Boşnak-Başnak: Kaşgarlı Mahmut
(1072-1073) yılında yazdığı Divan-ı Lugat’it Türk adlı eserinde “Bizans-Rum
ülkesine en yakın oturan Türk boyu Peçeneklerdir” demektedir. “Başnak”
kelimesini de “başında tolgası, sırtında zırhı olmayan er” şeklinde açıklamaktadır.
Bizanslı Eflatuncu filozof-devlet
adamı (1018 – 1078) Michael Psellos 967-1077 olaylarını anlattığı Khronographia
(Vakayiname) adlı kitabında Balkanları tamamen hakimiyetleri altına alan 1050
yılında da bütün Trakya’yı işgal eden Peçenekleri anlatırken çağdaşı Kaşgarlı
Mahmut’la aynı ifadeyi kullanıyor:
“Peçenekler zırh giymez ve başları
miğfersizdir. Kalkan da taşımazlar. Savaşta bağırarak saldırırlar,
püskürttükleri düşman askerlerini takipederek öldürürler. Derin vadilerde ve
uçurumlarda yaşarlar. Ölüm karşısında korku bilmezler.”
Bir doğulu bilginin Başnaklar, bir
Bizanslı tarih yazarının da Peçenek Türkleri hakkında aynı ifadeleri
kullanmaları Peçeneklerle Başnakların aralarında bir köken farkının olmadığını
göstermektedir.
Türkolog N. A. Baskalov, Türk Menşeli
Rus Aile Adları adlı kitabında Peçenek kelimesini Peçe-on-ok şeklinde tahlil
edip peçe=bey; arı beyi; Peçenek’in de Onokların beyi anlamına geldiğini
söylüyor. Aynı mantıkla hareket ettiğimizde Başnakların Peçenek boylarından
biri olduğunu ve Başnak sözünün baş+on+ok’tan kısaldığını kabul etmemiz
mümkündür
Bağdatlı Mesudî 941 yılında yazdığı
Mürucü’z-Zeheb (Altın Çayırlar) adlı eserinde Hazarlarlla Alanlara yakın ve
bunlarla batı arasında 4 Türk kavmi bulunduğunu, bunların en cesurlarının
Bacnak olduğunu kaydediyor. Mesudî’nin sıraladığı bu dört boydan Bacgard ve
Nükerdeler Macar asıllı Bacnak ve Becneler ise Peçenek boylarıdır.
Bütün bu ifadeler Mesudî’de adı geçen
Bacnakların Kaşkarlı’nın bahsettiği Başnaklar olduğunu şüphe bırakmamaktadır.
Bugün ne sebep ve hangi mantıkla
olduğunu anlayamadığımız bir şekilde Boşnak-Başnakların Osmanlı döneminde
İslamiyeti kabul etmiş bir Balkan kavmi olduğu fikri ön plana çıkarılıyor.
Hâlbuki yine 11. asırda yaşamış bulunan Endülüslü El-Bekrî o asırda İslamiyet’in
Peçenekler arasında iyice yayıldığını, hatta Peçenekler arasından İslam dini
âlimlerinin çıktığını söylüyor
11. Asırda henüz Kayı Boyu’nun Osmanlı
Devletini kurmadığı göz önünde tutulursa Boşnakların Osmanlı fütuhatı döneminde
Müslümanlığı kabul ettiği iddiası boşa çıkmaktadır. Yakın tarihlerde Sırp
zulmüne uğramış olan Boşnaklar Müslüman bir topluluktur, ama her şeyden önce
Türk’türler.
Yard. Doç. Dr. Aydın BUDAK
BUDAK Aydın: “Yurdumuza Yerleşen
Oğuz-Türkmen Boyları ve Bazı Yer Adları”, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Yayınları
***
KUMAN-PEÇENEK DEVLETİ (Doç.Dr.Hüseyin
Memişoğlu)
Miladi 1034 yılından itibaren Peçenek
ve Kuman Türklerinin, Rodop'lar , Batı Trakya ile Pirin ve Vardar Makedonyası
bölgelerine, hatta İstanbul surları önüne kadar inmeleri, Bizans'ı çok ciddi
olarak telaşlandırmıştır. Bu nedenle Bizanslılar , 1050 yılında büyük bir ordu
teşkil edip Peçenek ve Kuman Türklerinin üzerlerine sevk etmişlerdir. Fakat,
Bizanslılar büyük bir yenilgiye uğrayınca barış andlaşması yapılarak Bizans
devleti vergiye bağlanmıştır.
Bu andlaşmayı takip eden 30 yıllık
süre içerisinde Rodoplar, Batı Trakya ve Makedonya Peçenek Türklerine tabî olan
Kuman Türklerine terk edilmiştir. Peçenek Türkleri ise, Kosova, Yeni Pazar ve
Bosna'ya doğru çekilmişlerdir.
Kuman Türkleri miladî 1087'de Peçenek
Türkleri ile birlikte Bulgaristan, Makedonya, Yeni Pazar, Kosova, Bosna ve
Arnavutluğu içine alan ve başkenti Kumanova olan "Kuman-Peçenek Türk
Federasyonu" nu kurmayı başarmışlardır. Fakat bu iki kardeş Türk kavmi
Bizanslılarla ve gayri Türk unsurlarla savaşacakları yerde, birbirleriyle
savaşarak "milli birliği" yıkmışlardır. Bu nedenle 1087 yılında
kurulmuş olan "Kuman-Peçenek Türk Federasyonu" 1091 yılında yıkılarak
varlığını ve politik fonksiyonunu tarihin karanlıklarına terk etmiştir.
POMAK TÜRKLERİ
Doç.Dr. Hüseyin MEMİŞOĞLU