Bu ülkeye atalarım binlerce yıl önce
göç etmişler. Neden göç ettiklerini, o zaman yazı bilmediklerinden
yazamamışlar. Ancak atadan ataya söylene söylene kulağımıza gelen bazı öyküler
var.
Yazımız icat edilip bir hayli
geliştikten sonra, meraklı saray yazıcıları ve arşivcileri, şu ya da bu konuyu
yazarken biraz değinmişler bunlara.
Kuzeydoğudaki dağlık bir ülkeden
gelmişler. Ama bir kısmının da doğudaki “Dilmun” denilen bir yerden deniz
yoluyla geldikleri söyleniyor.
Göçlerinin nedeni de, sıcak ve
yağmurlu olan ülkelerinde her nedense büyük bir kuraklığın başlamasıymış.
Ne tahıl üretebilmiş ne hayvan
besleyebilmişler.
Bakmışlar ki açlık ve yoksulluktan
ulusumuz yok olacak, gruplar halinde ülkelerini bırakıp çeşitli yönlere doğru
göç etmeye başlamışlar.
Benim atalarımın grubu da güneye doğru
inmiş. Ancak bu yolculuk hiç de öyle kolay olmamış.
Geldikleri yer çok uzakmış. Yolda
aşılması pek güç olan dağlar varmış. Hayvanları, çoluk çocukları, çadırlarıyla
yıllar sürmüş bu göçleri.
Yollarda bazen yiyecek, bazen su
bulamamışlar. Çeşitli hastalıklara tutulmuşlar. Ölenler, kalanlar olmuş.
Sonunda güç belâ bugünkü topraklarımıza ulaşmışlar.
Bir de ne görsünler; iki büyük ırmak
şırıl şırıl akıp duruyor, çevreleri alabildiğine dümdüz bir ova.
Ancak her yer bataklık, sazlar ve
kamışlarla kaplı. Kimi yerleri ise kupkuru Bu kuruluktan çatlak çatlak olmuş
toprak.
Atalarım hemen kolları sıvamış; çoluk
çocuk, kadın erkek demeden bütün güçleriyle çalışmaya koyulmuşlar.
İki ırmak arasına kazmalarla
suyolları, kanallar açarak bataklıkları kurutmuşlar. Kuruyan bataklığın toprağı
da öyle verimli olmuş ki, ne ektiyseler tutmuş ve büyümüş.
Buranın havası çok sıcak olduğundan,
kanalların açılması öyle hesaplanmış ki, hem toprağı kurutmaya hem de sulamaya
yarayacak.
Kısa zamanda her yer tarlalar, bağlar
ve bahçelerle kaplanmış. Bu arada evleri, tapınaklarıyla kentler kurulmaya
başlamış.
SÜMERLİ LUDİNGİRRA TÜRK MÜ
“Güneş Dil Teorisi”ne sadece Hitit
kazıları neden olmadı.
Prof. Samuel Noah Kramer (1897-1990)
Sümeroloji’nin kurucusuydu.
“Tarih Sümer’de Başlar” kitabında
birçok uzman arkadaşıyla aynı saptamayı yaptı: Büyük uygarlık kurucusu
Sümerler, Mezopotamya’ya dışarıdan geldiler.
Nereden gelmişlerdi?
Muazzez İlmiye Çığ (ki Prof. Kramer’in
yardımcısıydı) Sümer yazıtlardan yola çıkarak, 1996’da “Sümerli Ludingirra”
adlı kitabı yazdı.
Öğretmen-yazar Ludingirra anılarında,
atalarının kuzeydoğudaki dağlık bölgeden kuraklık sonucu geldiklerini
anlatıyor! (Sayfa 14)
Ludingirra yazdıkları, Türkler’in
kuraklık sonucu Anadolu’ya göç ettikleri iddiasındaki “Türk tarih tezi”ni
doğruluyordu. (Eğer Ludingirra’ya inanmıyorsanız “Gılgamış Destanı”nı hiç
okumayın!)
O yıllarda “Güneş Dil Teorisi”nin
düşünsel kaynağı çoktu.
Bunlardan biri de Sir Canon George
Rawlinson (1812-1902) idi.
Sümerler’ in Asya’dan gelmiş Türk
kavmi olduğunu ileri sürdü. Buna kanıt olarak, Sümer diliyle Türkçe’nin
benzerliğini gösterdi; ikisi de bitişimli dillerdendi.
Keza Sümerce’ye benzeyen Türkçe kelime
sayısı hayli fazlaydı. (Kia: Kıyı; Temen: Temel; Ghir: Kırmak; Kouch: Kuşak
gibi.)
Rawlinson tezine göre, Sümerlerin
“ataları” Türk’tü.
İsviçreli Cenevre Üniversitesi Rektörü
Prof. Eugene Pittard (1867-1962), Türk göç dalgalarının Avrupa’yı nasıl
etkilediğini yazıp; uygarlığın kökünün Asya olduğu tezini ortaya attı.
Muazzez İlmiye Çığ, Sümerli
Ludingirra, 2. Tablet
·
Alıntı Arif Cengiz Erman