1941
yılında manisa'da doğan yetik ozan, 1966 yılında ankara üniversitesi türk dili
ve edebiyatı
bölümü’nü bitirir ve 1967 yılında atatürk üniversitesi türk dili ve edebiyatı bölümünde asistan olarak çalışmaya başlar. 1973 yılında hacettepe üniversitesi türk dili ve edebiyat bölümü’ne öğretim görevlisi olarak geçer. akademik çalışmalarının yanında, türkiye radyo televizyon kurumu halk müziği ve halk oyunlar dairesinde kurum dışı bir görevle yönetim kurulu üyeliğinde de bulunan yetik ozan, 1978 yılında yaşamını yitirir.
bölümü’nü bitirir ve 1967 yılında atatürk üniversitesi türk dili ve edebiyatı bölümünde asistan olarak çalışmaya başlar. 1973 yılında hacettepe üniversitesi türk dili ve edebiyat bölümü’ne öğretim görevlisi olarak geçer. akademik çalışmalarının yanında, türkiye radyo televizyon kurumu halk müziği ve halk oyunlar dairesinde kurum dışı bir görevle yönetim kurulu üyeliğinde de bulunan yetik ozan, 1978 yılında yaşamını yitirir.
asıl
adı turgut günay olan şair, aynı zamanda dil ve folklör alanında çalışmalar
yapmış, eserler kaleme almıştır. yayımlanmış kitapları şunlardır:
atmaca
uçurumu şiirler, 1973.
halk
şiirinde atatürk s. sakaoğlu ile birlikte, 1974.
balıkçıl
ile yengeç kelile ve dimne’den seçilmiş hikâyeler, 1977.
rize
ili ağızları/inceleme-metinler-sözlük, 1978.
yetik
ozan, yakın zamanda yaşamış bir halk ozanı sıfatıyla karşımıza çıkarmaktadır.
şiirleri başta töre, türk edebiyatı ve hisar olmak üzere dönemin çeşitli
dergilerinde yayımlanmıştır.
ezgi
bayrağını ıtır dağından,
yurtsuz
fırtınalar esti götürdü.
dostluğa
kapısız kerem bağından,
her
giren bir kiraz kesti götürdü.
---------------------------
yüce
surları ören taş değil, düşüncedir.
kişiye
uzluk veren, yaş değil, düşüncedir.
suç
onun eseridir, yasa onun eseri;
darağacına
giren baş değil, düşüncedir.
------------------------
Yetik
Ozan
(Turgut
Günay)
Yazar:
Yetik Ozan (Turgut Günay)
Tür:
Şiir
Yayınevi-yılı:
Ötüken - 2009
Sayfa:
167
Dönemin
önemli fikir dergilerinden Töre, Hisar ve Türk Edebiyatı Dergilerinde şiirleri
yayınlanmıştır. Kitap üç farklı girişimin toplaması halindedir. Üç bölümde
toplanmıştır.
1.
bölüm 1973'te yayınlanmış "Atmaca Uçurumu" adlı kitabında yayınlanan
şiirlerini içermektedir.
2.
bölüm "Ülkü Bağı" adlı kitabında toplanan Töre, Hisar, Türk Edebiyatı
Dergisinde yayınlanmış şiirlerinden oluşmaktadır.
3.
bölümde ise yine aynı dergilerde yayınlanmış şiirleri ve daha önce hiçbir yerde
duyurulmamış şiirleri yer almaktadır.
Kitapta
şiirler ile aynı temada çizimler de yer almaktadır. Çizimler, Garip Kafkaslı,
Mehmet Başbuğ, Rıfkı Demirelli, Coşkun Karakaya, Hasan Karal, Mazlum Umut ve
Serhat'ın eserleridir. Bu çizimler zamanında Yetik Ozan'ın şiirlerinin
temalarına göre düzenlediği biçimde yayınlanmıştır.
Dün:
Ahlatça
direnerek en kızgın güneşlere
Susuzluğu
içmişim yaz boyu sır tasından,
Yavuz
kartallar gibi göğsümü gere gere
Zaferler
getirmişim bozkırın ortasından.
Yarın:
Eğer
vurup borana dağlardan akacağım;
Hışmımdan
boz başaklar dalgalanacak gene,
Çelikten
kanatlarla göklere çıkacağım;
Başımda
dolun aylar tolgalanacak gene
http://www.dostyakasi.com/kitap-kosesi/30701-yetik-ozan-turgut-gunay-butun-siirleri.html
------------------------
Birkaç
Şiiri
I
Atmaca
Uçurumu
–
Sarı Uygurların ardından-
Orda;
Kansu’daki o yalçın yarda
Bir
aylak atmaca döner bunalır,
Yorulup
diplere doğru ağar da
İnsan
kokusuna konar bunalır.
Bir
sarı karanlık bastı basacak;
Humma
gibi sinsi, soluksuz, sıcak
Yılan
deliğine gizlenen bıçak
Son
diri ışıkta yanar bunalır
Bir
dilsiz gece tek tanığı günün;
Bakır
yüreklerde paslanan kinin,
Kanlı
gerçeğini örtünce Çin’in
Afyonlu
düşüne iner bunalır.
O
düşte bir yıldız azar, açılır,
Beş
ucundan kızıl hışım saçılır,
Yeryüzü
bir haşhaş kadar küçülür;
Çizildikçe
pınar pınar bunalır.
İnsanlığa
yumuk çapaklı gözler
Kara
fenerlerle şeytanı izler,
Ölüm
bayramınca maskeli yüzler
Çirkin
gülüşlerde donar bunalır.
Kötürüm
dağlara çarpan kör yollar,
Sessizlik
içinde boğulan göller,
Uçurum
başında titreyen güller
O
sonsuz düşüşü anar bunalır.
Gerçek
bu, sanmayın bir Çin masalı,
Beyaz
güvercinler ürkek, tasalı,
Atmaca
ağzında bir defne dalı
Kırılmış
yerinden kanar bunalır.
II
Sana
Gelirim
Kurulu
yayımdan çıktım;
Ok
olur sana gelirim.
Var
olmak bu ise bıktım;
Yok
olur sana gelirim.
Bir
enginim; serilirim,
İçim
kalkar; gerilirim,
Dalga
dalga kırılırım;
Çok
olur sana gelirim.
Bir
çöle düştüm sam yedim,
Emel
meyvesin ham yedim,
Yolunda
bunca gam yedim
Tok
olur sana gelirim.
Saçılsa
da ara yerde
Ölüm
yoktur nara, yerde
Kara
sevdam kara yerde
Kök
olur, sana gelirim.
|
Yetik Ozan – Bütün Şiirleri, Ötüken Neşriyat, 2009 Sy:53 |
|
Töre Dergisinde Yayımlanmış Bir Şiiri | Eylül 1978 |
-----------------------------
Sabır
Irmağı
Ezgi
bayrağını ıtır dağından,
Yurtsuz
fırtınalar esti götürdü.
Dostluğa
kapısız Kerem bağından
Her
giren bir kiraz kesti götürdü.
Kınalı
güzlerin birlik toyunu
Bozdu
cücelerin aksak oyunu,
Gelin
süzülüşlü üzüm suyunu
Al
keşişler testi testi götürdü.
Çok
sesli çanların sevinç avazı
Çekti
kurt dönüşlü yuğlardan yazı.
En
ulu yangından sağ çıkan sazı
Son
sofu omzuna astı götürdü.
Boz
gevene karşı çiğdemin cengi
Tuğlaştırdığında
kokuyu, rengi
Bir
ümmi çobanın yazdığı cöngü
Bilginler
bağrına bastı götürdü
Alıç
paylaşırken dağlar diz dize
İlk
sabırsız yaprak düştü son ize,
Bozkırın
sırrını açık denize
En
sabırlı ırmak sustu götürdü.”
.