TANRININ TÜRKLERİ


          "Ben KAZIM MİRŞAN; 

Ulukem, Baykal Lena, Altay, Talas, Moğolistan, Başkurdistan, İskiteli, Val Camonica, Anadolu, İsviçre, Etrüsk, Yunanistan, Makedonya, Fransa, Portekiz, Pra Mısır ve İskandinavya yazıtlarını okumakla kalmadım, Türklerin takvimlerini de ortaya çıkararak bolbolların tarihlerini de tespit ettim. Elimden geldiğince erken Türk gramerini de yazdım. Batılı bilginlerin bütün iddialarının aksine bugün dünyada kullanılan alfabelerin hepsinin temeli Türkler tarafından 18 bin yıl öncelerinden beri geliştirilen tamgalara dayanıyor. Türklerin alfabetik yazıyı geliştirdiği çağlardan daha geç çağlarda Sümerler, Hititler ve çok daha sonraları Çinliler tarafından geliştirilen hiyerogliflerden bir alfabetik yazı gelişmemiştir, çünkü bu çağlarda artık diller kendi karakterlerine kavuşmuş durumdaydı.

Türklerin Avrupa'daki ayak izleri Romanya'daki Attila hazinesi yazıtları, Proto-Bulgar yazıtları, Yunanistan’daki Attika yazıtları, Sırbistan’daki Vinça-Tartaria yazıtları, İtalya ve Avusturya’daki Etrüsk yazıtları, Fransa’daki Glozel yazıtları, Pra-Portekiz yazıtları, Başkurdistan yazıtları ve İskandinavya yazıtları ile ben Türklerin Avrupa’da bıraktıkları ayak izlerini tanıtmış bulunuyorum. Yani bugünkü Avrupa medeniyetini kuranların, yazı yazmasını bilen Türkler olduğu ispat edilmiş durumdadır. Batı bilginlerinin en büyük hatası Türklerin aşağılanmasına vesile teşkil edecek şekilde, Kül Tigin anıtının M.S. 732’de ve Qanım Kağan yazıtının 734’de dikildiğini kabul etmiş olmalarıdır. Bizans tarihçisi Menander, Kül Tigin’in ölüm tarihini M.S. 575 olarak veriyor. Türük takvimine göre de aynı tarihi elde ediyoruz. 

Çinli kaynaklardaki tarihler Çin saltanat takvimine göre yazılmıştır. Bizim bugün kabul ettiğimiz takvime göre değil.

El Taberi, ‘Resuller ve Hükümdarlar Üzerine Bilgiler’ kitabında şöyle diyor: “Ali bin Muhammed’in bildirdiğine göre, Kuteybe, Nizek ile bir anlaşma yaptıktan sonra M.S. 705 yılında Baykent’e doğru yola çıktı.”

Arapların M.S. 707’de Buhara’yı, M.S. 711-712’de Semerkant’ı küçük çapta ordular ile aldıkları da biliniyor."

Çin kaynakları Kül Tigin devrini anlatırken Kore denizinden Hazar denizine kadar uzanan coğrafyada Çin dışındaki bütün devletlerin Türk devletinin boyunduruğu altında bulunduğunu belirtiyor. Nasıl olur da böyle büyük bir hakandan, yani Çinlilerin Sse-kin dedikleri Kül Tigin’den Araplar’ın haberi olmaz ve nasıl olur da bu büyük Türk devleti Arapların, kendi coğrafyasının tam ortasında giriştikleri katliamlara göz yumar?

Ki Türük Bil hakanları hiçbir zaman katliamlara göz yummamıştır.

M.Ö. 517 yılında yazılan yazıtta ilk Türk tarihçisi Önre Bina Başı; “Bütün Türk Hakanları’nın ülkesini gezdim ve buraya, Türk federasyonunun kuruluşunun 1000.yılını kutlamak üzere geldim” diyor. Ben bunu okudum; tarih nereye gitti? M.Ö. 1517 yılına gitti. Oysa bize, “Sizin tarihiniz Orhun Abideleri ile ve M.S. 734’te başlar’ derler; doğru değil bunlar. Bilimsel olarak doğru değil."

9 Ekim 2010

KAZIM MİRŞAN

ÖN-TÜRK AKADEMİSİNDEN ALINTI

#Facebook #Google

MÜSLÜMANLAR NEDEN PERİŞAN

 


 

Müslümanlar neden böyle perişan

Sebep ne arayıp soruyor muyuz

Bu işin sebebi bence Müslüman

Acaba farkına varıyor muyuz

 

Müslümanlık sade adımız bizim

Adımız gibi mi tadımız bizim

Eksik mi dedimiz kodumuz bizim

Fitnesiz fesatsız duruyor muyuz

 

İslam’ın şartı beş iman’ın altı

Diyerek işleriz her türlü haltı

Aklımıza gelmez toprağın altı

Emanet’i sağlam koruyor muyuz

 

Esiri olmuşuz malın servetin

Zinanın şehvetin koğu gıybetin

Vatan’ın millet’in din’in devlet’in

En ufak iş’ine yarıyor muyuz

 

Bu devirde kim’in kötü hal’ı var

Şimdi it’in bile özel yal’ı var

İyi kötü hepimizin mal’ı var

Fitreyi zekat’ı veriyor muyuz

 

Bir birine düşman zenginle fakir

Birinde hamd eksik birinde şükür

Hepimizde ayrı değişik fikir

Birlikte üç adım yürüyor muyuz

 

Elin gözündeki çöpleri tek tek

Görüp gösteririz kaçırmayız pek

Kendi gözümüzde mertek var mertek

Biz bizdeki suçu görüyor muyuz

 

Ney’i öğreniyor ney’ı duyuyor

Karnı evde beyni nerde doyuyor

Oğlumuz kızımız nasıl büyüyor

Üstüne kol kanat geriyor muyuz

 

Kitabımız Kur-an ilim kokuyor

Kaç Müslüman günde açıp bakıyor

Okuyan da işte öyle okuyor

Manasına kafa yoruyor muyuz

 

Mademki her nefes Haktan hediye

Dünya için hakkı unutmak niye

Bugün ALLAH için ne yaptım diye

Akşam kendimize soru yomuyuz

 

Arif olan ham laf etmez gardaşım

Bir destanla bu dert bitmez gardaşım

Müslümanım demek yetmez gardaşım

Müslümanca hayat sürüyor muyuz

--

OZAN ARİF


https://www.youtube.com/watch?v=b8ymAhOwjys

---------

Türk Bulunur


           Dünyada üç beş Türk, kalmış olsa da

İçinden bir devlet, kuran bulunur

Her yer zulüm ile, dolmuş olsa da

Zalim karşısında, duran bulunur

-

Öyle bir ırktır ki, Oğuz’un soyu

Ta orta asyadan, asildir huyu

Şehadete koşar, bilmez korkuyu

Çünkü sinesinde, Kur’an bulunur

-

Türk deyince düşün, bozkırın kurdu

Çakala itlere, bırakmaz yurdu

Ülküyle analar, yiğit doğurdu

Hepsinin ufkunda, Turan bulunur

-

Mazlumun yanında, zalime karşı

Masumlar ölürse karışır çarşı

Tekbir tekbir sesi, inletir arş-ı

Yaralara merhem, saran bulunur

-

Şeref bize vatan, uğruna ölmek

Kimin haddine bu vatanı bölmek

Boynuna dolansa, o yağlı ilmek

Gülerek ölüme, varan bulunur

-

Şehitler ölmez ki, vatan bölünmez

Yurdumda tüten bu, ocaklar sönmez

Susmaz ezanımız, bayrağım inmez

Uzanan elleri, kıran bulunur

-

Düşman istediği, tuzağı kursun

Türk kaçar mı? topu gelsin buyursun

Alnının ortasına, bir tane kurşun

Ömer Halis gibi, vuran bulunur

-

Vedat ÜNAL

 

.