DAVETİYE / ATSIZ

 

                          ATSIZ

Ey benito musolini! Ey gayet yüce,

İtalyanlar başvekili muhterem Duce!

Duydum ki, yelkenleri edip de fora

Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.

 

Buyursunlar... Bizim için savaş düğündür;

Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür.

Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa

Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.

 

Hem karadan, hem denizden ordular indir!

Çarpışalım, en doğru söz süngülerindir!

Kalem, fırça, mermer nedir? birer oyuncak!

Şaheserler süngülerle yazılır ancak!

 

Çağrı Beğ'le Tuğrul Beğ'in kurduğu devlet

İtalyalı melezlerden üstündür elbet;

Bizim eski uşakları alda yanına

Balkanlardan doğru yürü er meydanına;

 

Çelik zırhlı kartalları göklere saldır...

Fakat zafer sizin için söz ve masaldır...

Dirilerek başınıza geçse de Sezar

Yine olur Anadolu size bir mezar.

 

Belki fazla bel bağladın şimal komşuna,

Biz güleriz Cermenliğin kuduruşuna,

Tanıyoruz Atilla'dan beri cermeni,

Farklı mıdır prusyalı yahut Ermeni?

 

Senin dostun cermanyaya biz Nemşe deriz,

Bir gün yine bec önünde düğün ederiz.

Söyle, kara gömlekliler etmesin keder;

Ölüm-dirim savaş bir gün mukadder!

 

Gerçi bugün eskisinden daha çok diksin;

Fakat yine biz Osmanlı, sen Venediksin!

Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,

Hayal bütün insanlarda olan bir haldir.

 

Bu hayaller zamanları hızla aşmalı,

Gök Türklerle Romalılar karşılaşmalı!

Görmüyorsan gönlümüzün içini, körsün!

Kılıçlarımız kınlarından çıkmayagörsün!

 

Top sesleri, bomba sesi bize saz gelir;

17'ye karşı 44 milyon az gelir.

Arnavudu yendim diye kendini avut,

Yiğit Türkle bir olur mu soysuz Arnavut?

 

Kayalara çarpmalıdır korkunç türküler!

Dalmalıdır gövdelere çelik süngüler!

Sert dipçikler ezmelidir nice başları!

Ecel kuşu ayırmalı arkadaşları!

 

En yiğitler serilmeli en önce yere!

Kızıl kanlar yerde taşıp olmalı dere!

Ülkü denen nazlı gelin erde şan ister!

Büyük devlet kurmak için büyük kan ister.

 

Damarında var mı senin böyle bol kanın?

Türk'ün kanı bir eşidir lavlı volkanın!

Tarihteki eski Roma hoş bir hayaldir,

Kurulacak yeni Roma boş bir hayaldir,

 

Karşısında olmasaydı şanlı "Türk Budun"

Belki gerçek olacaktı bir gün umudun,

İnsan oğlu ümitlerle dolup taşmalı,

Aryalarla Turanlılar karşılaşmalı.

 

Tabiatın yürüyüşü belki yavaştır;

Hız verecek biricik şey ona savaştır!

Keskin olur likörlerden ayranla kımız,

Karnerayı yere serer Tekirdağlımız.

 

Yurdumuzun çok tarafı olsa da kuru

Makarnadan kuvvetlidir yine bulguru...

Biz güleriz façyoların felsefesine,

Dayanır mı kırkı bir tek Türk efesine?

 

Bizim yanık Fuzuli'miz engin bir deniz!

Karşısında bir göl kalır sizin Dante’niz!

Bizler ulu bir çınarız, sizler sarmaşık!

"General"ler "Paşa" larla atamaz aşık!..

 

Ey İtalyan başvekili! Ey Mussolini!

İki ırkın kabarmalı asırlık kini...

Hesabını göreceğiz elbette yarın

Yedi yüzlü, yedi dilli İtalyanların!

 

Irkınızı hiçe saydı Hazreti Fatih.

Biraz daha yaşasaydı Hazreti Fatih

Ne Venedik kalacaktı, ne Floransa...

Hoş geldiniz diyecekti bize Fransa!

 

Haydi, hamle kafirindir... İlkönce sen gel

Ecel ile zaman bize olmadan engel!

Burada tanklar yürümezse etme çok tasa;

Süngülerle çarpışmadır savaşta yasa.

 

Olma boyle sinsi çakal, yahut engerek!

Bozkurt gibi, kartal gibi döğüşmek gerek!

Kılıç Arslan öldü sanma, yaşıyor bizde!

Atilla'nın ateşi var içimizde!

 

Kanije'nin gazileri daha dipdiri!

Sınırdadır Plevne'nin kırkbir askeri!

Edirne'de Şükrü Paşa bekliyor nöbet!

Dumlupınar denen şeyi bilirsin elbet!

 

Şehitlerden elli milyon bekçisi olan

Aşılmaz bir kayadır bu ebedi vatan!


       Hüseyin Nihal Atsız


.

Türkçe

 

Dünya'da, geçmişi 10.000 yıl ve öncesine giden diller, bir elin parmaklarını geçmez.

 

Türkçe de bu 'bir elin parmaklarını geçmeyen' dillerden biridir.

 

Türkçe, yoğun bir dildir ve kökleri çok derindir. Türkçe dilinin Kökeni, çok derinlerde olduğundan uzun yıllar içinde, fazlalıklardan arınmıştır. Böylelikle her hangi bir fikir, Türkçe dilinde kısa cümlelerle yada sözcüklerle rahatça anlatılabilir.

 

Örneğin;

 

"Okutturdu" sözcüğünü, Farsça söyleyebilmek için kaç kelimeye ihtiyaç vardır?

 

5 mi ?  10 mu? 15 mi?  

 

"Okutturmuştum" sözcüğünü söyleyebilir misiniz peki?

 

Yada mesela,

 

 "Gelemeyecekmiş” kelimesinin İngilizcesine bir bakalım :

 

"it has been learned that he will not be abla to come"

 

Türkçe öyle kelimelerimiz vardır ki, bir İngiliz dil bilimcisi bir sayfa yazı yazsa bile o anlamı çıkartamaz.

 

 

 

İnanmayan deneyebilir!

 

Türkçeyi sonradan öğrenmiş İngiliz bir türlü "işe gidiyorum" diyemezdi. "İşemeye gidiyorum" derdi. Herkesi çok güldürürdü. Söylediği tek şey ise; "Bu dili matematikçiler mi yaptı?"

 

Yukarıda verilen İngilizce örneklerin yanında, bunu bir Almanca örnekle destekleyelim.

 

Türkçe = yaptırdım.

 

Almanca = ich habe es machen lassen.

 

Türkçe = yaptırttım.

 

Almanca = ich habe es zu ihn machen lassen.

 

Bir eylemi bizler, bir sözcük ile ifade edebiliyorken, Almancada ise, bir cümle kurmanız şarttır.

 

Ne kadar hızlı ve pratik değil mi?

 

"Türk dilinin yapısı matematikseldir."

Elimizde böyle hazine gibi bir dil varken, onu asla bozmayalım.

 

Absurt mapsurt, Okey mokey, Jenerasyon menarasyon falan demeyelim. Türkçe dil yapısını bozacak kelimelerden uzak duralım lütfen!

 

Konuştuğunuz Türkçeyi geliştirelim yada geliştirebilmek için gayret sarf edelim!

 

Türkçe dil yapısını iyi öğrenip doğru kullanalım.

 

Unutmayalım yaşayan bir dil o Milletin karakterini ve düşünce yapısını da belirler.

 

Bu nedenle tam ve öz Türkçe konuşalım!

 

Yale Üniversitesi'nde (ABD) "Tam Profesörlük" unvanını en genç yaşta kazanan Türk bilim adamı rahmetli, Oktay Sinanoğlu “Türkçe; ‘Bilim dili’ olmaya en layık olan dildir.” diyor.

Çünkü "Türkçe" dünyanın en matematiksel dilidir.

Türk Medeniyeti, bugüne kadar yok olmadan gelebilmiş, Dünya'nın en eski 3 medeniyetinden biri olarak kabul edilir. Kökleri çok derinlere dayanan bir dil, güçlü bir dildir.

 

"NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE"

 

.