Mayasını
Altaylardan alan soy,
Gün
batarken menzilini bulan soy.
Atilla’dan
Atatürk’e gelen soy,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Ötüken’in
bozkırına yel olduk,
Çin
Seddi’ni yıkmak için sel olduk,
İdil,
Volga, Hazar’da ki göl olduk,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Kızıl
Elma bir mübarek düşümüz,
Yol
boyu dikilmiş bengü taşımız,
Bengü
taşı gibi dimdik başımız,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Hürriyete
çelik zincir kırarız,
Biz,
düşmanda bile erlik ararız,
İki
kişi ile devlet kurarız,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
İşte
böyle bizim asıl ırkımız,
Er
yerinde belli olur farkımız,
Birleşince
saray basar kırkımız,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Yağış
verir gök’e bir kutlu şaman,
Talas’tan
bu güne ulvi bir iman,
Mazimizde
dilemedik el aman,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Haçlı
seferleri akın akınken,
Korkmadık
acundan, ölüm yakınken,
Davranmadık
can verirken çekingen,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Ne
zaman ki özümüze döndük biz,
Pusatlanıp
atımıza bindik biz,
Türk
özüyle tüm cihanı yendik biz,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Malazgirt’te
Alparslan’a nökeriz,
Yan
bakanın ciğerini sökeriz,
Ne
boyun eğeriz, ne diz çökeriz,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Sırpsındığ,
Kosova, Varna, Niğbolu,
Tarihim
sayısız zaferle dolu,
Her
taraf Köroğlu, her taraf Bolu,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Demir
dağlarını eriten biziz,
Çağları
eskitip çürüten biziz,
Gemiyi
karadan yürüten biziz,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Ahmet
Yesevi’yle nurlanan beşik,
Ezelden
ebede devreden keşik,
Aytmatov,
Elçibey sayısız ışık,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Togan,
Gaspıralı, Yusuf Akçura,
Atsız
atam, Gökalp sönmeyen çıra,
Ölüm
ağlar, ölüm Osman Batur’a,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Var
mı böyle bir cenk arş-ı alada,
Göğsü
siper ettik Çanakkale’de,
Aman
dilemedik haçlı velede,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Dört
düvelden üstümüze şer geldi,
Aklımıza
ne eş ne de yar geldi,
Atatürk’le
cihan bize dar geldi,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Türk’ün
damarında itici gücü,
Of
demez zindanda çekse de acı,
Türkeş’ten,
Muhsin’e onca ülkücü,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Açılmışken
kirli kirli çıkınlar,
Dağ
oldu rabbine özü yakınlar,
Ömer
Halisdemir, Fethi Sekin’ler,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Türk
balası ta doğuştan kurt olur,
Bastığı
yer vatan olur, yurt olur,
Türk
oğlunun bakışları sert olur,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
Ozan
Metin bu destanı kılanda,
Bozkurt
gibi ulur kopuz çalanda,
Ruhu
İslam, bedeni Türk olanda,
Mümkün
mü ki Türk’te boyun eğilsin,
Boyun
eğiyorsan sen Türk değilsin.
16/01/2019