Birinci Dünya Savaşının devam ettiği
1915 yılında Bitlis'i işgale gelen Ruslar, Ahlat ilçesinin kuzeyine karargah
kurarlar. İlçede Türk Askeri olmadığını bilen Rus Birlikleri, Sabahın alaca
karanlığında bölgeye yaklaşırlar ve gözlemlemeye başlarlar. Sabahın erken
saatleri olduğu için burada boyları 5 metreyi bulan ve dimdik ayakta duran
mezar taşlarını Türk Askerleri olarak zannederler. Ardından bölgeyi saatlerce
top atışına tutarlar.
Buna rağmen tek bir askerin bile hala
kıpırdamadan dimdik ayakta durması karşısında şaşkına dönen ve adeta çıldıran
Ruslar tüm kuvvetleriyle Ahlat'a girerler. Gerçek Hava aydınlanınca ortaya
çıkar. Ruslar top ateşi yaptıklarının Türk Askeri değil de Ahlat Selçuklu
Mezarlığındaki 800 yıllık mezar taşları olduğunu gördüklerinde büyük şaşkınlık
içerisine giriyorlar. Kaybettikleri zamana yanıyorlar. Çünkü top atışlarının
başlamasıyla Ahlat'ta yaşayan insanlar hızla bölgeyi terk etmiştir.
Ruslar ani bir baskınla ilçeye girmiş
olsalar birçok ganimet ve esir elde edeceklerdi. Selçuklu Mezar Taşları
yüzyıllar sonra bile, torunlarını korumuş, Bir çok Ahlatlının canını
kurtarmıştı.
Top atışları sonrasında mezarlıkta
bulunan tarihi mezar taşları büyük tahribata uğramıştır. Bunun etkileri
günümüzde hala kendini göstermektedir. İlçeye yerleşen Ruslar buradaki mezar
taşlarının bir bölümünü sökerek yol yapımında kullanmışlar. Çünkü kalıcı olarak
geldiklerini ve bir daha bu topraklardan çıkacaklarını düşünmedikleri için hem
yol yapımında hem de bazı evlerin inşasında kullanmışlardır. Bugün bu olaylar
ilçede dededen toruna hala anlatılmaktadır.
Ahlat Evliya Çelebinin seyahatnamesinde Oğuz Şehri olarak geçmektedir.
Selçuklu Mezarlığı ise günümüzdeki en büyük Türk-İslam Mezarlığıdır ve bu
toprakları sahiplenen bir asker gibi günümüzde hala dimdik ayaktadır.
Ahlat Selçuklu Mezarlığının içerisinde akıt denilen mezar yapıları
vardır. Bu mezarlar Orta Asya’daki kurganlara benzeyen yapılardır. 11. yy'da
inşa edilen bu akıtlara Anadolu'nun başka bir yerinde rastlamak mümkün değildir.
Tüm bunlar Türk Kültürünün Orta Asya ile bağlantısıyla ilgilidir. Akıt
Kırgızca'da son nokta, son yer anlamına gelmektedir. Tüm bunlar bize,
atalarımızın Orta Asya Kültürünü Anadolu'ya taşıdığını göstermektedir. Birinci
Dünya savaşında bölgeyi işgal eden Rus askerleri, Orta Asya Türk
Kurganlarındaki zenginliği bildiklerinden dolayı, define bulmak amacıyla birçok
akıt mezarı tahrip etmişlerdir. Bugün Ahlat'ta çok sayıda akıt mezar
bulunmaktadır.
Okuduğunuz İçin Teşekkür Ederim...
Kaynaklar;
http://tarihvearkeoloji.blogspot.com.tr/2015/10/ahlat.html
http://www.milliyet.com.tr/ozel-haber-ruslara-1915-hatirlatmasi-bitlis-yerelhaber-1107662/
Gönderen Ötüken Ormanının Filizleri
zaman: 13:14