Düşünce
İklimi - Düşünce İklimi - Prof. Dr. Ayşe İlker
23 Şubat Yazar
E-Posta:Ayseinceilker@Gmail.Com
Şubat ayı
kısacık, evet; şunun şurasında üç dört gün var çıkmasına! Ama nasıl da uzadı,
nasıl da yordu! Özgecan'ın kayıp
haberini duyduğumuzda hepimiz kulağımız tetikte bekledik, kötü bir haber
gelmesin diye. Beklediğimiz yahut da beklemediğimiz bir acı son yaktı gitti tüm
Türkiye’nin yüreğini. Ardından akıllara durgunluk veren başka bir saldırıyla
Gazeteci Nuh Köklü'yü yitirdik. Daha soğumadan yaralar, Cuma günü dağ gibi bir
gencin kan kaybından ölümüyle buz kestik.
Kanımız
dondu!
Fırat
Yılmaz Çakıroğlu, Türkiyenin ve Egenin en büyük üniversitelerinden birinde,
herkesin gözü önünde yığıldı kaldı kasıklarından aldığı bir bıçak darbesiyle...
Şubat uzadı,
kış uzadı ve zaman uzaklaştı.
Arkadaşlarının,
Ülküdaşlarının haykırışları, çırpınışları ve koşuşturmaları arasında Fırat
kansız kaldı, yetiştirilemedi, kurtarılamadı..
Zaman
uzaklaşmıştı...
Zaman, o
üniversitenin dersliklerinde sıralar masalar kırılırken, Kürdistanı kuracağız bayraklarıyla
üniversite bahçesinde kim olduğu meçhul adamlar dolaşırken uzaklaşmıştı...
Zaman,
karnının doyduğu toprağa hiç hesapsız bağlı olanlardan yana değildi...
Onlar;
derslere, sınavlara, sınıflara alınmayan, tehdit yüzünden zamanları dondurulan serdengeçtilerdi.
Tıpkı diğer
üniversitelerdeki serdengeçtiler gibi! Devamsızlıktan kalan, mezuniyetleri üç
dört yıl geciken... Planlı olarak okullarından uzaklaştırılan...
Bunlar
Devlet ricaline söylenmedi mi, Rektörler, Dekanlar olup bitenin fakında değil
mi? Devletin istihbarat raporları kimin önünde duruyor?
Evet, zaman
ve zamanenin bilgileri Türk Milletini sevmekten başka kusuru olmayanların
aleyhine işliyor!
Doğrudan
gördüklerini ve duyduklarını anlatan bir Profesör, mümkün olduğunca ses
çıkarılmaması gerektiğini yetkili ağızlardan aktarıyor!
Tam da
şöyle vaziyetimiz:
Susun,
içerde birileri var!
Susun,
sesinizi çıkarmayın!
Hırsız evde
olduğunuzu anlarsa sizi de öldürür!
Buyurun,
hep beraber susalım!
Ama evimizi
terk edecek kadar namussuzlaşmadık henüz!
Unutmayın,
Fırat'ın
suyu derindir!
Rahat uyu Fırat'ım!
Başında Önkuzuların,
Özmenlerin, Gümüşlerin ve Yahnicilerin
gölgesi var!
Karşında
sana ağuşunu açmış duran Peygamberin var!