Doğu yüzü
[1] Tengri teg Tengri yaratmış Türk Bilge
Kağan sabim: Karigım Türk Bilge [Kağan ... ]ti Sir Tokuz Oğuz İki Ediz
kerekülüg begleri budunı [ ... Tü]rk teng[ri ... ]
[1] Tanrı
gibi Tanrı yaratmış Türk Bilge Kağanı, sözüm: Babam Türk Bilge Kağanı … Sir,
Dokuz Oğuz, İki Ediz çadırlı beyleri, milleti … Türk tanrısı
[2] üze
kağan olurtum. Olurtukuma ölteçiçe sakınığma Türk begler budun ögirip sebinip
torigtamış közi yügerü körti. Bödke özüm olurup bunca ağır törüg tört
bulungdakı [ ... ]dim. Üze kök Tengri as[ra yağız yir kılındukda ikin ara kişi
oğlı kılınmış].
[2]
üzerinde kağan oturdum. Oturduğumda ölecek gibi düşünen Türk beyleri, milleti
memnun olup sevinip, yere dikilmiş gözü yukarı baktı. Bu zamanda kendim oturup
bunca ağır töreyi dört taraftaki … dim. Üstte mavi gök, altta yağız yer
kılındıkta, ikisi arasında insan oğlu kılınmış.
[3] Kişi
oğlında üze eçüm apam Bumın Kağan İstemi Kağan olurmış. Olurupan Türk budunurig
ilin törüsin tuta birmiş, iti birmiş. Tört bulurig kop yağı ermiş. Sü sülepen
tört bulungdakı budunuğ [kop almış, kop baz kılmış]. Başlığığ [yü]kündürmüş,
tizlig[ig sökürmiş. İlgerü Kadırkan yışka tegi kirü]
[3] İnsan
oğlunun üzerine ecdadım Bumın Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk
milletinin ilini, töresini tutu vermiş, düzene soku vermiş. Dört taraf hep
düşman imiş. Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış, hep tâbi
kılmış. Başlıya baş eğdirmiş, dizliye dik çöktürmüş. Doğuda Kadırkan ormanına
kadar, batıda
[4] Temir
Kapığka tegi kondurmış. İkin ara idi oksuz Kök Türk iti anca olurur ermiş.
Bilge kağan ermiş, alp kağan ermiş. Buyrukı bilge ermiş erinç, alp ermiş erinç.
Begleri yime budunı [yime tüz ermiş. Anı] üçün ilig anca tutmış erinç. İlig
tutup törü[gitmiş. Ozi anca kergek bolmış].
[4] Demir
Kapıya kadar kondurmuş. İkisi arasında pek teşkilâtsız Gök Türkü düzene sokarak
öylece oturuyormuş. Bilgili kağan imiş, cesur kağan imiş. Buyruku bilgili imiş
tabiî, Cesur imiş tabiî. Beyleri de milleti de doğru imiş. Onun için ili öylece
tutmuş tabiî. İÜ tutup töreyi düzenlemiş. Kendisi öylece vefat etmiş.
[5] Yoğçı
sığıtçı örigre kün toğsıkdakı Bökli çöl[l]üg il Tabğaç Tüpüt Apar Purum Kırkız
Üç Kurıkan Otuz Tatar Kıtariy Tatabı bunca budun kelipen sığtamış, yoğlamış.
Antağ külüg kağan er[miş. Anda kisre inişi kağan bolmış eri]nç. Oğlıtı kağan
bolmış erinç. Anda [kisre inişi eçisin teg]
[5] Yasçı,
ağlayıcı, doğuda gün doğusundan Bökli Çöllü halk, Çin, Tibet, Avar, Bizans,
Kırgız, Üç Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı, bunca millet gelip ağlamış, yas
tutmuş. Öyle ünlü kağan imiş. Ondan sonra küçük kardeşi kağan olmuş tabiî,
oğulları kağan olmuş tabiî. Ondan sonra küçük kardeşi büyük kardeşi gibi
[6]
kılınmaduk erinç, oğlı karigın teg kılınmaduk erinç. Biligsiz kağan olurmış
erinç, yablak kağan olurmış erinç. Buyrukı yime biligsiz ermiş erinç, yablak
ermiş erinç. Begleri budunı tüzsüz üçün Tabğaç budun tebliğin kürlügin [üçün
armakçısjın üçün inili [eçili kiriğşürtükin üçün begli budunluğ]
[6]
kılınmamış olacak, oğlu babası gibi kılınmamış olacak. Bilgisiz kağan
oturmuştur, kötü kağan oturmuştur. Buyruku da bilgisizmiş tabiî, kötü imiş
tabiî. Beyleri, milleti ahenksiz olduğu için, aldatıcı olduğu için, Çin milleti
hilekâr ve sahtekâr olduğu için, küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine
düşürdüğü için, bey ve milleti
[7]
yorigşurtukın üçün Türk budun illedük ilin ıçğınu ıdmış kağanladuk kağanın
yitürü ıdmış. Tabğaç budunka beglik un oğlın kul kıltı, isilik kız oğhn kürig
kıldı. Türk begler Türk atın ıtı. Tab[ğaçğı] begler Tabğaç at[ın tutupan Tabğaç
kağanka körmiş. Elig yıl]
[7]
karşılıklı çekiştirttiği için, Türk milleti il yaptığı ilini elden çıkarmış,
kağan yaptığı kağanını kaybedi vermiş. Çin milletine beylik erkek evlâdını kul
kıldı, hanımlık kız evlâdını cariye kıldı. Türk beyler Türk adını bıraktı.
Çinli beyler Çin adını tutarak, Çin kağamna itaat etmiş. Elli yıl
[8] işig
küçüg birmiş. İlgerü kün toğsık[k]a Bökli kağanka tegi süleyü birmiş. Kurığaru
Temir Kapığka süleyü birmiş. Tabğaç kağanka ilin törüsin alı birmiş. Türk kara
kamağ budun anca timiş: İllig budun [ertim, ilim amtı kanı, kimke ilig kazğanur
men tir ermiş].
[8] işi
gücü vermiş. Doğuda gün doğusunda Bökli kağana kadar ordu sevk edi vermiş.
Batıda Demir Kapıya ordu sevk edi vermiş. Çin kağanına ilini, töresini alı
vermiş.Türk halk kitlesi şöyle demiş: İlli millet idim, ilim şimdi hani, kime
ili kazanıyorum der imiş.
[9]
Kağanlığ budun ertim, kağanım kanı. Ne kağanka işig küçüg birür men tir ermiş.
Anca tip Tabğaç kağanka yağı bolmış. Yağı bolup itimi yaratunu umaduk yana
içikmiş. Bunca işig küçüg birtükgerü sakınmatı Türk budunuğ ölür[eyin,
uruğsır]atayın tir ermiş. Yokadu barır ermiş. Üze
[9] Kağanlı
millet idim, kağanım hani, ne kağana işi, gücü veriyorum der imiş. Öyle diyip
Çin kağanına düşman olmuş. Düşman olup, kendisini tanzim ve tertip
edemediğinden, yine tâbi olmuş. Bunca işi, gücü vermediğini düşünmeden, Türk
milletini öldüreyim, kökünü kurutayım der imiş. Yok olmaya gidiyormuş. Yukarıda
[10] Türk
Tengrisi ıduk yiri subı anca itmiş erinç. Türk budun yok bolmazun tiyin budun
bolçun tiyin karigım İltiriş kağanığ ögüm İlbilge Katunuğ tengri töpüsinde
tutup yügerü kötürti erinç. Karigım kağan yiti yigirmi erin [taşıkmış. Taşra
yorıyur tiyin kü eşidip balıkdakı tağıkmış, tağdakı ]
[10] Türk
Tanrısı, mukaddes yeri, suyu öyle tanzim etmiştir. Türk milleti yok olmasın
diye, millet olsun diye, babam İltiriş kağanı, annem İlbilge Hatunu göğün
tepesinden tutup yukarı kaldırmıştır. Babam kağan on yedi erle dışarı çıkmış.
Dışarı yürüyor diye ses işitip şehirdeki dağa çıkmış, dağdaki
[11] inmiş.
Tirilip yitmiş er bolmış. Tengri küç birtük üçün karigım kağan süsi böri teg
ermiş, yağısı koriy teg ermiş. İlgerü kurığaru sülep tirmiş, kubratmış. Kamağı
yiti yüz er bolmış. Yiti yüz er bolup [ilsiremiş kağansıramış budunuğ
kürigedmiş kuladmış budu]nuğ Tü[rk tö]rüsin [ıçğınmış]
[11] inmiş.
Toplanıp yetmiş er olmuş. Tanrı kuvvet verdiği için, babam kağanın askeri kurt
gibi imiş, düşmanı koyun gibi imiş. Doğuya batıya asker sevk edip toplamış,
yığmış. Hepsi yedi yüz er olmuş. Yedi yüz er olup ilsizleşmiş, kağansızlaşmış
milleti, cariye olmuş, kul olmuş milleti, Türk töresini bırakmış
[12]
budunuğ eçüm apam törüsinçe yaratmış boşğurmış. Tölis Tarduş budunuğ anda
itmiş. Yabğuğ şadığ anda birmiş. Biriye Tabğaç budun yağı ermiş. Yırıya Baz
Kağan, Tokuz Oğuz budun yağı ermiş. Kı[rkız Kurıkan Otuz Tatar Kıtariy Tatabı
kop yağı ermiş. Ka]rigım [kağan bunca ..kırk artukı]
[12]
milleti, ecdadımın töresince yaratmış, yetiştirmiş. Tölis, Tarduş milletini
orda tanzim etmiş. Yabguyu, şadı orda vermiş. Güneyde Çin milleti düşman imiş.
Kuzeyde Baz Kağan, Dokuz Oğuz kavmi düşman imiş. Kırgız, Kurıkan, Otuz Tatar,
Kıtay, Tatabı hep düşman imiş. Babam kağan °unca…. kırk
[13] yiti
yolı sülemiş, yigirmi sürîgüş sürigüşmiş. Tengri yarlıkaduk üçün illigig
ilsiretmiş, kağanlığığ kağansıratmış, yağığ baz kılmış, tizligig sökürmiş,
başlığığ yükündürmiş. Karigım kağan [anca ilig törüg kazğanıp uça barmış].
Karigım [kağanka] baş[lay]u Baz Kağanığ balbal [tikmiş. Karigım]
[13] yedi
defa ordu sevk etmiş, yirmi savaş yapmış. Tanrı lütfettiği için illiyi
ilsizletmiş, kağanlıyı kağansızlatmış., düşmanı tâbi kılmış, dizliye diz
çöktürmüş, başlıya baş eğdirmiş. Babam kağan öylece ili, töreyi kazanıp, uçup
gitmiş. Babam kağan için ilkin Baz Kağanı balbal olarak dikmiş. Babam
[14] kağan
uçdukda özüm sekiz yaşda kaltım. Ol törüde üze eçim kağan olurtı. Olurupan Türk
budunuğ yiçe itdi, yiçe igit[t]i. Çığariyığ bay kıldı, azığ öküş kıldı. Eçim
kağan olurtuk[d]a özüm tigin erk[ ... ]iy[... ] Tengri [yarlıkaduk üçün]
[14] kağan
uçtuğunda kendim sekiz yaşında kaldım. O töre üzerine amcam kağan oturdu.
Oturarak Türk milletini tekrar tanzim etti, tekrar besledi. Fakiri zengin
kıldı, azı çok kıldı. Amcam kağan oturduğunda kendim prens … Tanrı buyurduğu
için
[15] tört
yigirmi yaşımka Tarduş budun üze şad olur-tum. Eçim kağan birle ilgerü Yaşıl
ögüz Şanturig ya-zıka tegi süledimiz. Kurığaru Temir Kapığka tegi sü-ledimiz.
Kögmen aşa Kırkız yiririge tegi s[üledimiz. Kamağı biş] otuz sü[ledimiz. üç
yigirmi sürigüşdü-müz. İlligig ilsiretdimiz. kağanlığığ kağansıratdımız,
Tizligig]
[15] on
dört yaşımda Tarduş milleti üzerine şad oturdum. Amcam kağan ile doğuda Yeşil
Nehire, Şantung ovasına kadar ordu sevk ettik. Batıda Demir Kapıya kadar ordu
sevk ettik. Kögmeni aşarak Kırgız ülkesine kadar ordu sevk ettik.Yekun olarak
yirmi beş defa ordu sevk ettik, on üç defa savaştık, illiyi ilsizleştirdik,
kağanlıyı kağansızlaştırdık. Dizliye
[16]
sökürtümüz, başlığığ yükündürtümüz. Türgiş kağan Türk[üm] budunum erti.
Bilmedükin üçün bizirige yarigıldukın yazındukın üçün kağanı ölti, buyrukı
begleri yime ölti. On Ok budun emgek körti. Eç[ümiz apamız tutmış yir sub
idi]siz kalmazun [tiyin Az budunuğ itip yaratıp... Bars Beg]
[16] diz
çöktürdük, başlıya baş eğdirdik. Türgiş kağanı Türküm, milletim idi. Bilmediği
için, bize karşı yanlış hareket ettiği, ihanet ettiği için kağanı öldü,
buyruku, beyleri de öldü. On Ok kavmi eziyet gördü. Ecdadımızın tutmuş olduğu
yer, su sahipsiz kalmasın diye Az milletini tanzim ve tertip edip … Bars bey
[17] erti.
kağan atığ bunda biz birtimiz. Sirigilim kunçuyuğ birtimiz. Özi yazındı, kağanı
ölti, budunı kürfg kul boldı. Kögmen yir sub idisiz kalmazun tiyin Az Kırkız
budunug i[tip] yaratıp keltimiz. Sürigüşdümüz. [ ... ilin yana birtimiz.
İlgerü] Kadır-kan y[ışığ aşa] b[udunu]ğ anca [kondurtumuz, anca itdimiz.
Kurığaru]
[17] idi.
Kağan adını burda biz verdik Kız kardeşim prensesi verdik. Kendisi ihanet etti,
kağanı öldü, milleti cariye, kul oldu. Kögmenin yeri, suyu sahipsiz kalmasın
diye Az, Kırgız milletini tanzim ve tertip edip geldik. Savaştık … ilini geri
verdik. Doğuda Kadırkan ormanını aşarak milleti öyle kondurduk, öyle düzene
soktuk. Batıda
[18] Kerigü
Tarbanka tegi Türk budunuğ anca kondur tumuz, anca itdimiz. Ol ödke kul kulluğ
kürig kürig- lüg bolmış erti. İnişi eçisin bilmez erti, oğlı karfgın bilmez
erti. Anca kazğanmış anca itmiş ilim[iz törümüz erti. Türk Oğuz begleri bud]un
eşid: Üze Tengri basma[sar asra] yir telinmeser
[18] Kengü
Tarbana kadar Türk milletini öyle kondurduk, öyle düzene soktuk. O zamanda kul
kullu, cariye cariyeli olmuştu. Küçük kardeş büyük kardeşini bilmezdi, oğlu
babasını bilmezdi. Öyle kazanılmış, öyle düzene sokulmuş ilimiz, töremiz vardı.
Türk, Oğuz beyleri, milleti işit: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese,
[19] Türk
budun ilirîgin törürigün kim artatı udaçı [ert]i? Türk budun ertin, ökün!
Küregürigün üçün igidmiş kağanırîga ermiş [barmış edgü] i liriğe kentü
yangıldığ, yablak kigürtüg. Yaraklığ kandın kelip yariya iltdi? Sürigüglüg kandın
[kelipen] süre [iltdi? Iduk Ötüken yı]ş budun bardığ. İlgerü [barığma] bardığ.
Kurığaru
[19] Türk
milleti, ilini, töreni kim bozabilecekti? Türk milleti, vaz geç, pişman ol!
Disiplinsizliğinden dolayı, beslemiş olan kağanına, hür ve müstakil iyi i^ne karşı
kendin hata ettin, kötü hâle soktun. Silâhlı nereden gelip dağıtarak gönderdi?
Mızraklı nereden gelerek sürüp gönderdi? Mukaddes Ötüken ormanının milleti,
gittin! Doğuya giden, gittin! Batıya,
[20]
barığma bardığ. Barduk yirde edgüg ol erinç: [Ka-nı]rig ögüzçe yügürti.
Sürigüküg tağça yatdı. Beglik un oğlırigın kul kıldığ. [İsilik kız oğlurigın]
kürig kıldığ. Ol bilmedükügün üçün yablakırigın üçün eçim kağan uça bardı.
Başlayu Kırkız kağanfığ balbal tikdim]. Türk budun atı küsi yok bolmazun tiyin
karigım kağanığ
[20] giden,
gittin! Gittiğin yerde hayrın şu olmalı: Kanın nehir gibi koştu. Kemiğin dağ
gibi yattı. Beylik erkek evlâdını kul kıldın. Hanımlık kız evlâdını cariye
kıldın. O bilmemenden dolayı, kötülüğün yüzünden amcam kağan uçup gitti. Önce
Kırgız kağanını balbal olarak diktim. Türk milletinin adı sanı yok olmasın
diye, babam kağanı,
[21] ögiim
katunuğ kötürügme Tengri il birig[me tejrîgri Türk budun atı küsi yok bolmazun
tiyin özümün ol Tengri kağan olurt[dı erinç. Nerig] yılsığ budunda üze
olurmadım. İçre aşsız taşra tonsuz yabız yablak budunda [üze olurtum]. [İnim
Kül Ti]gin iki şad inim Kül Tigin [birle] sözleşdimiz.[Karigımız]
[21] annem
hatunu yükselten Tanrı, il veren Tanrı, Türk milletinin adı sanı yok olmasın
diye, kendimi o Tanrı kağan oturttu tabiî. Varlıklı, zengin millet üzerine
oturmadım. İçte aşsız, dışta elbisesiz; düşkün, perişan millet üzerine oturdum.
Küçük kardeşim Kül Tigin, iki şad, küçük kardeşim Kül Tigin ile konuştuk.
Babamızın,
[22] eçimiz
kazğanmış budun atı küsi yok bo[lmaz]un tiyin, Türk budun üçün tün udımadım.
Küntüz olurmadım. İnim [Kül Tigin birle iki şad] birle ölü yitü kazğandım. Anca
kazğanıp biriki budunuğ ot sub kılmadım. Men [özüm kağan olurtukuma] yir sayu
barmış bu [dun y adağın yalırigın?] ölü yitü [yana]
[22] amcamızın
kazanmış olduğu milletin adı sanı yok olmasın diye Türk milleti için gece
uyuyamadım, gündüz oturmadım. Küçük kardeşim Kül Tigin ile, iki şad ile öle
yite kazandım. Öyle kazanıp bütün milleti ateş, su kılmadım. Ben kendim kağan
oturduğumdan her yere gitmiş olan millet yaya olarak, çıplak olarak, öle yite
geri
[23] kelti.
Budunuğ igideyin tiyin yırığaru Oğuz budun tapa ilgerü Kıtariy Tatabı [bu]dun
tapa birigerü Tabğaç tapa iki yigir[mi süledim ...] sürigüşdüm. Anda kisre
Tengri yarlıkaduk üçün kutum ülügüm bar üçün ölteçi budunuğ [tirgür]ü
igit[t]im. Yalırig budunuğ tonluğ kıldım. Çığariy bud[unuğ] bay ki [İdim].
[23] geldi.
Milleti besleyeyim diye kuzeyde Oğuz kavmine doğru; doğuda Kıtay, Tatabı
kavmine doğru; güneyde Çine doğru on iki defa ordu sevk ettim … savaştım. Ondan
sonra Tanrı buyurduğu için, devletim, kısmetim var olduğu için, ölecek milleti
diriltip besledim. Çıplak milleti elbiseli kıldım. Fakir milleti zengin kıldım.
[24] Az
budunuğ öküş kıldım. Iğar illigde ı[ğar] kağanlığda yig kıldım. Tört
bulurigdakı budunuğ kop baz kıldım, yağışız kıldım. Kop manga körti. Yiti
yigirmi yaşıma Tarigut tapa süledim. Tarigut budunuğ bozdum. Oğlın yo[tuz]ın
yılkısın barımın anda altım. Sekiz yegirmi yaşıma Altı Ç[ub Soğdak]
[24] Az
milleti çok kıldım. Değerli illiden, değerli kağanhdan daha iyi kıldım. Dört
taraftaki milleti hep ^bi kıldım, düşmansız kıldım. Hep bana itaat etti. On
yedi yaşımda Tanguta doğru ordu sevk ettim. Tangut milletini bozdum. Oğlunu,
karısını, at sürüsünü, servetini orda aldım. On sekiz yaşımda A1tı Çub Soğdaka
Güney-doğu
Yüzü
[1] … Kök]
Örigüg yoğuru sii yorıp tünli künli yiti ödüşke subsuz keçdim. Çorakka tegip
yulığçı [eri]g k[... ]s Keçinke tegi [ ... ]
[1] … Gök
Öngü çiğneyerek ordu yürüyüp, gece ve gündüz yedi zamanda susuzu geçtim. Çorağa
ulaşıp yağmacı askeri … Keçine kadar …
Güney Yüzü
[1] [ ...
Tab]ğaç atlığ süsi bir tümen artukı yiti birig süg ilki kün ölürtüm. Yadağ
süsin ikinti kün kop [ölür]tüm. Bi [... ]aşıp bard[ ... ]
[1] … Çin
süvarisini, on yedi bin askeri ilk gün öldürdüm. Piyadesini ikinci gün hep
öldürdüm. Bi … aşıp vard …
[2] [...
y]oh süledim. Otuz artukı sekiz yaşıma kışın Kıtariy tapa süledim. [ .... Otuz
artukı tokuz yaşı]ma yazın Tatabı tapa sü[ledim ... ]
[2] defa
ordu sevk ettim. Otuz sekiz yaşımda kışın Kıtaya doğru ordu sevk ettim … Otuz
dokuz yaşımda ilk baharda Tatabıya doğru ordu sevk ettim….
[3] [ ... ]
men [ ...] ölürtüm. Oğlın yotuz[ın yı]lkısın barımın [ ... ]ra ko[ ... ]
[3] ben…
öldürdüm. Oğlunu, karısını, at sürüsünü, servetini …
[4] bud[un
... yo]tuzın yok kı[ldım ... ]
[4] millet…
karısını yok kıldım….
[5] yor[...
]
[5] …
[6]
süng[üşdüm? ... ]
[6]
savaştım. …
[7]
[bir]tim. Alp erin ölürüp [bal]bal kılu birtim. Elig yaşıma Tatabı budun
Kıtariy da ad[rıltı ... ]lker tağka [ ... ]
[7] verdim.
Kahraman erini öldürüp balbal kılı verdim. Elli yaşımda Tatabı milleti Kıtaydan
ayrıldı. – lker dağına …
[8] Ku
sengün başadu tört tümen sü kelti. Törigkes tağda tegip tokıdım. Üç tümen süg
[ölürtü]m. B[ir tümen? .... ] rser [ ... ]öktüm. Tatabı [ ... ]
[8] Ku
general kumandasında kırk bin asker geldi. Töngkes dağında hücum edip vurdum.
Otuz bin askeri öldürdüm. On bin … ise … öktüm. Tatabı
[9]
ö[lü]rti. Uluğ oğlum ağrıp yok bolca Kuğ Serigü-nüg balbal tike birtim. Men
tokuz yigirmi yıl şad olurtum, to[kuz yigir]mi yıl [kağan olu]rtum, il tutdum.
Otuz artukı bir [... ]
[9]
öldürdü. Büyük oğlum hastalanıp yok olunca ku’yu’ generali balbal olarak diki
verdim. Ben on dokuz yıl şad olarak oturdum, on dokuz yıl kağan olarak oturdum,
il tuttum. Otuz bir …
[10]
Türküme budunuma [y]igin anca kazğanu birtim. Bunca kazğanıp [karigım kağan ı]t
yıl onunç ay altı otuzka uça bardı. Lağzın yıl bişinç ay yiti otuzka yoğ
ertürtüm. Bukağ tutuk [... ]
[10] Türküm
için, milletim için iyisini öylece kazanı verdim. Bu kadar kazanıp babam kağan
köpek yılı, onuncu ay, yirmi altıda uçup gitti. Domuz yılı, beşinci ay, yirmi
yedide yas töreni yaptırdım. Bukağ vali …
[11] karigı
Lisün Tay serigün başad[u] biş yüz eren kelti. Kokuluk ö[... ] altun kümüş
kergeksiz kelürti. Yoğ yıparığ kelürüp tike birti. Çından ığaç kelürüp öz yar[
... ]
[11] babası
Lisün Tay generalin başkanlığında beş yüz yiğit geldi. Kokuluk …. altın, gümüş
fazla fazla getirdi. Yas töreni kokusunu getirip diki verdi. Sandal ağacı
getirip öz …
[12] bunca
budun saçın kulkakın [ ... b]ıçdı. Edgü özlük atın kara kişin kök teyerigin sansız
kelürüp kop kotı.
[12] Bunca
millet saçını, kulağını … kesti. İyi binek atını, kara samurunu, mavi sincabını
sayısız getirip hep bıraktı.
[13] Tengri
teg Tengri yaratmış Türk Bilge [Kağan s]abım: Karigım Türk Bilge Kağan
olurtukında Türk amtı begler kisre Tarduş begler Kül Çor başlayu ulayu şadpıt
begler örigre Tölis begler Apa Tarka[n]
[13] Tanrı
gibi Tanrı yaratmış Türk Bilge Kağanı, sözüm: Babam Türk Bilge Kağanı
oturduğunda şimdiki Türk beyleri, sonra Tarduş beyleri; Kül Çor başta olarak,
arkasından şadpıt beyleri; önde Tölis beyleri; Apa Tarkan
[14]
başlayu ulayu şad[pıt] begler bu [ ... ] Taman Tarkan Toriyukuk Boyla Bağa
Tarkan ulayu buyruk [ ... ] iç buyruk Sebig Kül İrkin başlayu ulayu buyruk
bunca amtı begler karigım kağanka ertirigü
[14] başta
olarak, arkasından şadpıt beyleri; bu … Taman Tarkan, Tonyukuk Boyla Bağa
Tarkan ve °uyruk … iç buyruk; Sebig Kül İrkin başta olarak, arkasından buyruk;
bunca şimdiki beyler, babam kağana fevkalâde
[15]
ertirigü ti umuğ i[tdi? ... T] ürk beglerin budunın ertingü ti umuğ itdi ögd[i
... karigım] kağan [... ] Ça ağar taşığ yoğun iğ Türk begler budun i[ ...
]W-Özüme bunca [...].
[15]
fevkalâde çok iltica etti … Türk beylerini, milletini fevkalâde çok yüceltti,
övdü … babam kağan … ağır taşı, kalın ağacı Türk beyleri, milleti • • Kendime
bunca …
Kuzey Yüzü
[1] Tengri
teg tengride bolmış Türk Bilge Kağan bödke olurtum. Sabimin tüketi eşid. Ulayu
ini yigünüm oğlanım biriki oğuşum [budunum biriye şadpıt begler yırıya tarkat
buyruk begler Otuz Tatar ... Tokuz Oğuz begleri budunı bu sabımm edgüti eşid,
katığdı tırigla: İlgerü kün]
[1] Tanrı
gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle işit.
Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki şadpıt
beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz Tatar, … Dokuz Oğuz beyleri,
milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Doğuda gün
[2]
toğsıkınga birigerü kün ortusırigaru kurığaru kün batsıkıriga yınğaru tün
ortusırigaru anda içreki budun kop manga körür. [Bunca budun kop itdim]. Ol
amtı ariyığ yok. Türk Kağan Ötüken [yış olursar il]te [burig] yok. İlg[erü
Şa]nturig [yazıka tegi süledim, taluyka kiçig tegmedim. Birigerü Tokuz]
[2]
doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına
kadar, onun içindeki millet hep bana tâbidir. Bunca milleti hep düzene soktum.
O şimdi kötü değildir. Türk kağanı Ötüken ormanında otursa ilde sıkıntı yoktur.
Doğuda Şantung ovasına kadar ordu sevk ettim, denize ulaşmama az kaldı. Güneyde
Dokuz
[3] Ersinke
tegi süledim, Tüpütke kiçig tegmedim. Kurığaru yinçü ögüz keçe Temir Kapığka
tegi süledim. Yınğaru Yir Bayırku yiririge tegi sü[ledim]. Bunca yirke tegi
yorıtdı[m. Öt]üken [yış]da yig i[di ermiş. İl [tutsık yir Ö]tük[en] yış ermiş.
[Bu yirde olurup Tabğaç budun] birle tüz[ültüm. Al]tun kümüş işgi[ti]
[3] Ersine
kadar ordu sevk ettim, Tibete ulaşmama az kaldı. Batıda İnci nehrini geçerek
Demir Kapıya kadar ordu sevk ettim. Kuzeyde Yir Bayırku yerine kadar ordu sevk
ettim. Bunca yere kadar yürüttüm. Otüken ormanından iyisi hiç yokmuş. İl
tutacak yer Otüken ormanı imiş. Bu yerde oturup Çin milleti ile anlaştım.
Altını, gümüşü, ipeği,
[4] kutay
burfgsuz anca birür. Tabğaç budun sabi süçig ağısı yımşak ermiş. Süçig sabin
yımşak ağın arıp ırak [budunuğ anca] yağutır ermiş. [Yağuru] kondfukda] kisre
ariyığ biligin anda ö[yür ermi]Ş-Edgü bil[ge] kişig edgü alp kişig yo[rıtmaz]
ermiş-Bir kişi yarigıls[ar, oğuşı budunı biş]ükirige tegi kıfdmaz]
[4]
ipekliyi sıkıntısız öylece veriyor. Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı
yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece
yaklaştırırmış. Yaklaştırıp, konduktan sonra, kötü Şeyleri o zaman düşünürmüş.
İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. Bir insan yanılsa kabilesine,
milletine, akrabasına kadar barındırmaz
[5] ermiş.
Süçig sabırîga yımşak ağısırîga arturup öküş Türk budun öltüg. Türk budun
ölsikirig. Biriye [Çoğa]y yış Tögültün yazı [konayjın [User] Türk budun
ölsikig. Anda ariyığ kişi anca boş[ğurur] ermiş: Irak erser yablak ağı birür,
yağuk erser edgü ağı birür tip anca boşğurur ermiş. Bi[lig]
[5] imiş.
Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti, öldün; Türk
milleti, öleceksin! Güneyde Çogay ormanına, Tögültün ovasına konayım dersen,
Türk milleti, öleceksin! Orda kötü kişi şöyle öğretiyormuş: Uzak ise kötü mal
verir, yakın ise iyi mal verir diyip öyle öğretiyormuş. Bilgi
[6] bilmez
kişi ol sabığ alıp yağuru banp öküş kişi öltüg. Ol yir[ger]ü barsar, Türk
[budun] ölteçi sen. Ötüken [yir olurup arkış] tirkiş ısar, nerig b[uriguğ yok.
Ötüken y]ış olursar, benggü, [il tuta olurtaçjı sen. Türk budun tokurkak sen.
Açsar tosık Ömez sen, bir todsar açsık ömez sen. Andağırigın üçün igidmiş
ka[ğanıngın]
[6] bilmez
kişi o sözü alıp, yakına varıp, çok insan öldün! O yere doğru gidersen Türk
milleti, öleceksin! Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiç bir
sıkıntın yoktur. Ötüken ormanında oturursan ebediyen il tutarak oturacaksın.
Türk milleti, tokluğun kıymetini bilmezsin. Acıksan tokluk düşünmezsin. Bir
doysan açlığı düşünmezsin. Öyle olduğun için beslemiş olan kağanının
[7] sabin
almatın yir sayu bardığ. Kop anda alkındığ arıl[tığ]. Anda [ka]lm[ışı] yir
[sa]yu kop toru ö[lü yony]ur ertig. Tengri yar[lıkadukın üçün özüm] kutum bar
üçün ka[ğan olurtu]m. Kağan olurup yok çığarfy budunuğ kop kubratdım. Çığariy
budunuğ bay kıldım. Az budunuğ öküş kıldım. [Azu bu]
[7] sözünü
almadan her yere gittin. Hep orda mahvoldun, yok edildin. Orda, geri kalanınla,
her yere zayıflayarak ölerek yürüyordun. Tanrı buyurduğu için, kendim devletli
olduğum için kağan oturdum. Kağan oturup aç, fakir milleti hep toplattım. Fakir
milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa bu
[8] sabımda
igid bar ğu? Türk begler budun bunı eşidirig. Türk budunfuğ tirip i]l
tutsıkırigın bunda urtum. Yangılıp ölsikirigin yime bu[nda urtu]m-Nerîg n[erîg
sab[ım erse]r benggü taşka urtum. Arigar lcörü bilirig. Türk amtı budun begler
bödke körügme [begler gü yarfgıldaçı siz]. [Karigım]
[8] sözümde
yalan var mı? Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il
tutacağını burda vurdum. Yanılıp öleceğini yine burda vurdum. Her ne sözüm
varsa ebedî taşa vurdum. Ona bakarak bilin. Şimdiki Türk milleti, beyleri, bu
zamanda itaat ^en beyler olarak mı yanılacaksınız? Baba.
[9] kağan
eçim kağan olurtukında tört bulurfgdakı budunuğ nence itm[iş ... J. Tengri
yarlıkaduk [üçün ö]züm olurtukuma [tört bulurîgdakı] budunuğ itdim, yaratdım
i[... ] kıldım. [ ... TJürgiş kağanka kızım[ın ... ] ertingü [uluğ] törün alı
birtim. Tür[giş kağan]
[9] kağan,
amcam kağan oturduğunda dört taraftaki nıilleti nasıl düzene sokmuş … Tanrı
buyurduğu için kendim oturduğumda dört taraftaki milleti düzene soktum ve
tertipledim … kıldım. … Türgiş kağanına kızımı… fevkalâde büyük törenle alı
verdim. Türgiş kağanının
[10] kızın
ertingü uluğ törün oğlıma alı birtim. [ ...ertingü u]luğ [törün alı] birtim,
ya[ ... ]t ertü[rtü]m [... başlığ]ığ yükündürtüm, tizligig sökürtüm. Üze Tengri
asra yir yarlıkaduk üç [ün .. ]
[10] kızını
fevkalâde büyük törenle oğşluma alı verdim … fevkalâde büyük törenle alı verdim
… yaptırdım … başlıya baş eğdirdim, dizliye dik çöktürdüm. Üstte Tanrı, altta
yer bahşettiği için.
[11] közün
körmedük kulkakın eşidmedük budunumun ilgerü kün to[ğsıkıriga?] birigerü [ ...
] ka kurığaru [ ... sanğ altunı]n ürürig kümüşin kırğağlığ kutayın kinlig
işg[itis]in özlük atın adğırın kara k[işin]
[11] gözle
görülmeyen, kulakla işitilmeyen milletimi doğuda gün doğusuna, güneyde … batıda
… Sarı altınını, beyaz gümüşünü, kenarlı ipeğini, ipekli kumaşını, binek atını,
aygırını, kara samurunu,
[12] kök
teyerigin Türküme budunuma kazğanu birtim, iti birtim. [... ]n burigsuz kıltım.
Üz[e terig]ri erklig [ ... ]ümen oğ[ ... ]n [ ... begle]rig budun [ ...]
[12] mavi
sincabını Türküme, milletime kazanı verdim, tanzim edi verdim … kedersiz
kıldım. Üstte Tanrı kudretli… Türk beylerini, milletini
[13] [ ...
] igidirig, emgetmerig, tolğatmarîg. [ ... ] m Türk begler Türk budunum [... ]
at [ ... ]rtim [ ••• ] ka ta[ ... ] g [... ür] [ ... ] kazğanıp yarig[ ... ]i
bu [... ]a bu kağanırigda bu beglerig[ de ... su]burigd[a adrılmasar?] Tü[rk
budun]
[13] …
besleyin, zahmet çektirmeyin, incitmeyin! ••■ benim Türk beylerim, Türk
milletim,… kazanıp ••• bu … bu kağanından, bu beylerinden … suyundan
ayrılmazsan, Türk milleti,
[14] özürig
edgü körteçi sen, ebirige [ki]rteçi sen, burigsuz boldaçı s[en ... anda] kisre
[Tabğaç kağand]a bedizçig kop k[elürtüm. Mening s]abımın sımadı, içreki
bedizçig ıtı. Arigar adınçığ bark yaratıd[d]ım. İçin taşın adınçığ bediz
[urturtum. Taş tokıttım. Köngülteki sabimin urturtum ... ]
[14] kendin
iyilik göreceksin, evine gireceksin, dertsiz olacaksın. … Ondan sonra Çin
kağanından resimciyi hep getirttim. Benim sözümü kırmadı, maiyetindeki
resimciyi gönderdi. Ona bambaşka türbe yaptırdım. İçine dışına bambaşka resim
vurdurdum. Taş yontturdum. Gönüldeki sözümü vurdurdum …
[15] On Ok
oğlıriga tatıriga tegi bum körü bilirfg. Beıfggü taş [tokıtdım ... ] tokıtdım,
bitid[d]im. [ ...] ol taş barkın [... ]
[15] On Ok
oğluna, yabancına kadar bunu görüp bilin! Ebedî taş yontturdum … yontturdum,
yazdırdım. … O taş türbesini …
Batı Yüzü
[1] [ ... ]
üze [... ]
[1] … üstte
…
[2] Bilge
Kağan u[çdı?]
[2] Bilge
Kağan uçtu.
[3] yay
bolsar, üze t[erigri]
[3] Yaz
olsa, üstte gök
[4]
köbürgesi öterce anç[a takı?]
[4] davulu
gürler gibi, öylece ve
[5] tağda
sığun ötser [anca?]
[5] dağda
yabani geyik gürlese, öylece
[6]
sakınur1 men. Karigım ka[ğan]
[6] mateme
gark oluyorum. Babam kağanın
[7] taşın
özüm kağan [... ]
[7] taşım kendim
kağan
[8] [ ... ]
[8] …
[9] [ ... ]
[9] …
Güney-batı
Yüzü
[1] [ ...
Bilge] Kağan b[itigin] Yol[l]uğ Tigin bitidim. Bunca barkığ bedizig uzuğ [...
k]ağan atisi Yol[l]uğ Tigin men ay artukı tört kün [olu]rup bitidim, bedizetim.
Yağ[ ... ].
[1] Bilge
Kağan kitabesini Yollug Tigin, yazdım. Bunca türbeyi, resimi, sanatı … kağanın
yeğeni i ollug Tigin ben bir ay dört gün oturup yazdım, Mimledim
Not: Prof.
Dr. Muharrem Ergin’in “Orhun Abideleri” adlı kitabından alıntıdır…
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…