Mustafa Kemal Atatürk



Yirminci yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti, üzerinde hain emeller besleyen batılı devletlerin “hasta adam” diye tabir ettikleri çaresizliğe sürüklenmiş ve Türk toprakları dört taraftan, yedi düvel tarafından işgal edilmeye başlanmıştır. Tarihi boyunca bir karış toprağını düşmana terk etmeyen ve başka bir milletin yularını boynunda taşımayacak kurt soylu Türk budunu, bu amansız savaştan zaferle çıkmanın hayallerini kurmaktadır.

Her karışına atalarımızın kanı dökülen bu toprakları, kağıt üstünde düşmanlara terk etme veya İtilaf Devletleri’nin himayesinde yaşama alçaklığını kabul edebilecek Osmanlı devlet yöneticilerine ve aydınlarına karşı, bir zamanlar Türk toprağı olan Selanik’ten bir güneş doğuyordu. O güneş, Türklüğün yeniden şerefli bir destan yazarak tarihin sayfalarına onurun, kahramanlığın ve bağımsızlığın timsali olarak yazıldığı o millî uyanışın yüce lideri Mustafa Kemâl ATATÜRK‘tü…

Bozkurt bakışlı bir Türk yiğidi olan Mustafa Kemal, yüzyılın tanık olduğu en büyük kahramanlık örneklerinin sergilendiği şeref taşan efsanelerin mimarıdır. (*) Anadolu’nun her karışında yüreği vatan, bayrak, din, millet ve namus aşkı ile dolu olan bir milletin uyanışını sağlayan, tüm dünyanın önünde saygıyla eğildiği bir dava adamı olarak kendisini Türk’ün atası olarak yüreklere kazımıştır.