ALP ER TUNGA

 


Deden Bilge Tur Han ile Türk’ün yurdu Turan olmuş,

Muştulanmış Peşeng Kağan, oğlu güneş gibi doğmuş…

 

Doğmadan bildi, bildirdi, ulu kamın söylediği,

Sen ki Türk’ün umudusun, Turan’ın namlı yiğidi…

 

İl senindir töre senin, kut’un, namın, sanın belli,

Türk’ün Han’ı olacaksın, hem bilgili hem erdemli…

 

Senin adını sorsunlar, boğazladığın Tunga’ya,

Nâmın gitgide yayıldı, Büyük Turan’dan İran’a…

 

Küçükken Akay’ı seçtin, Akay da seçmişti seni,

Sen Hakan oğlu Hakansın, acun işitti ismini…

 

Yiğitliğin destan oldu, ozanlar seni anlattı,

Dost düşman seni tanıdı, Türk seninleyken rahattı…

 

Yetmedi baba ocağı, batıya gittin atınla,

Turan’a il kazandırdın, Merv’i sen kurdun namınla…

 

Düşmanlar ile savaştın, Turan Taktiğini buldun,

Türk Budunu’nu topladın, Türk Birliği’ni sen kurdun,

 

Turan gittikçe büyüdü, ismin acunu bürüdü,

Merv, Semerkant iller derken, Hakan İran’a yürüdü…

 

Zal’ın oğlu Rüstem seni, “Afrâsyab” diye bilirdi ,

Çok saygı duyardı ama nâmından da çekinirdi…

 

Çocukken kapışmıştınız fakat yenen olmamıştı,

Şimdi erler meydanında, iran’dan bir o kalmıştı…

 

Onu beklerken karşına, baba Zal çıktı meydana,

Vuruştun ama kıymadın, bağışladın onu evlada…

 

Savaşta yenildi Farslar, başlarına bir it geçti,

Keyhüsrev’di itin adı, o da kahpeliği seçti…

 

Keyhüsrev hinlik düşündü, Han’a güler yüz gösterdi,

Önünde el pençe durdu, artık barışalım dedi…

 

Büyük bir toy tertip etti, seni toya davet etti,

Yediğine ağu kattı, Türk Han’ını zehirletti…

 

Alp Er Tunga bilmezdi ki, kahpelik namertlik nedir,

Savaşlar meydanda olur, kazanılır, kaybedilir…

 

Hakan yeyince yemekten, az sonra rahatsızlandı,

Yoldaşları anladılar, Alp Er Tunga ağulandı…

 

Hemen kaçırdılar Han’ı, Keyhüsrev’in otağından,

Beklenmezdi bu namertlik, düşmanın mert olanından…

 

Geçtiler büyük ormandan, geldiler ırmak başına,

Alp Er Tunga emir verdi, gidin budunun yanına…

 

Düşman peşindeydi Han’ın, o ise artık yalnızdı,

Önünde coşarak akan, derince bir ırmak vardı,

 

Atladı yardan aşağı, kayboldu sel sularında,

Ardından Türkler ağladı, namı kaldı arkasında…

 

Alp Er Tunga deyip geçme, bil atanı Türk Evladı,

Derstir yaşananlar sana, Türk bu derslerle yaşadı…

 

Murat ÇALIK

13.10.2013

 

*

Tur Han : Alp Er Tunga’nı Dedesi

Turan : Türk Yurdu

Peşeng Kağan : Alp Er Tunga’nı Babası

Muştu : Müjde

Kam : Eski Türk’lerde din adamı

Kut : Kutadgu Bilig de kut şöyle açıklanır: ’’Kut’un tabiatı hizmet, şiarı adalettir. Bey sen bu makama kendi gücün ve isteğinle gelmedin,onu sana Tanrı verdi.’’

Tunga : İri bir kaplan

Akay : Alp Er Tunga’nın atı

Acun : Dünya

Turan Taktiği : Savaşta kullanılan diğer adı hilâl taktiği olan Türk savaş taktiği

Afrasyab : İranlıların Alp Er Tunga’ya verdikleri ad..

Ağu : Zehir

Murat Çalık