İslam sancaktarı Oğuz Boyları
Titre, diril uyan kaldır başını
Gökkubbe altında kurun toyları
Paylaş gardaşınla sıcak aşını
Güneş gibi aşikar olan iç ve dış vatan
hainlerinin, milli ve manevi bütünlüğümüzü her geçen gün biraz daha belirgin
halde bölme, parçalama, yutma eylemine şahit oluyoruz ki; millet olarak
kan kaybediyoruz
can kaybediyoruz
her an kaybediyoruz da hala aklımızı
başımıza almıyoruz ...
Bir tarafta Ortadoğu’nun genleriyle
oynayan evrensel mimari jandarmalar,
bir tarafta dünya karargahlarının
yerlerini belirleyen nöbetçi amirleri, bir tarafta nöbet kulübelerini gezen ve
nöbetçileri koyup yer değiştiren nöbetçi çavuşları,
Bir tarafta bütün kulübeleri
denetleyen harekat komutanları, bir tarafta ümitleri, namusları,
gençlikleri,hayalleri, hayatları ellerinden alınmış dış sermayeli şaşkın,
çaresiz nesli bozuklar...
Bir tarafta ülkenin milli sermayesini
usulüne uydurup kendi sermayesini güçlendiren ve istediği yönde tasarruf edip
öz sermaye siymiş gibi yatırım yapan meydanda nutuk atıp itibar gören
haramzadeler ...
Bir tarafta parlamentoda dış
mihrakları temsil eden taşeron vatan hainler, bir tarafta yıllardır ülkenin
kanını emen sözde cumhuriyet muhafızları, dili, dini, imanı, inancı sömüren ve
gücüne güç kata şirin zadeler...
Bir tarafta milletin dinini, imanını,
istismar edip himmet toplayan esfeli safilin hatapları, sahte alimler, sahte
şeyhler, sahte mollalar,sahte dedeler, her şeyiyle maskeli palyaçolar , ve
saymakla bitiremeyeceğimiz marazlı beyinler, hastalıklı kararmış kalpli
yaratıklar zalimler...
Ya diğer tarafta ki masum, mağdur,
mazlum, çaresiz, milli sermaye finansörü, oy sermayesi finansörü, en büyük
hamal , vatan savunucusu, şehit, gazi, çilekeş övey evlat muamelesi gören,
işsiz güçsüz boşta gezen üniversite mezunları, asgari ücretle namusuyla
ailesini geçindiren necip Türk milleti
Yahu ne kadar çokmuş ayrılıklar ayrı
düşen, ayrı yaşayan, ayrı inanan, ayrı iman eden, ayrı ihanet eden de, bu
devleti bir türlü yıkamadılar, yakamadılar bitiremediler imansız oğlu
imansızlar ...
Oysa ki biz millet olarak içeride ve
dışarıda bir oldukça, iri oluruz, diri oluruz da hiç bir güç, hiç bir kuvvet,
hiç bir kimse bizi sindiremez, öldüremez, böldüremez. Merhum büyük usta Mehmet
Akif Ersoy un da dediği gibi
’Girmeden tefrika bir millete düşman
giremez
toplu vurdukça yürekler onu top
sindiremez’
Oy sa bizler ne yapıyoruz? tefrikayı
millet olarak TV kanallarından kendimiz yayıyor, kendimiz inanıyor, kendimiz
zarar görüyor, kendimiz yanıyoruz da kendimize gelemiyoruz ve hala
ocaklar sönüyor
ciğerler yanıyor
akıllar donuyor
dostlar üzülüyor
düşmanlar seviniyor da elimizden hiç
bir şey gelmiyor maalesef buda biz çaresizleri kahrediyor
Millet olarak gerçeklerden kaçmak
yerine samimiyetle aklımızı başımıza almaz bir birimizle uğraşmayı bitirip
milli istiklalimizi ve istikbalimizi uğruna mücadeleden kaçarsak haçlıların
istediği gibi yok olur gideriz Maazallah
Belli Değil
Öyle bir zamana erdi günümüz
Düşman belli değil dost belli değil
Maşrıktan, mağribe vardı ünümüz
Keçi belli değil, post belli değil
Ha otuz, ha altmış, ha doksan yaşı
Başından sonuna bozuktur işi
Kâbuslar çökse de kararmaz düşü
Garaz belli değil, kast belli değil
Hak hukuk kalmadı soyan soyanda
Yandaşlar, hırsıza olur payanda
Mazlumun ahını alan ziyanda
Yiğit belli değil, puşt belli değil
Hiç gülmedi bahtım kederden, yastan
Dertlerim dillerde okunur destan
Mevsimler keşmekeş yeşermez bostan
Zemin belli değil, üst belli değil
Siyah,ı beyazı hepsi bir başın
Yerini bulmuyor attığım taşın
Düşmeye gör hele, düşman gardaşın
Davet belli değil, kuşt belli değil
Nuh Comba
.