Mahlas | Farabi (Farablı) |
---|---|
Doğum | 870 Farab, Kazakistan |
Ölüm | 14 Aralık 950 ila 12 Ocak 951 Şam, Suriye |
Etnik köken | Türk ya da Fars |
Meslek | Yazar, Filozof |
870 (H.259)
Yılında Türkistan’ın Farab şehrinde doğdu. İlk tahsilini Farab’da gördü.
Arapça, Farsça, Grekçe ve Latince’yi çok iyi öğrenerek, Aristo ve Eflatun’un
eserlerini defalarca okudu. Ebu Bekr Serrac’dan gramer ve mantık okudu.
Daha sonra kendini tamamen felsefeye verdi
ve Yuhanna bin Haylan’la birlikte çalıştı. Vaktini felsefi düşüncelerini kaleme
almakla geçirdi. Kitaplarını Arapça yazdı.
Bir musiki üstadıydı. Kanun adındaki
musiki aletini o buldu. Ayrıca rübab denilen çağlıyı da o geliştirip, bu günkü
şekle soktu. Bir çok bestesi vardır.
Matematikle de uğraştı. Farabai, ilimleri
sınıflandırdı. Ona gelinceye kadar ilimler trivium(üçüzlü) ve
huatrivium(dördüzlü) diye iki kısımda toplanıyordu. Nahiv, mantık, beyan üçüzlü
ilimlere; matematik, geometri, musiki ve astronomi ise dördüzlü ilimler kısmına
dahildi. Farabi ise, ilimleri; fizik, matematik ve metafizik ilimler diye üçe
ayırdı. Onun bu metodu, Avrupalı bilginler tarafından ancak on üçüncü asırda
kabul edildi.
Hava titreşimlerinden ibaret olan ses
olayının ilk mantıki izahını Farabi yaptı. O, titreşimlerin dalga uzunluğuna
göre azalıp çoğaldığını, deneyler yaparak tespit etti. Bu keşfiyle musiki
aletlerinin yapımında gerekli olan kaideleri de buldu.
Aynı zamanda tıp alanında çalışmalar yapan
Farabi, bu konuda çeşitli ilaçlarla ilgili eser yazdı.
Aristo’dan sonra gelen bir felsefeci
olarak kabul edildi. Eskiyi yeni felsefeye ustalıkla aktardı. Montesgieu,
Spinoza gibi batılı filozoflar, Farabi’nin eserlerinin tesirinde kaldılar.