On Beş Yılı
Karşılarken
Kim derdi
yarılsın da nihayet yerin altı,
Bir anda
dirilsin de şu milyonla karaltı.
Topraklaşan
ellerde birer meşale yansın.
Kim der ki
şu milyonla adam birden uyansın.
Kim derdi
seher yıldızı doğsun da bir evden,
Kaçsın da
cehennemler o bir dalma alevden,
Canlansın
ışık selleri olsun da o damla
Beş
devletin öldürdüğü devlet bir adamla.
Kim der ki
en son rakamlar da delirsin.
On beş asır
on beş yılın eb’adına girsin.
Dünyaları
bir fert evet oynattı yerinden,
Sarsıldı
demirler evet azmin demirinden.
Mazi
yıkılıp gitti evet fesli, kafesli:
Lâkin
bugünün ey granit bünyeli nesli,
Bir şey ele
geçmez şerefin sade adından.
Sen arşı
bırak, varsa haber ver kanadından.
Gökten ne
çıkar? Gök ha büyükmüş ha değilmiş,
Sen alnını
göster ne kadar yükselebilmiş.
Gökler
çıkabildin, uçabildinse derindir,
Tarihi
kendin yazıyorsan, eserindir.
Bahsetme
bugün sade dünün mucizesinden,
İnsan
utanır sonra yarın kendi sesinden.
Asrın
yaşamak hakkını vermez sana kimse;
Sen asrını
üstünde izin varsa benimse;
Bayrakları
bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak,eğer
uğrunda ölen varsa vatandır.
Mithat
Cemal Kuntay