden kitaplar satışa sunuldu. Tebriz, Muhakkik Erdebili, Urmiye ve Marağa
üniversiteleri sergileri bir hafta üniversite kampüslerinde devam etti ve Türk
kültürü ile ilgili binlerce kitap üniversiteli öğrenciler arası satışa konuldu.
Tebriz üniversitesi sergisi, öğrenci topluluğu olarak faaliyet eden “Azerbaycan
Tanıtım Ocağı” tarafından gerçekleştirilmişti. Kitaplar içinde Türkçe gramer,
Türk tarihi ve Türk dili konuları kapsayan kitaplar olmuştur. Ayrıca Türk
dünyası şairlerinden şiir kitapları ve Türkçe romanlar öğrenciler tarafından
iyi bir şekilde karşılanmıştır. Sergi kenarında yeni vefat eden ünlü Türkolog
Cevat Heyet dâhil bazı Türk Dünyası büyüklerinin resimlerinden oluşan resim
sergisi açılmıştır. Muhakkik Erdebili üniversitesinde 10 gün süre ile devam
eden sergi, yine öğrenci topluluğu olarak faaliyet eden “Şehriyar Ocağı”
tarafından gerçekleştirilmişti. Sergi girişinde duvara asılan “Yaşasın
Azerbaycan” pankartı dikkat çekmişti. Marağa üniversitesi sergisi 8 gün devam
etmişti. Urmiye üniversitesi sergisi ise “Şiir ve Edep Encümeni” tarafından
gerçekleştirilerek kitaplar satışa sunulmuştu. 5 Eylül 2015 tarihinde Güney
Azerbaycan’ın Tebriz kentinde doğulup daha sonra Erdebil, Horasan, Belh ve
Türkistan’ı dolaşan ortaçağın ünlü arif ve şairi Şah Kasım Envari’nin hatırası
İran’ın Horasan eyaletinde anıldı. Timur döneminde yaşayan Envari, şiirlerini
Türkçe kaleme almış ve şiirlerinin özgü özelliği öz Türkçe sözcüklerin çok
olması olmuştur. Türbet-i Cam şehir şurası ve belediyesi tarafından düzenlenen
bu sempozyumda prof. Dr. Mehmetzade Sedik konuşmacı olarak davet edilmişti. Hayatını
İran’da Türk varlığına adayan Mehmetzade Sedik, Türk irfanında Envari’nin
yerini Mevlana kadar olduğunu söyledi. Bu etkinliklerle beraber geçtiğimiz yıl
İran’da Güney Azerbaycan Türklerinin girişimiyle Türk kültür ve tarihi hakkında
çeşitli kitap, dergi ve makaleler yayımlandı. Bu çalışmaların birçoğu Güney
Azerbaycan coğrafyasında faaliyette olan yerel sivil toplum kuruluşları
tarafından yürütüldü.
Sonuç
2015
yılı Güney Azerbaycanlılar için keşmekeşli yıl olmuştur. 2015 yılı boyunca
Güney Azerbaycan sokakları zaman-zaman halkın itiraz sahnesi olmuş ve İran’da
mevcut Farsı ırkçılık Güney Azerbaycan Türkleri tarafından protesto edilmiştir.
Ayrıca Güney Azerbaycan Türk siyasileri çeşitli kültürel etkinliklerle halkın
içinde Türklük şuurunu çoğaltmaya çalışmışlar. Güney Azerbaycan Türklerinin
bütün gösterilerinde sivil itaatsizlik yöntemi ön plana çıkmaktadır. Bugün
Güney Azerbaycan Türklerinin siyasi faaliyetlerini analiz ettiğimiz zaman
geçmiş dönemlere göre örgütlü ve düzenli bir süreç yaşaması öne çıkmaktadır.
Babek
Şahit- Araznews Web Sitesi Başyazarı