Hüseyin Nihal Atsız, tanınmış bir tarihçi, şair ve
Türkologtur. Onun tarihi araştırmaları onu milliyet ve Türk tarihi üzerine
düşünmeye sevk etmiştir. Gökalp’tan sonra, Cumhuriyet döneminde Türkçülüğün
önderi sayılır. Nihal Atsız, saf, katışıksız bir Türk milleti ister. Bu millet
içinde Türk kanından olmayanların, Türkleşmiş olanların yeri yoktur.
“Çanakkale’ye Yürüyüş” adlı kitapçıkta çingenelerin, Türkleşmiş diğer
kavimlerin aramızda yeri olmadığını, bunların Türk milletinin saflığını bozduğu
kanaatini beyan eder.
Bu bakımdan Türk milletinin esası dil değil, ırk ve
kan olmalıydı, bir zenci Türkçe öğrense Türk mü olacaktı, der. Buna göre Türk
topraklarında yaşamak hakkı Türkün olmalıdır.
Atsız, Türk kılıcının kınında paslanmaması
gerektiğine inandığı için sık sık savaş yapılması taraftarıdır. Ona göre
insaniyetperverlik köpekliktir. İnsaniyet milliyetçilikle asla bağdaşmaz.
Atsız, “Türk Tarihinde Meseleler” adlı kitabında
Türk tarihinin aralıksız bir bütün olduğunu, halbuki Türk tarihinin sıralanmış
bir bütün halinde konulmadığını, hükümdar sülâlelerinin zamanlarının ayrı
devletlermiş gibi ele alındığını, Türk milletinin kurduğu çeşitli devletlerin
hiçbirisini yaşatamamış, istikrara ulaşamamış durumuna düşürüldüğünü söyleyerek
bütüncü tarih görüşünü açıklar. Türk tarihine bakışımız nasıl olmalıdır,
sorusuna cevap arayan Atsız; Türk tarihinin Fransız, Alman tarihleri gibi basit
olmadığını, Türk milletinin tarih başladığı zaman teşekkül ettiğini iddia eder.