Türkler M.Ö. 2000 yılından daha eski çağlarda, Orta
Asya'da Sayan-Altay dağlarının kuzeybatı bölgesinde, Ye-nisey ırmağı boylarında
yaşıyorlardı. M.Ö. 1500'lerde oturdukları geniş bölge Sayan dağlarından
Altaylar'a ve Tanrı dağlarına kadar iniyor, batıda Urallar'a kadar uzanıyor,
güneyde Balkaş gölünü, güneybatıda Aral gölünü, Hazar denizini ve kuzeydoğu
bozkırlarını içine alıyordu.
M.Ö. 1100 yıllarından itibaren Türkler ilk yurtlarını
boşaltarak Altaylar'a inmiş, Türkistan'a (Doğu ve Batı Türkistan)
yerleşmişlerdi. M.Ö. yedinci yüzyılda, Ordos, Volga ve Kuzeybatı Asya olmak
üzere üç yöne göç yapılmıştı: Yakut Türkleri Kuzeydoğu Sibirya'ya göç etmişti.
Onlarla bir süre yaşayan Çuvaşlar ise batıya yönelerek Ural dağlarının güneyine
indiler.
M.Ö. 4. ve 3. yüzyıllarda Türkler hem batıda, hem doğuda
yoğun olarak göründüler. İrtiş nehrinin batısında ve Hazar çevresinde
yaşayanlara Batı Türkleri; doğuda, iç Asya'nın çeşitli yerlerinde ve kuzeybatı
Çin'de yaşayanlara ve buralara hâkim olanlara Doğu Türkleri denildi.
• Yayılma sebepleri
Türkler yaradılış olarak taşkın ruhlu, çok
hareketlidirler. Fakat göçlerin asıl sebebi bu özellikleri değildir. Türk
göçlerinin ilk sebebi ekonomiktir. Nüfusun artması, anayurt topraklarının büyük
hayvan sürülerini otlatmaya yetmez hâle gelmesi ve kuraklıkların hüküm sürmesi
asıl sebeptir. Bu yüzden, hem nüfusları az, hem de toprakları çok verimli olan
komşu ülkelere doğru ilerlediler. Başlangıçta ele geçirdikleri yeni topraklar
hemen hemen ıssızdı ve bunlara sahip görünenler de o verimli yerleri öylece
bırakmışlardı.
Bazen Türkler de yabancıların baskısına uğruyor ve
özellikle bozkır hayatı yaşayan boylar yurtlarını terketmek zorunda
kalıyorlardı. Çünkü, yabancı bir devletin idaresinde olmak, bağımlı yaşamak
onların katlanabileceği bir durum değildi ve hür ve bağımsız kalmak Türklerin
asıl özelliği idi.
İlk büyük Türk İmparatorluğu'nu kuran Hunların,
Orhun-Selenga ırmakları ile bu ırmakların batısındaki Ötüken ve daha aşağıda
kalan Ordos çevresinde oturduklarını biliyoruz. Bu bölge, bugünkü Moğolistan'ı
ve Kuzey Çin'i içine alır.
Milâttan önceki yüzyıllarda başlayan Hun yayılması,
milâttan sonra da devam etti. Türkler, çağ çağ çeşitli adlar verdikleri
devletlerinin egemenlik sınırını doğuda Büyük Okyanus'a, batıda Avrupa
içlerine, kuzeyde Sibirya buzullarına, güneyde Hindistan içlerine ulaştırdılar.
Bu yayılmanın ve göçlerin safhaları ana hatlarıyla şöyledir:
•M.S. 2. yüzyılda Hunlar Orhun bölgesinden Güney
Kazakistan bozkırlarına ve Türkistan'a,
•M.S. 350 yıllarında Ak-Hunlar Afganistan ve Kuzey
Hindistan'a,
•374'ten sonraki yıllarda Avrupa'ya,
•461-465 yıllarında Oğuzlar, Güneybatı Sibirya'dan Güney
Rusya'ya ve aynı dönemde Sabar'lar Aral'ın kuzeyinden Kafkaslar'a,
•6. yüzyılın ortasında Avarlar, Orta Asya'dan Orta
Avrupa'ya,
•669 yılından itibaren Bolgarlar, Karadeniz'in kuzeyinden
Balkanlar'a ve Volga nehri kıyılarına,
•830'dan itibaren Macarlar ve bazı Türk boyları
Kafkaslar'ın kuzeyinden Orta Avrupa'ya,
•840'tan sonra Uygurlar Orhun bölgesinden İç Asya'ya,
•10. ve 11. yüzyıllar arasında Peçenek, Kuman (Kıpçak) ve
Oğuzlar'ın bir kolu olan Uz'lar, Doğu Avrupa'ya ve Balkanlar'a,
•10. yüzyılda Oğuzlar Orhun bölgesinden Seyhun nehri
kıyılarına ve 11. yüzyılda Ma-veraünnehir üzerinden İran'a ve Anadolu'ya göç
ettiler. Bilindiği gibi Maveraünnehir Ceyhun ve Seyhun (Amuderya ve Sırderya)
havzalarını içine alır.
TÜRK adı, TÜRKİYE adı
• Türk adı: "Türk" sözü, Türk soyundan olan
toplumların genel adı olarak kullanılmadan önce, Türk dilinde bugünkü
anlamından başka, "güç-kuvvet" anlamına da geliyordu. Eski Uygur
metinlerinde "Türk" sözü bazen "Erkler-Türkler" şeklinde
kullanılıyor ve bu söz cins isim olarak "güç-kuvvet", sıfat halinde
ise "güçlü-kuvvetli" anlamlarını taşıyordu.
Belgeler, "Türk" sözünün Uygurlar ve
Gök-Türk'lerden çok önce de var olduğunu gösteriyor. V. yüzyıla ait Pers
yazılarında Turanlılardan, yani Türklerden, "Türk" diye söz edilir.
VI. yüzyıla ait bir Bizans kaydında ise Hun Türklerine Hunların dilinden
alınmış sıfatla 'Türk Hun' (kuvvetli Hun) denilmiştir. VI. yüzyıla ait Çin
kaynaklarında "Türk" sözü, Türk milletinin adı olarak geçmektedir.
Hunların devrinde "Türk" sözünün bugünkü
anlamını karşılayan kelime "Hun", (daha doğrusu Kun) idi. Büyük Hun
İmparatorluğu'nun egemenliği altında bulunan Türk boyları da bu adı, yani Kun
adını almışlardı. Onlara da bir süre Türk Kun (kuvvetli Hun) denmiştir. Türk'
sözü bazen "olgun, bilgili" anlamlarında da kullanılmıştır. Oğuz
Destanının uygurca anlatımında Oğuz Han'ın danışmanından "Uluğ Türk"
diye söz edilir.
"Türk" kelimesi Türk milletinin ve Türk
devletinin resmî adı olarak ilk defa Gök-Türk İmparatorluğu tarafından kullanılmıştır. Daha sonra bu
imparatorluğa bağlı ama kendi kabile adları ile anılan diğer Türklerin ortak
adı olmuştur.
"Türk" kelimesi en eski zamanlarda
"Törük" şeklinde söyleniyordu. Zamanla "Türük", en sonunda
"Türk" şeklini almıştır. Gök-Türk anıtlarında hem "Türük",
hem de "Türk" şeklinde yazılmıştır.
• Türkiye adı: "Türkiye" adı, Türklerin
yaşadığı ülkelerin ve Türk devletlerinin adı olarak, Cumhuriyet'ten bu yana
değil, 1000 yıldan fazla bir zamandan beri kullanılmaktadır.
Türk devletlerinin ve egemen oldukları bölgelerin adları,
kendi tarihlerimizde daha çok kurucu hanedanların, hükümdarların veya hâkim
boyların adları ile anılmıştır. (Selçuk Devleti, Harezmşahlar Devleti, Timur
Devleti, Babür Devleti, Osmanlı Devleti... gibi). Fakat bu devletlerin
hükümdarları da, teba içinde aslî unsur olan toplum da, "Türk"
adından, sıfatından asla kopmamış, Türklüklerini her zaman ve her vesile ile
belirtmişlerdir. Büyük Selçuk imparatorluğu'nun hükümdarı Sultan Alp Arslan
"Biz Türkler, temiz Müslümanlarız ve bid'at bilmeyiz. Bu sebeple Allah
hâlis Türkleri aziz kıldı" demiştir.
Osmanlı Sultanı II. Murad Han, 1441 yılında, Timurlu
hanedanının ikinci hükümdarı ve ünlü devlet ve bilim adamı Uluğ Beğ'in babası
Şahruh Mırza'ya yazdığı nâmede onu "Kendisi gibi büyük Türk hakanı olarak
tanıdığını ve tâbi olduğunu" bildiriyordu. Timur'un kendisi de, iran
seferinde Şehname'nin yazarı ünlü şair Firdevsî'nin mezarına giderek
"Kalk, kalk da hiç durmadan kötülediğin mağlup Türk'ü şimdi gör!"
demişti. Kendi adıyla anılan imparatorluğu kuran Timur kendisini şöyle
tanıtıyordu: "Biz ki Mülük-ü Turan, Emîr-i Türkistanız; biz ki Türk oğlu
Türk'üz; biz ki milletlerin en eskisi ve en ulusu Türk'ün başbuğuyuz!.."
Harezmşahlar Sultanı Alâeddin Mehmed, Abbasî halifesinin
elçisine verdiği bir cevapta, "Arapçaya hakkı ile tasarruf edemeyen bir
Türk'üm, ancak söylediğiniz hadisin mânasını anladım" demek suretiyle
kendisinin Türk, konuştuğu dilin Türkçe olduğunu bildirmiş oluyordu.
Yabancılar, Türklerin yoğun olarak bulunduktan ve hâkim
oldukları yerlere her zaman Turkhia (Türkiye) demişlerdir. VI. yüzyılda
Bizanslılar bütün Orta Asya'ya "Turkhia", yani "Türklerin
ülkesi", "Türklerin yaşadığı yer" diyorlardı. Türklerin Orta
Asya'dan batıya doğru yayılmaları sonunda, gittikleri yeni yerlere de
"Türkiye" denmiştir. IX. ve X. yüzyıllarda İtil (Volga) ırmağından
Orta Avrupa'ya kadar olan bölgeye de Türkiye adı verilmiştir. "Doğu
Türkiye" adı verilen bölgede Hazar Türkleri, "Batı Türkiye"
denilen bölgede ise Hunlar'ın bir kolu olan Macar Türkleri yaşıyordu. XIII.
yüzyılda Mısır'da bir Türk devleti kurulduğu zaman, özellikle Kıpçak
Türklerinden Baybars'ın yönetiminde genişleyen devletin hâkim olduğu Mısır ve
Suriye, yine "Türkiye" adı ile anılıyordu. Araplar, hem bu bölgeye,
hem de Türklerin yoğun olduğu, egemen olduğu diğer bölgelere "Arz-üt
Türk" diyorlardı.
"Türkiye" sözüne Latince metinlerde de çok
rastlanır. Ünlü gezgin Marko Polo, anılarında Anadolu'dan "Turcia Minör
(Küçük Türkiye)", Orta Asya'dan "Turcia Majör (Büyük Türkiye)"
diye söz eder.
Türklerin Anadolu'ya 1071 Malazgirt zaferinden sonra
büyük topluluklar halinde yerleşmeye başlamalarından, yani XII. yüzyıldan
itibaren, yabancılar Anadolu'ya hep Turcia (Türkiye) demişlerdir.
1299'da Anadolu'da kurulan Osmanlı Devleti kısa zamanda
güçlenip büyüyünce, devletin hâkim olduğu bölgeler, devleti kuran Osman
Gazi'nin adı ile anılır oldu. Fakat Osmanlı Türkleri'nin hâkim olduğu bölgelere
yabancılar hem Osmanlı Devleti, hem Türkiye demeye devam ettiler. Osmanlılar'ın
hâkim olduğu bölgelerin dışında kalan, ama yine Türk-ler'in yaygın olduğu
yerlere, coğrafî bölge ve ülke adı olarak yine Türkiye, Türk Eli, Batı Türk Eli
veya Doğu Türk Eli, Doğu Türkistan, Batı Türkistan denmiştir.
Osmanlı imparatorluğu'nun çöküşünden ve hanedanlığın
kaldırılmasından sonra kurulan yeni Türk Devleti'nin adı elbette Türk Devleti,
ülkesinin adı elbette yine Türkiye olacaktı ve Türklerin ülkesine Türkiye
denecekti.
TÜRK DEVLETLERİ
Tarih boyunca her devirde en az bir bağımsız Türk Devleti
olmuştur. Fakat bu devletler çok defa hanedanlarının adıyla anılır.
Tarih boyunca birçok Türk devleti kurulmuş, bunların
bazıları süper güç olarak dünyaya hükmetmiştir. Fakat hemen belirtelim ki, ayrı
ayrı isimler taşıyan bu devletler, aslında bir tek devletin, Türk Devleti'nin
devamı idiler. Değişik adlarla anılmaları, kurucularının, hanedanlarının,
beylerinin adlarını devlet adıyla bir tutmalarından ileri geliyordu. Bazen aynı
dönemde birkaç Türk devletinin bulunduğunu, hatta bunların birbirleriyle
üstünlük kurma savaşı yaptıklarını da görüyoruz. Bu durum başka milletlerin
tarihlerinde de görülür. Şu farkla ki, bu milletler zaman zaman varlıklarını
devlet olarak koruyamadıkları halde, tarih boyunca en az bir bağımsız Türk
devleti daima bulunmuştur.
"Türk devletleri" deyimi için bu kısa
açıklamadan sonra şu hususu da belirtmek isteriz: Türk devletlerinin sayısı
Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 yıldızla simgelenen devletlerden ibaret değildir.
Cumhurbaşkanlığı forsunda simgelenen Türk devletleri, belki Türk tarihinin en
parlak yıldızları idi, ama tarihimizin parlak yıldızları bunlardan ibaret
değildir. Bu yıldızların ilki olarak gösterilen Asya Hun İmparatorluğu da
şüphesiz ilk Türk devleti değildi. Fakat yakın zamanlara kadar yazılı belgeler
bize Türk tarihini ancak Hun Türk-leri'nden başlatacak kadar bilgi veriyordu.
Gerek islâm öncesi, gerek zamanımıza kadar devam eden
islâmî devirde, değişik adlarla tarihte yer alan Türk devletlerinin sayısı
110'dan fazladır. Bunların 15'i büyük hakanlık (imparatorluk), 38'i
imparatorluk olmayan devlet, 34'ü beylik, 4'ü atabeylik, 17'si hanlıktır.
Ayrıca 1918'den bu yana kurulan Türk cumhuriyetlerini de sayıyoruz ki, bunların
sonuncusu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'dir.
Hakanlık, beylik, atabeylik gibi devlet şekilleri başka
milletlerde pek görülmez. Başka milletlerin de buna benzer siyasî kuruluşları
elbette vardır ama birçok bakımdan farklılık gösterirler.
Türklerin birçok devleti ve çeşitli kavimleri
hâkimiyetleri altına alarak kurdukları büyük devletlere Hakanlık ya da kısaca H
veya El denirdi, imparatorluk halini almamış devletler de bazen yine
"İl" veya "El" genel adıyla anılırdı.
imparatorluk haline gelmiş Türk devleti, meselâ Hun
imparatorluğu, geniş coğrafî bölgeleri ve çeşitli toplulukları daha iyi
yönetmek için "Doğu Hakanlığı" ve "Batı Hakanlığı" olarak
ikiye ayrılırdı. Teorik olarak en büyük hükümdar Doğu Türk Eli'nin Hakanı idi
ve Batı Türk Eli'nin hakanı ona tâbi olurdu. Her iki hakanlığın yönetiminde
Türk olmayan milletler de vardı. Bu idarî bölünme Gök-Türk'lerde de görülür.
M.Ö. 2. yüzyılda Asya Hun imparatorluğunda Türk hâkimiyetine giren yabancı
devletlerin sayısı 26, Attila zamanında (M.S. 5. yüzyıl) Batı Hunlara bağlı
çeşitli yabancı milletlerin sayısı ise 35 kadardı.
• "BEYLlK"ler, hakana tâbi idiler ama,
sınırları belli bir araziye sahiptiler ve aslî unsuru Türkler oluştururdu.
Kendi sınırları içinde tam bağımsız idiler. Yalnız savaşlarda hakana yardım
ederler, diğer zamanlarda da vergi verirlerdi: Karluk Beyliği, Tolunlular
Beyliği, Saltuklu Beyliği, Karamanoğulları Beyliği, Aydınoğulları Beyliği...
vb.
Bazen beylikler çok büyür, gelişir ve hakanlık zayıflayıp
çöktüğü zaman onun yerini alırdı. Meselâ bir Selçuk Bey, bir Osman. Bey çıkar,
kendi adları ile anılan beylikleri yine kendi adları ile anılan imparatorluklar
haline getirirlerdi.
• "ATABEYLİK" de başka milletlerin tarihinde
pek görülmez. Atabey, hükümdarların çocuklarını, küçük tiginleri, yani küçük
prensleri eğiten, uzak bölgelere tecrübe kazanmaları için gönderilen bu
hükümdar çocuklarına öğretmenlik, naiplik yapan bilge kişilere verilen bir unvandı.
Bunlardan bazıları, özellikle merkeze uzak yerde olanlar, devlet zayıfladığı
zaman bulundukları yerin idaresini kendi ellerine alır, bağımsızlıklarını ilân
ederlerdi. Meselâ Tuğteginliler ve Böriler Suriye Atabeyliği'ni, İl-Denizliler
Azerbaycan Atabeyliği'ni kurmuşlardı.
• "HANLIK"lar daha çok Altın-Ordu devletinin
dağılmasından sonra meydana çıkmış siyasî kuruluşlardı. Timur, Özbekistan'ı
aldıktan sonra Altın Ordu devleti dağılmış ve Kıpçak bozkırlarında yaşayan,
hanedana mensup yöneticiler arasında taht mücadelesi, hükümdarlık mücadelesi
başlamış, mücadeleyi yapanlar ya da kazananlar, kendilerine, eski Türk
devletinin hakanlarını temsil etmek için "Han" veya
"Kağan"; kurdukları devlete de "Hanlık" demişlerdir:
Peçenek Hanlığı, Uz Hanlığı, Özbek Hanlığı, Kırım Hanlığı, Buhara Hanlığı,
Kaşgar-Turfan Hanlığı... gibi.
Hun Imparatorluğu'ndan önce de Türk devletlerinin
bulunduğunu, ama belge ve kaynak yetersizliğinden, bunların yaşayışını ancak
Asya Hun imparatorluğu'ndan itibaren takip edebildiğimizi söylemiştik. Şimdi,
Hun imparatorluğu'ndan bugüne kadar kurulan Türk devletlerinin adlarını
verelim:
İMPARATORLUKLAR (HAKANLIKLAR)
1-Asya Hun İmparatorluğu (M.Ö.4.yüzyıl-m.s.48)
2-Avrupa (Batı) Hun imparatorluğu (374-469)
3-Ak Hun imparatorluğu (4. yüzyıl sonları-557)
4-I. Gök-Türk imparatorluğu (552-582)
5-Doğu Gök-Türk imparatorluğu (582-630)
6-Batı Gök-Türk imparatorluğu (582-630)
7-II. Gök-Türk imparatorluğu (681-744)
8-Uygur İmparatorluğu (744-840)
9-Avrupa Avar imparatorluğu (6. yüzyıl-805)
10-Hazar imparatorluğu (7. yüzyıl-965)
11-Büyük Selçuklu imparatorluğu (1040-1157)
12-Harezmşahlar imparatorluğu (1097-1231)
13-Timur imparatorluğu (1370-1405)
14-Babür (Hint-Türk) imparatorluğu (1526-1858)
15-Osmanlı imparatorluğu (1299-1922)
DEVLETLER
16-Kuzey Hun Devleti (M.S.48-156)
17-Güney Hun Devleti (M.S.48-216)
18-1. Chao Hun Devleti (304-329) '
19-2. Chao Hun Devleti (328-352)
20-Hsia Hun Devleti (407-431)
21-Kuzey Liang Hun Devleti (401-439)
22-Lou-lan Hun Devleti (442-460)
23-Tabgaç Devleti (386-557)
24-Doğu Tabgaç Devleti (534-557)
25-Batı Tabgaç Devleti (534-557)
26-Doğu Türkistan (Turfan) Uygur Devleti (911-1368)
27-Şato Türk Devleti (907-923)
28-Tang Şato Türk Devleti (923-936)
29-Tsin Şato Türk Devleti (937-946)
30-Kan-çou Uygur Devleti (905-1226)
31-Türgiş Devleti (717-766)
32-Karluk Devleti (766-1215)
33-Kırgız Devleti (840-1207)
34-Sabar Devleti (5. yüzyıl-7. yüzyıl arası)
35-On-Ogur Devleti (5. yüzyıl sonu-6. yüzyıl ortaları)
36-Tukurgur (9 Ogur) Devleti (5. yy sonu-6. yy sonları)
37-Uturgur (30 Ogur) Devleti (5. yy sonu-6. yy sonları)
38-Basaraba Türk Devleti (Basarabya, Romen Devleti'nin
başlangıcı, 1330)
39-Karahanlı (Kara Hanlı) Devleti (840-1042)
40-Doğu Kara Hanlı Devleti (1042-1211)
41-Batı Kara Hanlı Devleti (1042-1212)
42-Oğuz Yabgu Devleti (10. yy başları-1000)
43-Gazneli Devleti (1969-1187)
44-Suriye Selçuklu Devleti (1092-1117)
45-Kirman Selçuklu Devleti (1092-1187)
46-Anadolu Selçuklu Devleti (1092-1307)
47-lrak Selçuklu Devleti (1157-1194)
48-Eyyûbî'ler Devleti (1171-1348)
49-Hindistan Türk Devleti (Delhi Türk Sultanlığı)
(1206-1413)
50-Mısır Türk Devleti (1250-1383)
51-Kara Koyunlu Devleti (1380-1469)
52-Ak Koyunlu Devleti (1350-1502)
53-Timurlular Devleti (1405-1507)
BEYLİKLER
54-Uygur Beyliği (8. yüzyıl başları)
55-Karluk Beyliği (13. yüzyıl başları)
56-Tolunlular Beyliği (868-1417)
57-Akşidliler Beyliği (935-969)
58-izmir Beyliği "Çaka Beyliği" (1081-1097)
59-Dilmaçoğulları Beyliği (1085-1192)
60-Danişmendli Beyliği (1092-1178)
61-Saltuklu Beyliği (1092-1202)
62-Ahlat-Şahları Beyliği "Sökmenliler Beyliği"
(1100-1207)
63-Artuklu Beyliği (1101-1409)
64-İnallı Beyliği (1103-1183)
65-Mengücüklü Beyliği (1118-1250)
66-Erbil Beyliği "Beğ Teginliler" (1146-1232)
67-Çobanoğulları Beyliği (1227-1309)
68-Karamanoğulları Beyliği (1256-1483)
69-İnanç Oğulları Beyliği (1261-1368)
70-Sahip Ata Oğulları Beyliği (1275-1341)
71-Pervane Oğulları Beyliği (1277-1322)
72-Menteşe Oğulları Beyliği (1280-1424)
73-Candaroğulları (İsfendiyaroğulları) Beyliği (1292-1462)
74-Karesioğulları Beyliği (1297-1360)
75-Germiyan Oğulları Beyliği (1300-1429)
76-Hamid Oğulları Beyliği (1301-1423)
77-Saruhan Oğulları Beyliği (1302-1410)
78-Aydın Oğulları Beyliği (1308-1426)
79-Teke Oğulları Beyliği (1321-1390)
80-Ertana Oğulları Beyliği (1335-1381)
81-Dulkadir Oğulları Beyliği (1339-1521)
82-Ramazan Oğulları Beyliği (1352-1608)
83-Dobruca Türk Beyliği (1354-1417)
84-Kadı Burhaneddin Ahmed Beyliği (1381-1398)
85-Eşrefoğulları Beyliği (1300-1326)
86-Berçem Oğulları Beyliği (12. yüzyıl)
87-Yaruklular Beyliği (12. yüzyıl)
ATABEYLİKLER
88-Şam (Suriye) Atabeyliği (Tuğteginliler, Böriler)
(1117-1154)
89-Musul-Halep Atabeyliği (Zengîliler) (1127-1259)
90-Azerbaycan Atabeyliği (İl-Denizliler) (1146-1225)
91-Fars Atabeyliği (Salgurlular) (1147-1284)
HANLIKLAR
92-Büyük Bulgarya Hanlığı (630-665)
93-İtil (Volga) Bulgar Hanlığı (665-1391)
94-Tuna Bulgar Hanlığı (681-864)
95-Peçenek Hanlığı (860-1091)
96-Uz Hanlığı (860-1068)
97-Kuman-Kıpçak Hanlığı (9. yy-13. yy)
98-Özbek Hanlığı (1428-1599)
99-Kazan Hanlığı (1437-1552)
100-Kırım Hanlığı (1440-1475)
101-Kasım Hanlığı (1445-1552)
102-Hive Hanlığı (1512-1920)
103-Sibir Hanlığı (1556-1600)
104-Buhara Hanlığı (1599-1785)
105-Kaşgar-Turfan Hanlığı (15. yy. başları-1877)
106-Hokand Hanlığı (1710-1876)
107-Türkmenistan Hanlığı (1860-1885)
CUMHURİYETLER
108-Azerbaycan Cumhuriyeti (1918-1920)
109-Batı Trakya Türk Cumhuriyeti (1. kuruluş: 31 Ağustos
1913; 2. kuruluş: 1915-1917; 3. kuruluş: 1920-1923)
110-Türkiye Cumhuriyeti (1923)
111-Hatay Cumhuriyeti (1938-1939)
112-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (1983)