Bilen Biliyor da!

 


Arap Düşünür Semame İbn-i Eşreş Araplarda bir söz vardır diyor, “Mısırlılar Allah’tan başka kimseden korkmaz, Türkler de onlardan korkmaz!”

 -

Fransız Tarihçi Albert Sorel – 1839 diyor ki, “Dünyada iki bilinmeyen vardır; Biri kutuplar diğeri Türkler”

 -

“Türkçeyi öğrenmek benim için büyük bir mutluluk oldu. Çünkü Türk’ü anlamak için kendisiyle mutlaka tercümansız konuşmalıdır. Tercüman, ışığı örten zevksiz bir perde gibidir”

Fransız Bilgini Antonie Gelland – 1704

 -

“Bugün Türklerin esiriyim. Demirin, ateşin ve suyun yapamadığını onlar bana yaptılar, esir ettiler. Yalnız ayağımda zincir yok, zindanda da değilim; istediğimi yapıyorum. Fakat bu defa da şefkatin, asaletin, nezaketin esiriyim. Türkler beni işte bu elmas bağa sardılar. Bu kadar alicenap, asil ve bu kadar nazik bir milletin arasında hür bir esir olarak yaşamak ne kadar değerli bir bilseniz”

İsveç Kralı Demirbaş Şarl

 -

“Türk gibi ölüme gülerek bakan bir eri başka hiçbir ulusta bulamazsınız. Yalnız ona iyi bir komutan gereklidir”

Alman Binbaşı Mullman – Çanakkale

 -

“Türk dilini incelerken insan zekasının dilde başardığı büyük mucizeyi görürüz. Türkçe bir dilbilgisi kitabını okumak, bu dili öğrenmek niyetinde olmayanlar için bile gerçek bir zevktir. Türlü dilbilgisel biçimlerin belirtilmesindeki ustalık, ad ve eylem çekimi sistemindeki düzenlilik, bütün dil yapısındaki saydamlık ve de kolayca anlaşılabilme yeteneği, insan zekâsının dil aracıyla beliren üstün gücünü kavrayabilenlerde hayranlık uyandırır. Türk dilindeki duygu ve düşüncenin en ince ayrımlarını belirtebilme, ses ve biçim öğelerini baştan sona dek düzenli bir sisteme göre birbiriyle bağdaştırıp dizileme gücü bize, insan zekâsının dilde yarattığı mucizeyi gösterir. Birçok dillerde bu gibi olaylar gözden perdelenmiştir; onlar çözülmez kayalar gibi karşımızda durur ve ancak dilcinin mikroskopuyla dil yapısındaki organik öğeler ortaya çıkarılır. Türk dilinde ise, her şey saydamdır, apaçıktır. Dilin iç ve dış yapısı, berrak kristal bir arı kovanı yapısını seyrediyormuşuz gibi ortadadır”

Ünlü Alman Filolog Friedrich Max Müller

 -

“Onlar farkında değillerse de Avrupalılar bir gerçeğin farkındadır. Tarihten Türkler çıkarılırsa ortada tarih adına pek bir şey kalmayacaktır”

Alman İktisatçı Fritz Neumark

 -

“Onlara ‘Türk’ adını Tanrı’nın kendisi verdi.

Tanrı dünya milletlerinin idare dizginlerini onlara verdi ve zamanımızın hükümdarlarını hep onlardan seçti. Türklerin oklarından korunmak isteyenler onlara düşman değil dost olsun. Onlarla dost olmanın en iyi yolu onların diliyle konuşmaktır. Türkler onların diline sığınıp Türkçe konuşanları kendilerinden sayarlar”

Kâşgarlı Mahmud - Divan-ı Lügati-t Türk

 -

“Haydi beni bir daha tutuklayın İngilizler! Ama görüldü ki tutuklama ve öldürmeyle iş bitmiyor! İşte Türkler, kendi cenaze merasimi için hazırlanan tabutlarını, sahiplerinin başlarına geçirdiler. Biz ki Mustafa Kemal İngilizleri yenene kadar Tanrı’yı da İngiliz zannediyorduk”

Hindistan Ulusal Kahramanı Mohandas Gandhi

 -

"Altay dağlarını yol olmaksızın aştık. İrtiş nehrini geçit olmaksızın geçtik. Gece akın ettik. Tan doğarken Bolçu’ya ulaştık. O sırada casus haber getirdi.

Gelen bilgi,  “Yarış Ovası’nda yüz bin asker toplandı!”

Bu sözü işitince beylerim, “Dönelim, hiç bir şey yapmamış olmak yenilginin utancından daha iyidir” dedi.

Şunu söyledim, “Ben, Bilge Tunyukuk ve beraberimdekiler buraya Altay dağlarını aşıp geldik. İrtiş Irmağını geçip geldik. Gelmesi zordu. Ama hiç kimse hissetmedi. Belli ki Umay Tanrı, kutsal Yer ve Su Ruhları bize yardım etti.

Dolayısıyla savaşmaktan ne diye kaçacağız?

Düşman çok diye niçin korkacağız?

Sayımız az diye niçin yenilecekmişiz ki? Saldıralım” dedim.

Saldırdık!

Ertesi günü üzerimize ateş gibi kızmış halde geldiler.

Tekrar savaştık.

Onların iki kanadı bizim yarımızdan fazlaydı. Tanrı lütfettiği için onlar çok diye korkmadık, kızıl kanımızı akıtıp ölesiye bitesiye savaştık!" 

Bilge Tonyukuk - 720 Ötüken

 -

“Türkiye, Atatürk'ü Allah'a borçlusun, geri kalan her şeyi de Atatürk'e.”

Belçikalı Düşünür Daniel Dumoulin

 -

"Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni özelliği ve kabiliyeti bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. Taş kırılır tunç erir ama Türklük ebedidir.

Ne mutlu Türküm diyene!”

 

Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK


.