Atatürk
1881 yılında Selanik'te doğmuştur. Onun, doğduğu, çocukluk ve gençlik
günlerinin bir kısmını geçirdiği, memleketin hür bir idare rejimine kavuşması
için arkadaşları ile birlikte karar verdiği tarihi ev bugün (Atatürk Evi)
adıyla müze olarak tanzim edilmiş ve ziyarete açılmıştır.
Atatürk Evi
bugünkü Selanik'in Aya Dimitriya mahallesinde ve Apostolu Pavlu caddesi
üzerinde 75 numaradadır. Bitişiğinde Türk Konsolosluğu vardır.
Selanik'te
Atatürk Evi, arşiv kayıtlarına göre, Selanik'in Koca Kasım Paşa mahallesi,
Islahhane caddesi üzerindedir. Ev, bodrumu ile birlikte üç katlı ve bir avlu
içerisindedir.
Selanik arşiv
belgelerinden edinilen bilgilere göre, şimdi müze olan Atatürk Evi, 1870
yılından önce Rodoslu müderris Hacı Mehmed tarafından yaptırılmış olup önce
İbrahim Zühdü adlı birisine, daha sonra da yine Selanik halkından Abdullah Ağa
ve Eşi Ümmü Gülsüm'e satılmıştır. Bu kayıtlardan anlaşıldığına göre Ev,
Atatürk'ün babası Ali Rıza efendi tarafından inşa ettirilmemiş, sahiplerinden
kiralanmıştır.
Atatürk'ün
babası Ali Rıza Efendi, bir süre Selanik Evkaf katipliğinde bulunmuş, gümrük
memurluğu yapmış, 1876 yılında da Selanik "Asakir-i milliye taburunda
birinci mülazım olarak görev almış, daha sonra serbest ticaret hayatına
atılmıştır.
Selanik'in
tanınmış ailelerinden Sarıgüllü Hacı Sofulardan Feyzullah Ağa'nın kızı Zübeyde
Hanım'la 1878 yıllarına doğru evlenen Ali Rıza Efendi Kırmızı Hafız diye şöhret
bulan babası Ahmed Efendi'nin (Subaşı) mahallesindeki evinden ayrılarak Koca
Kasım Paşa mahallesindeki aslı vakıf olan şimdiki evi sahiplerinden kiralamış
eşi ile birlikte bu eve taşınmışlardır. Ev o zamanlar, etrafı yüksek duvarlarla
çevrili olup, harem ve selamlığı olan üç katlı tapu kayıtlarına göre ( Bir bab
fekani oda ve bir divanhane ve bir tahtessema ve iki bab tahtani oda, bir çeşme
bir miktar avlu) klasik, çıkartmalı bir evdi. Dış yüzü sıva üzerine pembe boyalı
olup alt pencerelerine emir, üst pencerelerine de ahşap kafesler yapılmıştır.
Atatürk 1881 yılında bu evin ikinci katındaki sol tarafa düşen ocaklı odada
doğmuştu. Ali Rıza Efendi'nin 1888 yılında ölümünden sonra, genç yaşında dul
kalan Zübeyde Hanım, oğlu küçük Mustafa (Atatürk) kızları Naciye ve Makbule,
ile biraz da geçim masraflarını hafifletmek üzere, bu pembe evden taşınmışlar,
yanındaki daha küçük bir eve nakletmişlerdir. Zaman zaman, çocukları ile
birlikte kardeşi Hüseyin Ağa'nın çiftliğine giden Zübeyde Hanım bu sırada
Atatürk'ün ifadesiyle, iyi kalpli bir insan olan Ragıp Bey'le, bu küçük evde
evlenmişlerdi. Atatürk, babasının sağlığında, kısa bir süre devam ettiği Şemsi
efendi mahalle okuluna Pembe evde başlamış, babasının ölümünden sonra, önce
Selanik Mülkiye Rüşdiyesi'ne kaybolmuşken, sonra buradan ayrılarak 1893 yılında
Selanik Askeri Rüşdiyesi'ne geçmiştir. 1896 yılında Manastır Askeri İdadisi'ne
1899 yılında da İstanbul'daki Harp Okulu'na başladıktan sonra, tatillerinde
Selanik'e gelen Atatürk yine annesi ve kardeşleriyle bu küçük evde
oturmuşlardır.
Atatürk,
1902 yılında Harp okulunu da bitirmiş, Kurmay sınıfına başlayarak 1905 yılı
başlarında Kurmay Yüzbaşı olmuştur. Bu tarihten İkinci Meşrutiyetin ilan
edildiği 1908 yılına kadar Atatürk, vatan hizmetinde askerlik görevini
yaparken, Şam'da bir kaç fikir arkadaşıyla 1906 da"Vatan ve Hürriyet"
adını verdikleri gizli siyasi bir cemiyet kurmuşlardır. Ancak bu cemiyeti asıl
Makedonya da faaliyete geçirmek istediğinden bir ara gizlice Selanik'e gitmiş
ve orada arkadaşları ile birlikte bu cemiyetin şubesini kurmuştur. İkinci
Meşrutiyetin ilanından evvel(1907) Selanik'te görev alan M. Kemal Atatürk,
ailesi ile birlikte bu evde oturmuş, birçok siyasi toplantılar bu evde
yapılmıştır. Daha sonra Trablusgarp ve Balkan savaşlarının patlak vermesiyle
Selanik'ten ayrılan Atatürk'ün bundan sonraki hayatı artık mücadelelerle
doludur.
Atatürk'ün
annesi Zübeyde Hanım da Selanik'te çok kalmamış, Balkan harbinden sonra birçok
Türk aileleri gibi kızı Makbule(Atadan) ile birlikte Selanik'ten göçmüş.
İstanbul'a gelerek Beşiktaş-Akaretlerde bir eve yerleşmiş, Milli Mücadele
yıllarında da Ankara'ya gelmiştir. Ancak, Ankara'nın iklimi sağlığı için
elverişli olmadığından Zaferden sonra İzmir'e gönderilmiş, 1923 yılında orada
vefat etmiştir.
Balkan
harbinden sonra, Selanik Yumanlıların elinde kalmış o güne kadar Atatürk'ün
annesi Zübeyde Hanım'ın oturduğu ev de Lozan antlaşması hükümlerince Yunan
Hükümetine intikal etmiştir. Yunan Hükümeti de evi Yunanlı bir aileye satmıştır.
Cumhuriyet'in
Onuncu yıl dönümü (29 Ekim 1933) dolayısıyla, Selanik Belediyesi, Türk-Yunan
dostluğu ve Balkan Konferansının bir hatırası olarak, Atatürk'ün doğduğu evin
çift kanatlı kapısının sağ köşesine mermer bir plaka yerleştirmiştir. Plakanın
üzerinde Türkçe, Elence ve Fransızca olarak şu ibare yazılıdır;
(Türk
milletinin büyük müceddidi ve Balkan ittihadının müzahiri GAZİ MUSTAFA-KEMAL
burada dünyaya gelmiştir. İş bu levha Türkiye Cumhuriyetinin onuncu yıldönümü
münasebetiyle konulmuştur. Selanik, 29 Birinciteşrin 1933)
4 Kasım
1933 tarihinde Türkiye'nin Atina Elçisi ve elçilik mensupları Makedonya Genel
Valisi, Selanik Belediye Başkanı ve Yunan ileri gelenlerinin katılmasıyla bir
tören yapılmış, plaka bu törende yerine konmuştur. Selanik Belediyesi , daha
sonra evin, Yunanlı sahibinden satın alarak Atatürk'e hediye edilmesini de
kararlaştırmış ev ancak 19 Şubat 1937 de boşaltılabilmiş ve anahtarları Selanik
Konsolosluğumuza teslim edilmiştir.
Bu olaydan
sonra, Atatürk Evi, Selanik'teki Türk Konsolosluğu'nun bakımına verilmiş ve
evin zemin katında sonradan açılan dükkanlar kaldırılarak eski şekline
getirilmiş, sonradan sarıya boyanan ev yine pembe renkle, boyanmış, çatısı
aktarılarak onarılmıştır. 1950 yılında daha geniş çapta büyük onarım gören Atatürk
Evi'nin (Atatürk Müzesi) olarak tanzimi düşünülmüş ve bu konuda Dışişleri
Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı çalışmalara başlamıştır.
Atatürk
Evi'nin tanzim ve teşhiri konusunda fikirlerini almak üzere milli Eğitim
Bakanlığınca bazı kişilere baş vurulmuş gerekli eşya İstanbul Dolmabahçe ve
Topkapı Saraylarından seçilerek Selanik'e gönderilmiştir. Böylelikle Evin bütün
odaları eski şekline göre ayrı ayrı değerlendirilmiş 10 Kasım 1953 günü törenle
ziyarete açılmıştır.
Bugün Müze
olarak ziyarete açık bulunan Selanik'teki Atatürk Evi, Selanik
Başkonsolosluğumuzun da bulunduğu etrafı duvar parmaklıklarla çevrili bir
bahçenin ana caddeye bakan köşesi üzerindedir. Ev üzeri tuğla çatılı,
çıkartmalı, eski Türk evleri tipinde ve zemini ile birlikte üç katlıdır. Zemin
kat üzerindeki birinci ve ikinci katlar dikdörtgen şeklinde kafesli
pencerelerden ışık almaktadır. Eve caddeye açılan çift kanatlı kapısından
girilir.
Zemin Kat:
Kapıdan tuğla döşemeli bir hole girilir. Sağdaki birinci oda, kiler, ikincisi
mutfaktır. Kilerde mutfak eşyaları (Bakır kaplar, toprak testiler, çömlekler,
balta, havan ve küpler, sandıklar) teşhir edilmektedir. Mutfakta dolap ve
raflar vardır. Soldaki birinci oda (Hizmetçi odası), ikinci oda (Merdivenli
Sofa) dır. Buradan birinci kata çıkılır.
Birinci
Kat: Buraya bahçedeki çıkartma taş merdivenle girildiği gibi zemin kattaki
merdivenli Sofadan da girilmektedir. Girişte ahşap tavanlı geniş sofa vardır.
Sofanın bahçeye bakan atlas perdeli üç penceresi önünde yastık ve işlemeli
yaygılarla döşenmiş bir sediri bulunmaktadır. Sofanın orasında yuvarlak ahşap
bir masa durmaktadır. Sofanın bahçe girişinde, sağda (Misafir odası) ve bu
odadan geçilen küçük bir (Sandık odası) bulunmaktadır. Misafir odası, kadife
koltuk ve kanepeler, atlas perde, aynalı komodin, bakır mangal ve sehpalarla
döşenmiştir. Duvarda ibrişim işleme bir yazı levhası, bir duvar saati asılıdır.
Soldaki
birinci küçük oda (mutfak) tır. Burada ocaklar ve çeşitli mutfak eşyaları yer
almaktadır. İkinci oda Yatak odasıdır. Odanın bir köşesinde , çift kişilik
demir bir karyola bulunmaktadır. Yatağın baş uçundaki duvarda, gümüş
kılaptanlı, kırmızı atlas cüz kasesi içerisinde bir Kur'an-ı Kerim ve bir levha
asılı, Levhada Fetih Süresinin ilk ayeti olan (inna fetehnaleke fethan mübina)
yazılı. Karyolanın önünde pirinç bir mangal, caddeye, bakan atlas perdeli
pencereler boyunca da döşenmiş bir sedir bulunmaktadır.
İkinci Kat:
Birinci katın sandık odası bitişiğindeki merdivenli sofadan ikinci kata
çıkılır. Buradaki sedirli sofa da birinci kat sofasının aynı olup yalnız daha
küçüktür. Girişte sağdaki alçı işleme tavanlı oda (çalışma odası) olarak
yarılmıştır. Atatürk'ün doğduğu bu odada, Atatürk'ün tunç bir büstü ile, bir
yazı masası, pirinç mangal, koltuklar yer almaktadır. Duvarlarda Atatürk'le
ilgili levha ve tabaklar asılıdır. Sağdaki (Yatak odası) Atatürk Müzesi haline
getirilmiştir. Vitrinlerde Atatürk'ün kullandığı elbiseler ve şahsi eşyaları görülür.
Atatürk'ün hayatına ait fotoğraflarla, okul çağlarına ait belgeler sıralanmış,
bir de küçük Atatürk kitaplığı kurulmuştur. Yatak odasının bitişiğinde tahta
parmaklıklı bir teras mevcuttur.
Selanik'teki
Atatürk Evi'nin son onarımı, düzenleme ve sergilemesi 1981 yılında yapılmıştır.
internetten