Malazgirt Marşı

               

            Aylardan Ağustos, günlerden Cuma

Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum'a

Bozkurtlar ordusu geçti hücuma

 

Yeni bir şevk ile gürledi gökler

Ya Allah...Bismillah... Allahuekber

 

Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu

Ardında Oğuz'un ellibin tuğu

Andırır Altay'dan kopan bir çığı

 

Budur, Peygamberin övdüğü Türkler...

Ya Allah...Bismillah... Allahuekber

 

Türk, Ulu Tanrı'nın soylu gözdesi

Malazgirt Bizans'ın Türk'e secdesi

Bu ses insanlığa Hakk'ın müjdesi

 

Bu seste birleşir bütün yürekler...

Ya Allah...Bismillah... Allahuekber!..

 

Nağramızdır bu gün gök gürültüsü,

Kanımızdır bugün yerin örtüsü

Gazi atlarımın nal parıltısı

 

Kılıçlarımızdır çakan şimşekler...

Ya Allah...Bismillah... Allahuekber!..

 

Yiğitler kan döker, bayrak solmaya,

Anadolu başlar, vatan olmaya...

Kızılelma'ya hey... Kızılelma'ya!!!

 

En güzel marşını vurmadan mehter

Ya Allah...Bismillah... Allahuekber

 

Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu

 

.

Özmenem

 

Öz menem! ...

Öz menem! ...

Onlar kabuk...öz menem! ..

Sen yelde savrulan kül..

Yüreklerde köz menem! ..

Ülkü uğruna şehid

Men Süleyman Özmen' em! ..

Ne Kafkasya ne Prut

Şu bin yıllık anayurt!

Kurşunlanan bir Bozkurt,

Çıkarılan göz menem! ..

Dinmez gönül sancımız,

Derinleşir acımız...

Alınmazsa öcümüz

Dövülecek diz menem! ...

Ok bir kez çıktı yaydan..

Geçtik düğünden, toydan..

Şimdi hep meydan meydan...

Söylenecek söz menem! ...

Bitsin bu kızıl oyun! ..

Açılsın bahtı ay' ın! ..

Altay' da kurultayın

Toplandığı güz menem! ...

Vur Bozkurt' um! ! . Vur tilkiye...

Vur.. kurtulsun Türkiye...

Sizi büyük ülküye

Götürecek iz, menem! ...

Ülkü uğrunda şehid

Men Süleyman Özmenem!

 

Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu


 https://www.youtube.com/watch?v=MttPa5xBxNo

.

Aslen Çorum’un Sungurlu ilçesinden olan Süleyman Özmen, 1948 İstanbul doğumludur.Aynı zamanda bir İstanbul aşığı olan Sultanahmet’li Süleyman’ın yolu, üniversite tahsili vesilesi ile 1966 yılında Ankara’ya düşer. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ni kazanan Özmen, anasından aldığı helallikle ve arkasından gelen dualarla çıkar İstanbul’dan.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisi Süleyman Özmen 22 yaşındaydı. Yüksek Öğretmen Okulunda komünist militanlar tarafından sıkıştırılarak, 72 saat mahsur bırakılan ülkücü arkadaşlarına yardım edebilmek için ülküdaşlarıyla birlikte Yüksek Öğretmen Okulu’na gelir. Mahsur kalan arkadaşlarına ekmek götürmek ister. Sabaha karşı meydana gelen büyük çatışmada kızıl silahlar kan kusar. Kurşunlar Süleyman Özmen’e isabet edecek, kaldırıldığı Numune Hastanesinde beş gün süren yaşam mücadelesinde, omuriliğine saplanan kurşunun yaptığı hasar neticesinde 21 Mart 1970 Tarihinde şahadet mertebesine ulaşmıştır.


.

Önkuzu

 


Önkuzu hey! ... Önkuzu! ...

Önde gider Önkuzu...

Anası 'Dursun' demiş...

Durmaz... gider Önkuzu.

Kuzu yürür... kuzu yürür...

Önde Önkuzu yürür...

Kuzular meledikçe

Gönlüme sızı yürür! ...

Önkuzu hey! ... Önkuzu! ...

Önde gider Önkuzu...

Bu bayrak düşmez yere

Ölmedikçe son kuzu! ...

Dursun adı... Dursun adı...

O gitti, dursun adı.

Dillerde türkü olsun,

Yürekte vursun adı! ...

Kuzular koç olacak,

Toy, düğün, göç... olacak

Bu yıl ki kuzuların

Adları 'öç' olacak! ! !

 

Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu


Ertuğrul Dursun Önkuzu, Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu'nda eğitim görürken sol görüşlü öğrenciler tarafından işkence ile öldürülen ülkücü öğrencidir. Adına şiirler, türküler yazılmıştır. Yazar Emine Işınsu, "Sancı" adlı romanında Dursun Önkuzu'nun hayatını anlatmıştır. Vikipedi


.

Cenge Giderken

 


Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur;

Sinem, özüm ateş ile doludur.

İnsan olan vatanının kuludur.

Türk evladı evde durmaz giderim.

 

Muhammed'in kitabını kaldırtmam;

Osmancık'ın bayrağını aldırtmam;

Düşmanımı vatanıma saldırtmam.

Tanrı evi viran olmaz, giderim.

 

Bu topraklar ecdadımın ocağı;

Evim, köyüm hep bu yerin bucağı;

İşte vatan, işte Tanrı kucağı.

Ata yurdun, evlat bozmaz, giderim.

 

Tanrım şahit, duracağım sözümde;

Milletimin sevgileri özümde;

Vatanımdan başka şey yok gözümde.

Yâr yatağın düşman almaz, giderim.

 

Ak gömlekle gözyaşımı silerim;

Kara taşla bıçağımı bilerim;

Vatanım için yücelikler dilerim.

Bu dünyada kimse kalmaz, giderim.

 

Mehmet Emin Yurdakul

.

Mukaddes İhtilal

 


Karanlıkta gözlerim dikilmiş ufuklara,

Bir fırtına sesi var, bulutlar gökte dal dal,

Açmış doğu bağrını sökecek şafaklara,

Kop ey deli fırtına, râşeni gönlüme sal,

Ihtilâl istiyorum, mukaddes bir ihtilâl!..

 

Doğan güneşle kopsun bir akın velvelesi,

Görünsün kan köpüklü kısrakların yelesi,

Bitsin esir Türklüğün, bitsin artık çilesi,

Ne zincirli bir Kafkas, ne kan kusan bir Ural,

Ihtilâl istiyorum, mukaddes bir ihtilâl!..

 

Savrulsun ummanlara gövde, bacak, bilek, baş;

Yere geçsin Kremlin, kalmasın taş üstüne taş,

Hür İnsanlık uğruna başlasın kutlu savaş,

Vakit gelmiş ey zaman, bir ölüm şarkısı çal,

Ihtilâl istiyorum, mukaddes bir ihtilâl!.

 

 ALMAS YILDIRIM

.

İldırım Almaszade Azerbaycan Muhaciret Edebiyatı şairidir. 1930 yılında Sovyet idaresinde muhalif olması nedeniyle Dağıstan'a sürülmüş, burada kalması tehlikeli görülünce, Türkmenistan'a gönderilmiştir. Hayatı tehlikeye girince Türkiye'ye sığınmıştır. Vikipedi


.

TURAN DUASI

            



         Seni, acundan yüce tek ‘var’ saymışım Tanrı’m

Göğe değen başımı, yere eğmişim Tanrı’m

Ve gönlümde yanına çiçek koymuşum Tanrı’m

Bu sevgiyi sen verdin, bu da benim nazımdır

Korkak kullarca değil, erkekçe niyazımdır

 

Ey Tanrı’m, yüce Tanrı’m

Kat, gücü güce Tanrı’m

Bölük bölük bölündük

Sonumuz nice Tanrı’m

 

Sensin derdi yaratan, derman olan yine sen

Sensin Türk’ü yaratan, ayrı kılan yine sen

Yüce dağlar birleşir, eğer ki sen ‘ol’ desen

Dilersen kes hakkımı ekmeğimden, suyumdan

Bu birlik, varlık demek esirgeme soyumdan

 

 

 

Kapına durdum Tanrı’m

Yere diz vurdum Tanrı’m

Çek şu kızıl perdeyi

Bir olsun yurdum Tanrı’m

 

Tanrı’m, şerefim için, namusum, dinim için

Şerefsize bilenen şerefli kinim için

‘Ben’ dedim ya, andolsun, sanma ki benim için

Ahlaksız çarklar için, saklanmaz farklar için

Şu çakal insancıklar, şu bozkurt Türkler için

 

Açtım elimi Tanrı’m

Çözdüm dilimi Tanrı’m

Kabul et bu duamı

Arz-ı halimi Tanrı’m

 

Bir gece, ağlar gibi kurtlar uludu dağdan

Gözlerime kan değdi, dokuz yaralı tuğdan

Bir türkü, bir de ağıt kopardım eski çağdan

Türküm umudum olsun, ağıdım yaram olsun

Türküsüz ve ağıtsız gün bana haram olsun

 

Bu acı beter Tanrı’m

Sanmam ki biter Tanrı’m

Belki benden artar da

Neslime yeter Tanrı’m

 

Bizi zulme bileyen bu kutlu güç senindir

Haklı ve yiğit kılan terefli taç senindir

Türk olmaksa suçumuz, bu soylu suç senindir

Sanma ki bu sorgudur, sen Tanrı’sın, ben kulum

Sen sabırda zenginsin, bense işte yoksulum

 

Dört yanım soru, Tanrı’m

Hepsi en zoru Tanrı’m

Soruların zorundan

Soyumu koru Tanrı’m

 

Sen Tanrı değil misin, adını yargılatma

Sana Tanrı deyince, dinimi sorgulatma

Ya adam et bunları, ya beraber yaşatma

Kanı bozuk olanlar ‘Türk’üm’ diyemesinler

Ve Türk’ün dik başını yere eğemesinler

 

Gökçek Tanrı’m, gök Tanrı’m

Sevgisi büyük Tanrı’m

İti kurda baş kılma

Bu ne ağır yük Tanrı’m

 

Şimdi beni ezenler, demek soyumu bilmez

Bozgunun ardındaki mutlak toyumu bilmez

Demek beni bilir de, deli huyumu bilmez

Çin’de kırkbir çeriyle ihtilal yapan kimdi?

Peki o uslanmaz kan hangi bedende şimdi?

 

Şükür ki bende, Tanrı’m

‘Niçin’i, sende Tanrı’m

Bugünü de kutlu kıl

Gözlerim dünde Tanrı’m

 

Türkiye benim yurdum, canım kurban bu yurda

Fakat bir dağ az gelir mayası hür bozkurda

Kıralım şu zenciri artık ferman buyur da

Sınırları bozalım, yeni baştan çizelim

Kendi toprağımızda hesapsızca gezelim

 

Bir ferman buyur Tanrı’m

Dünyaya duyur Tanrı’m

Türk’ü Türk’e kavuştur

Var beni ayır Tanrı’m

Çünkü o gün her ölen

Sadece uyur Tanrı’m

 

 Ali KINIK

.