TÜRK VATANI TÜRKİYE!

  ...... NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...   Hayallerim göklerde, kanatlanıp uçarken! Kime, nasıl söylerim, atiden ümit varım? Vatanım yığın, yığın hainliğe duçarken; Oturmuş kansızlardan, derde derman ararım! Bu muydu söylediğin, hep vakayı adiyen? Sayende kan geliyor, gözden mütemadiyen! Şimdi benim milletim, konuşmaya diyetli; Milletimiz arıyor, başta bir haysiyetli…   Diyemem asla sana, nedir bu halin diye! Ey şüheda diyarı,...

BİLDİKLERİMİZ-BİLMEDİKLERİMİZ (4)

    ONBİRİNCİ YÜZYILDAN GÜNÜMÜZE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN EL KİTABI... Ahmet ŞAFAK   Türklerin yaşadıkları coğrafyaları gezerek, inceleyerek alan çalışması yapan Kaşgarlı Mahmut, Türklerin ilk sosyoloğu unvanını da alsa yeridir. Kaşgarlı Mahmut’un Bağdat’ta bulunmasının elbette bir sebebi vardı. Tarihçiler bu sebebin en kuvvetli olanını şöyle belirtiyor; Selçuklu Sultanı Melikşah’ın Hanımı Terken Hatun bir Karahanlı Prensesidir....

BİLİNENLER-BİLİNMEYENLER (3)

     Onbirinci Yüzyıldan Günümüze Türk Milliyetçiliğinin El Kitabı!.. Ahmet ŞAFAK   "Yüce Tanrı’nın devlet güneşini Türk Burçlarında doğdurmuş olduğunu ve onların yurtları üzerinde dünyanın bütün dairelerini döndürmüş bulunduğunu gördüm. Tanrı, onlara Türk adını verdi ve onları yeryüzüne hâkim kıldı. Zamanımızın hakanlarını onlardan çıkardı. Dünya milletlerinin idare dizginini onların eline verdi, onları herkese üstün eyledi, kendilerini...

BİLİNENLER-BİLİNMEYENLER (2)

    Şimdi gelelim sevgili Ahmet ŞAFAK’ın, mutlaka bilinmesi, öğrenilmesi gerek makalesine: ONBİRİNCİ YÜZYILDAN GÜNÜMÜZE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN EL KİTABI...   MİLLİYETÇİLİK; Batıda, sanayileşme döneminin getirdiği bir ideoloji olarak kabul edilir.Önce şehir devletleri vardır, sonra pazar birliği ile ulus meydana gelir.Yani ticaret, şehirleri ulus haline getirmiştir. Her şey bu kadar basit değildir her halde. İngilizlik,...

BİLİNENLER-BİLİNMEYENLER (1)

   Bir zamanlar çalıştığım gazetenin servisiyle işime giderken, o gazetede henüz göreve başlamak üzere gittiğini öğrendiğim benden on yaş kadar daha küçük yaşlarda bir arkadaşla karşılaştım. Sonraki günlerde hem aynı yerde çalışmanın hem de her gün aynı servisle iş yerimize gidip gelmenin oluşturduğu yakınlıkla samimiyetimiz günbegün artmıştı ki; O’nun iyi bir yazar seviyesi tutturduğunu hem edebî, hem felsefi, hem de sosyal konulu yazılarda...

O BİR TÜRK BÜYÜĞÜDÜR!..

   "Bigâne meğirid mera zin kûyem Derkûy-u şuma hane-i had micûyem Düşmen neyem her çend ki düşmen rûyem Aslem Türkest eğerçi Hindu gûyem."   "Beni bu beldede yapancı sanmayın. Sizin beldenizde ben evimi arıyorum. Her ne kadar düşman görünüşlüysem de, düşman değilim. Farsça yazsam bile aslım Türk’tür."   Şiir günümüzde; 751. ölüm yılını andığımız rahmetli Mevlâna Hazretlerinin bir rubaisiyle başlamamız elbette bir sebebe...