Namık Kemal Zeybek
namikkemal@haberhergun.com
28 Aralık 2015, 10:41
1838 Osmanlı-İngiliz Ticaret Antlaşması’ndan
söz ediyorduk.
Antlaşmanın belli başlı hükümleri
şöyle özetlenebilir:
1-Antlaşma, Osmanlı Devleti’nin
bütününde uygulanacaktır (Mısır'ın kapitalist gelişmesinde stratejik rol
oynayan dış ticaret tekeli, bu Antlaşmaya dayanarak yıkılmıştır.).
2- “İlelebet mer'î ve muteber” olduğu
belirtilen antlaşma hükümlerinden, öteki bütün devletler yararlanabilecektir
(Nitekim öteki Avrupa devletleriyle de aynı tipte antlaşmalar imzalanmıştır.).
3- Kapitülasyonlar devam edecek,
antlaşmayla tanınan yeni imtiyazlar, eskilerine eklenecektir.
4- İngiliz tüccarlarının ortakları ve
adamları için de İngiliz tüccarlarına tanınan bütün haklar sağlanacaktır.
5- Gerek iç gerek dış ticaret
amacıyla, İngiliz tüccarları, ortakları ve adamları, memleketin her tarafında
her çeşit emtiayı, “bilâistisna” alıp satabileceklerdir.
6- Yed-i vahit usulü, “bilkülliye terk
ve iptal” olunacaktır.
7- Emtia alımı ve nakli için tezkere
istemeyecektir. Tezkere isteyen vezirler ve memurlar, devletçe “şiddetle” takip
olunacaklar ve İngiliz tüccarların bu yüzden uğrayacakları zararlar tazmin
edilecektir.
8- İngiliz tüccarı, ortakları ve
adamları, iç ticarette, en imtiyazlı yerli tüccardan fazla vergi ödemeyecektir.
9- İhraç mallarından, ihracatın
yapılacağı iskeleye kadar hiçbir vergi alınmayacak, iskelede yüzde 9 vergi
alınacaktır.
İskeleden ihracında ayrıca yüzde 3
gümrük resmi verilecektir.
10- İthalâtta yalnız yüzde 3 ithal
resmi ödenecektir. Ayrıca yüzde 3 oranında ek vergi alınacaktır. Bunun dışında
ithal malları, memleketin her tarafına vergisiz gidecek, bir yerden öbür yere
tekrar tekrar götürülüp getirilse dahi, vergi ödenmeyecektir.(Buna göre, bir
Osmanlı tüccarı, içerdeki bir yerden öbür yere götürüp satacağı emtia için
yüzde 12 vergi öderken yabancı tüccar, ortakları ve adamları yüzde 5 vergi
vereceklerdir! Nitekim İngiliz Dışişleri Bakanlığı arşivlerinde bulunan bir
belgede, bu acayip durum şu sözlerle belirtilmektedir: “1838 Antlaşması, Türk
sanayine Edirne Antlaşması’ndan çok daha zararlıdır. 1829 Edirne Antlaşması,
hiç olmazsa, yabancı emtiasına, yerli ürünlere oranla bir imtiyaz vermemişti...
“
11- Bu antlaşmanın İngiliz mallarına
ve tebaasına tanıdığı imtiyaz ihlâl olunmadıkça, Osmanlı Devleti, iç işlerinin
yürütülmesinde “iz’aç” edilmeyecektir.
12- İngiliz tebaası ve adamları,
yalnız İngiliz mallarını değil, dış ülkelerden gelmiş her türlü emtiayı ülkenin
her yerinde serbestçe alıp satabilecektir. Bunlar için yalnızca yüzde 3 ithal
resmi ve yüzde 2 ek vergi ödenecektir ki, bu da, yeni ve önemli bir imtiyazdır.
13-Yabancı emtia, Boğazlardan
serbestçe geçecek, Osmanlı limanlarında bir gemiden ötekine aktarma
edilebilecek, transit serbest olacak, bu muamelelerden ayrıca hiçbir resim
alınmayacaktır.
Prof. Ömer Celâl Sarç, Tanzimat ve
Sanayimiz adlı incelemesinde, bu iflâsın bilançosunu yapmaktadır.
Devam edecek…
.