Turan Taktiği-Zor ama Kesin

Turan taktiğini hepimiz okul yıllarında mutlaka tarih derslerinde en az bir kere duymuşuzdur yada eş anlamlıları olan hilal taktiği veya kurt kapanını. 
 
Turan taktiği 2 kademeli yapılırdı.İlki sahte bir geri çekilme olan “sahte ricat” diğeri ise düşmanın çembere alınıp yok edildiği “pusu”.Bu tarihte Türklere mal edilmiş bir savaş alanı stratejisidir.

Nasıl yapıldığına gelecek olursak ilk başta ordu üç parçaya ayrıldı.Bunlar aynı bir hilali andıracak şekilde konumlanan merkez,sol ve sağdır.Savaşın ilk başlarında merkezdeki askerler ilk başta sahte bir saldırı yapar ve sanki mağlup olmuş gibi geri çekilirlerdi.Bu geri çekilme esnasında ise düşmanına daha fazla zarar vermek amacıyla at sırtında ok atmak taktiğinin bir parçasıydı.Düşman bu pusu taktiğini yerde kaçan merkezi takip ederse biraz daha geriden gelen sağ ve sol tarafından çembere alınıp mağlup edilirlerdi.



Turan taktiğindeki merkez kısmı ordunun içinden özenle seçilirdi.Geri çekilme esnasında sağ ve sol, kaçan merkez arasına mesafe koyardı ama tamamen kopmazdı.Merkezdeki süvariler düşmana vurkaç şeklinde saldırılar ve düşman kendi ordusu bölünmesin diye gücünü merkeze yoğunlaştırırdı.Bu da biraz daha geride bekleyen sağ ve sol için bir saldırı sinyaliydi.Düşmanın açık kalan kanatlarına hızlıca kapanarak, çember şekline gelirlerdi.Merkez ise bunu görür ve vurkaçı bırakırdı ve rakip kendisini 4 taraftan kuşatılmış bir cehennemin içinde bulurdu.

Hilal taktiğinin  bir zor ise tarafı gerçekleştirilmesi oldukça zordur ama yapıldığı zaman ise kesin olarak o savaşı galibiyete götüren bir taktikti.Türklerin tarih boyunca kullandığı bu taktik genellikle ordu, rakip ordudan sayıca az ise yapılırdı.



Alp Arslan ve Kanuni Sultan Süleyman turan taktiğinin en güzel örneklerini yaptıkları savaşlarda göstermişlerdir.