Çiçi Kağan (Çiçi Han) Milattan Önce 56-35 yılları arasında kağanlık yapmış bir Türk
hükümdarıdır. Engin Türk tarihinin derinliklerinde kalmış, kahramanlardan
biridir. Büyük idealleri olan; Türklere batıyı öğreten, Avrupa’nın kapılarını
gösteren Büyük Hun Hakanı'dır. Türk tarihi içinde bilinmezlere karışmıştır.
Oysa adı asla unutulmamalıdır. Yaşamında Atatürk’le büyük benzerlikleri vardır.
Kardeşi
Ho-han-yeh Çin himayesini kabul edip, halkının bir kısmını Çin’in kuzey
sınırındaki Ordos’a gönderirken, Çin’e bağlanmayı kabul etmeyen Çi-çi Yabgu,
kendine bağlı boylarla batıya çekildi (M.Ö. 54) ve Çu -Talas boylarında
bağımsızlığını ilân etti.
Çi-çi’
Yabgu’nun kurduğu Batı Hun Devleti fazla ömürlü olamadı. Çi-çi, Talas Irmağı
boylarında kurduğu şehirde kalabalık Çin ordularının muhasarasına maruz kaldı.
Meydan savaşına alışkın olan Hun ordusu, kale savunmasında başarılı olamayarak,
Çinliler tarafından imha edildi (M.Ö. 35) ve böylece batıdaki Hun devleti
yıkılmış oldu. Çi-çi Yabgu’nun Çinliler’le savaşa girmeden önce askerlerini
cesaretlendirmek için yapmış olduğu konuşma, bugün dahi etkileyiciliğini
korumaktadır.
Kalenin
teslimi için Çin elçileri gelir.
Çiçi
Kağan'ın Çin'li elçilere söylediği şu sözleri sonsuza kadar Türklere ışık
tutacak niteliktedir:
“Boyun eğmeyeceğiz.
Atalarımızdan toprakla birlikte
devraldığımız devletimizi / istiklâlimizi feda edemeyiz. Mücadele edecek
savaşçılarımız hâlâ mevcut iken devletimizi / istiklâlimizi korumalıyız. Boyun
eğmeyeceğiz, çünkü bu, şan ve şerefle yaşamış olan ecdadımıza karşı yapılması
mümkün hıyanetlerin en büyüğüdür. Atalarımız bize geniş ülkelerle birlikte
hürriyet ve istiklâl emanet ettiler. Savaşçı ve süvari hayatımız sayesinde
yabancıları titreten bir millet olduk. Korumakla mükellef olduğumuz bütün bu
emanetleri adi bir ömür uğruna feda edemeyiz. Hepinizin de bildiği gibi savaşta
yiğitlerin kaderi ölümdür. Biz ölsek de kahramanlığımızın şanı yaşayacak,
çocuklarımız ve torunlarımız diğer kavimlerin efendisi olacaklardır.”
İçlerinde çocuk ve kadınların da
bulunduğu 1518 kişi Çiçi Kağan ile beraber savaşarak öldüler. (MÖ 35)
Gerçekten
de 2000 yıldan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen kahramanlıklarının şanı
yaşamaktadır.
Çiçi
Han Aral Gölü ve Batı Türkistan bölgesinde kurulan Batı Hun Devleti’nin
hükümdarıdır. Büyük Hun İmparatorluğu’ndan ayrılma sebebi, kardeşi
Ho-han-ye'nin devletin içinde bulunduğu sıkıntıları öne sürerek Çin’in
egemenliği altına girmek istemesidir. Çiçi Yabgu başka bir ulusun himayesi
altına geçmeyi reddederek kardeşinin hükümdarlığını tanımamıştır. Çin’e karşı
mücadelesinde başarısız olmasına rağmen biz Türklere "Başka milletlere
köle olmama" ruhunu aşılayan kahramanlardan biridir o.
Bağımsızlık,
toprağa bağlılık ve toprak bütünlüğü bizim genlerimize işlemiş kavramlardır.
M.Ö 35 yılında yaşanan bu olay ve sözler Türk Milletinin damarlarındaki asil
kanın temelini teşkil etmektedir.
**
Bu
geleneğin devamı olarak aşağıda ulu önder Atatürk’ün Amerikalı generallere
söylediği sözleri de okumakta fayda var.
Amerika'dan
gelen general Pershing'in kurmay başkanı olan general Harbord Sivas’ta MustafaKemal’le görüşürken der ki:
"Türk
tarihini okudum. Milletiniz büyük kumandanlar yetiştirmiş, büyük ordular
hazırlamıştır. Bunları yapan bir millet elbette bir medeniyet sahibi olmalıdır.
Takdir ederim. Ama bugünkü duruma bakalım. Dördünüz bir arada yapamadığınız
şeyi, bu durumda tek başınıza yapmayı nasıl düşünebiliyorsunuz? Fertlerin
intihar ettikleri vakit vakit görülür. Bir milletin intihar ettiğini mi
göreceğiz?"
Mustafa
Kemal generale:
"Teşekkür
ederim," dedi. "Tarihimizi okumuş, bizi öğrenmişsiniz. Fakat şunu
bilmenizi isterim ki, biz emperyalist pençesine düşen bir kuş gibi yavaş yavaş,
aşağılık bir ölüme mahkum olmaktansa babalarımızın oğulları olarak vuruşa
vuruşa ölmeyi tercih ederiz."
**
Çiçi
Han, Türk’ün; boyun eğmez, esaret ve bağımlılık kabul etmez karakterinin bir
timsalidir.
Çiçi
Han, Türk Milliyetçilerinin ilk temsilcilerindendir…
Suat Zobu
.
.