TRUVALILAR TÜRK'TÜR

FATİH VE ATATÜRK TRUVANIN TÜRK ATALARININ İNTİKAMINI ALMIŞTIR


1354 yılında ölen Venedik tarihçisi Andrea Dandolo şöyle yazmaktadır: Türklerin vatanı Kafkas dağlarının arkasındadır, kökenleri Truvalılar kralı Priamos'un oğlu Troilos'un oğlu Turkos'a dayanmaktadır. Turkos, kentin alınmasından sonra yandaşlarının büyük bir bölümüyle bu yörelere sığınmıştır. İstanbul’un Fethi’nden 3 asır önce Tyreli William, Türklerin köklerinin Truva’ya dayandığını belirtmiştir.


1437 yılında Bizansı gezen Tarihçi  Katalan Pero Tafur halkın Türk akınlarınan korktuğunu Bizans'lıların arasında "Türkler Truva'nın intikamını alacak. Diye söylentiler konuşulduğunu nakleder. Bunun dışında 1453’te İstanbul’un kuşatması devam ederken kentte bulunan Kardinal İsidore, Fatih Sultan Mehmet’e “Troyalıların Prensi” adıyla sıfatlanmıştır. Montaigne, Fatih'in Papa II.Pius'a yazdığı mektupta, 'İtalyanlarla aynı kökten olduğumuz ve onlar gibi Hektor'un öcünü almak hakkımız olduğu halde İtalyanların bize düşmanca davranmalarına şaşırıyorum' demişti. 

"Osmanlı Sarayı’nın vakanüvisi (resmi tarihçisi) Gökçeadalı Kritobulos halen Osmanlı Saray arşivlerinde yer alan bilgilere göre Fatih Sultan Mehmet’in, 1462’de Osmanlı Midilli Adası’na düzenlediği sefer sırasında Truva Bölgesi’ni ziyaret ederek: 

“Allah, aradan bunca zaman (2860 yıl) geçmiş olmasına rağmen, bu şehrin ve halkının intikamını alma hakkını bana nasip eylemiştir. Allah, beni bu şehrin ve halkının dostu olarak bugüne kadar sakladı. Biz bu şehrin düşmanlarını yendik ve onların vatanlarını aldık”dediğini Fatih'in Fetih sonrası Çanakkaleye giderek Aşil ve Hektorun mezarlarını araştırdığını Çanakkalede Truva savaşlarının geçtiği yerde "Atalarımın, Truvanın intikamını aldım" dediğini nakleder. 

Yunan Kralı Agamemnon, Aşil sayesinde Hektor’u yenerek Truvayı fethetmiş ve tarihe geçmişti.  

Fatih 2.600 yıl sonra “Truva’nın intikamını aldım” demişti.   Başta İngiltere olmak üzere, emperyalist batı Agememnon’u asla unutmadı.   Çanakkale Savaşı’nda boğazları geçmek isteyen ve savaş gemilerine komuta eden Amiral Gemisi’nin adını İngilizler bu sebeple Agememnon koyacaktı.  Mustafa Kemal’in topçularından 7 delik alan Agememnon Gemisi, batırılamadı  Çanakkalede zafer kazanmasına rağmen 1. Dünya Savaşı’nı Osmanlı kaybetti.     30 Ekim 1918’de Bahriye Nazırı Rauf Bey, ateşkes anlaşması için Limni Adası’nın Mondros Limanı’nda demirleyen bir gemide imza atmayı bekliyordu!   

Geminin adı ne ilginçtir, Agememnon’du! Yaralı Agememnon Zırhlısı, İstanbul Boğazı’na gelen gemilerin yine içindeydi…  13 Kasım 1918’de Haydarpaşa’da daha önce yedi delik açıp savaş dışı bıraktırdığı Agememnon Zırhlısı’na bakıp  “Geldikleri gibi giderler” diyen Mustafa Kemal, 30  Ağustos 1922’de Dumlupınar’da da şunları söylemişti: 

“Dumlupınar’da, Truvalıların öcünü aldım!”…


TÜRK BİRLİĞİTURAN HABER AJANSI tarafından yayınlandı