Prof. Dr. Ablat Khodjaev -Kamil Khodjaev
1852-1864 yılları arasında Çin'deki
T'aip'ing ve Nian-tsiun isyanlarını bastırılmasıyla uğraşan Ch'ing hükümeti
zayıfladı ve bunun neticesinde imparatorluğun batı kıyılarındaki yönetim
üzerinde, eskiden oldukca sıkı olan kontrolünü yitirdi. Bu bölgelerdeki yönetim
tamamen Mançuryalı Çinli görevlilere geçti. Pekin'in gözetiminden tamamen uzak
kalan bu görevliler, çalışan insanları her geçen gün artan bir şekilde hiç bir
engelle karşılaşmaksızın sömürdüler ve yerel garnizonlar için tahsis edilen
fonları zimmetlerine geçirdiler. Bu durum hem köylülerin, hem de şehirli fakir
halkın ve askerlerin durumunu daha da kötüleştirdi. Ayrıca sosyal eşitsizlikte
çok ciddi artışa neden oldu. Ch'ing karşıtı isyan konusunda Cungarya ve Doğu
Türkistan'daki Çinli olmayan halklar üzerinde en az sınıf çelişkileri kadar
ağır bir tahrike sebep oldu.
1862-1864 yıllarındaki Kuchar
isyanından önce, Cungarya ve Doğu Türkistan'daki Mançuryalı Çinli otoriteler,
komşu Shen-si ve Gan-su bölgelerindeki Dunganların Ch'ing karşıtı isyanının kendi
bölgelerine sıçramasını engellemeye çalışmaktaydı. 1862 yılında Ch'ing
imparatoru, Doğu Türkistan'ın yerli nüfusu üzerindeki kontrolü güçlendirmek
için gerekli önlemleri almaları konusunda Ili tsiang-tsiun ve Urumçi du-tung'a
emir verdi.1 Müslüman nüfus üzerinde Bao-tsia (karşılıklı sorumluluk) sistemi
ve polis gözetimi güçlendirildi. Her şüphelenilene ağır şekilde eziyet edildi.
Otoriteler Cungarya ve Doğu
Türkistan'daki Dungan nüfusundan özellikle korkmaktaydı. Çinliler, Shen-si ve
Gan-su bölgelerinde akrabası bulunan ya da bizzat kendileri bu bölgelerden
gelmiş olan Dunganların isyancılarla temas halinde olmalarından, yerel Müslüman
nüfus arasında Ch'ing karşıtı propaganda ve bir isyan başlatmanın planlarını
yapmalarından ve böylece yakınlarının ve yoldaşlarının intikamlarını
almalarından şüphelenmekteydiler. Ch'ing otoriteleri bir ya da bütün Dunganları
kanla temizlemek gibi eylemlerden çekinmediler ve Doğu Türkistan'ın bazı
şehirlerindeki yerel yetkililer bu eylemleri icra ettiler. Mesela, Kaşgar'daki
Ch'ing otoriteleri bu şehirde yaşayan 4.600 Dunganın yaklaşık 4.500'ünü
katlettiler. Kaşgar'da Dunganlar kendilerini yabancı hissetmekte ve Uygurlarla
yakın temaslara sahip bulunmamaktaydılar; çünkü pek çok Dungan Çin
garnizonlarında çalışmaktaydı ve Uygurlar onlara güvenmemekteydi. Bu durumu
kullanmak isteyen Kaşgar'ın Ch'ing otoriteleri Dungan liderleri davet ederek
onlara şunu söylediler: "Biz Çin halkı ve siz Müslüman Dunganlar olarak,
halihazırda Kaşgar'da bir kaç yıldır birlikte yönetimdeyiz. Sizin haberini
alacağınız bir kargaşayı bastırmak için biz 6 aylık yolculuk measafesinde
olacağız, bu yüzdendir ki aramızda bir çekişme olmamalı ve şehri tam bir
anlayış içinde yönetmeliyiz."2
Ch'ing yetkililerin söylediklerinin
samimiyeti konusunda herhangi bir şüphe duymayan Dunganlar, dedikodulara
inanmayacaklarına ve Mançuryalılar ve Çinlilerle birlik olmayı sürdüreceklerine
söz verdiler.3 Ancak, bahsi geçen toplantıyı takip eden üç gün sonra,
yetkililer Kaşgarlı Dunganların önde gelenlerini davet ettiler ve onlara:
"Sizin düşünceleriniz konusunda bazı şüphelerimiz var, bizim yüksek
rütbeli am-ban ve da-loylarımız sizin halkınızdan korkuyor, bu nedenle lütfen
silahlarınızı teslim ediniz, biz onları emanette koruyacağız"4 dediler.
Ch'ing yetkililerin bu isteği derhal
karşılandı. Ancak, Dungan garnizonunun silahsızlandırılmasından 30 gün sonra,
Ch'ing yetkililer ani bir baskınla Dunganları katlettiler. Uygur kaynakları bu
olay hakkında şunları söylemekteler: "Gecelerin birinde, kafirlerin bir
am-ban ve da-loy'u kendi aralarında anlaştılar ve bütün Çinli askerlere bu ayın
5. günü, gecenin cumartesine döndüğü gece yarısında 5 gong vuruşu ve bir büyük
topun üçlü atışından sonra Dunganları öldürmelerini emretmeleri konusunda karar
verdiler. Bu saat geldiğinde, bütün Çin ordusu ve sıradan Çinliler, ister işçi
ister işveren kim olurlarsa olsunlar, alarmda olmalılar, hepsi birden planlanan
saatte, her nerede olurlarsa olsunlar, gördükleri yerde Dunganları acımasızca
katletmeliler."5
Ch'ing yetkililerin kararı harfiyen
yerine getirildi. "Ana yamyn'da (Kaşgar'ın merkezi can-tsan dachen -
A.Kh.) üçlü atış duyulur duyulmaz, Mançuryalılar, Dungan garnizonunda
barakalarında uyuyan herkesi katlettiler ve daha sonra caddelere çıkarak
Dunganların dükkan ve evlerinin yakınlarında durup onları da dışarı çağırıp
katlettiler."6
Kaşgar şehrinin yetkilileri de benzer
önlemler aldılar. Bu konudaki delil Komul'un ban-shi dachen Ven Xian'ının
mesajında bulunabilir. "Tung-chi hükümranlığının 13. yılının 6. ayının
başlangıcında (1864 Haziran'ın başları - A. Kh.) Kaşgar'dan kaçan Dunganların
Karashar ban-shi dachen Ee Ci-li'nin bütün Dunganları yok ettiği konusunda bir
dedikodu yaydıkları mesajını aldım... Haberler her yere yayıldı... Sadece, bunu
öğrenen Dungan halk isyan etmedi, Dungan askerler de kumandanlarına nefret
duymaya başladılar."7 Dunganlara yönelik saldırılar Yarkent,8 Chuguchak9
otoriteleri tarafından da planlanmıştı, ancak bunlar daha sonraydı. Bu
şehirlerdeki Dunganlar Ch'inglerin planlarını ifşa ettiler ve onlara karşı bir
isyan başlattılar.
Doğu Türkistan'ın bazı şehirlerindeki
Ch'ing yetkililerin tek tek bütün Dunganları katletmeleri Ch'ing karşıtı
kitlesel hareketleri caydırmak şöyle dursun daha da artırdı. 4 Temmuz 1964'te
Kuçar'da bir isyan patlak verdi.10 Bu isyanın asıl sebebi Mançuryalı Çinlilerin
Dunganların kökünü kazımak için hazırlık yaptıklarına dair söylentilerdi. Kuçar
isyanında yer alanlar Ma Lung, Ma Can-bao, Su San-ge, Meşhur Akhun, Şemşeddin
ve saire gibi liderler tarafından yönlendirilen Uygur ve Dungan topluluklardı.
Sonuç olarak bu isyan, başında Han-Hoca diye ünvan verilen Hoca Raşiddin'in
bulunduğu, Çin'den bağımsız bir devletin kurulmasına vesile oldu. Hükümet etme
kabiliyetine sahip bir devlet ve ordu kurarak ülkenin güney ve doğusunda askeri
operasyonlarla, ülke halkını Ch'ing egemenliğinden kurtarmaya çalıştı.
15 Temmuz 1864'te Urumçi'de Ch'ing
karşıtı bir isyan başladı. Dungan askerler geceleyin Ch'ing garnizonu komutanı
ve bir Mançuryalı olan Ye-bu-chung-ae'nin malikanesine saldırdı. Komutanın yardımcısı
olan Dungan So Huan-chan'ın liderlik ettiği isyancılar Doğu Türkistan ve
Cungarya'nın en büyük cephaneliğini ele geçirmeyi başardılar. Urumçi Dungan
garnizonundaki askeri birliklerin yanı sıra Davut Halife'nin11 liderlik ettiği
sivil Dungan nüfus da şehirde isyan etti. Sabah olunca şehrin Uygur nüfusu da
isyancılara katıldı.
17 Temmuz 1864'te, Manas kasabasında
bir isyan hareketi başladı. 6 Mart 1865'te Gucheng kasabasının isyancılar
tarafından ele geçirilmesinden sonra Barkul hariç Urumçi bölgesi Ch'ing
yönetiminden kurtarıldı. Burada Cin-cheng-go (Müslüman devleti) adı altında bir
bağımsız devlet kuruldu. Davut Halife, Han (van) ilan edildi ve So Huan-chang
Dungan devlet ordusunun generali ve genel kurmay başkanı oldu.
26 Temmuz 1864 gecesi Yarkent'de bir
isyan başladı.12 İsyanın arkasındaki gerçek sebep, Ch'ing yetkililerin
"kötü unsurları"13 tasfiye etmek için gösterdikleri gayretti. Şehrin
Uygur ve Dungan nüfusunun katıldığı isyanın liderliğini molla Hazret-Abdurahman
yapmaktaydı. Ancak, liderler arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklar yüzünden
burada bağımsız bir devletin oluşturulması neticesine ulaşılamadı.
Yarkent'i takiben, Hotan'da bağımsız
bir devletle neticelenen bir isyan başladı. Hotan'daki isyanın gerçek sebebi,
Çinli bir subaya hizmet ettiği için bir Hotan sakini ile eğlenip, dalga geçen
yedi Hotan vatandaşının Ch'ing yetkililer tarafından insanlık dışı bir şekilde
cezalandırılmasıydı.14 Şehirde iktidarı ele geçirdikten sonra isyancılar
başyargıç Habibullah-hoca'yı kendilerine yönetici olarak seçtiler.
Hotan'dan sonra Turfan'da da Ch'ing
karşıtı bir isyan patlak verdi. Çin kaynaklarına göre, bu isyan 17 Ağustos 1864
tarihinde başladı.15 Turfan isyanının liderliğini Mahsum-han-hoca (bu şehirde
yaşayan Kuçar hocalarından biri), Kasimcan (Turfanlı), Ayit-halife-hoca,
Zait-halife ve Hacibaki-halife16 üstlenmişti. İsyancılar Ch'ing yetkililerini
yenilgiye uğrattılar ve Turfan bölgesinde pek çok yeri işgal ettiler.
1864 Kasımı'nın sonunda, daha önce
Ch'ing yetkililerin Dungan nüfusunu katlettikleri17 Kaşgar'da18 Ch'ing karşıtı
bir isyan başladı. Mançuryalı Çinli subaylar taburlarıyla birlikte isyanı
bastırmada başarısız olarak kendilerini kaleye (yeni şehir) kilitlediler ve 1
Eylül 1865 tarihine kadar kuşatma altında kaldılar. Sonuç olarak, Kaşgar isyanı
yerel Kırgız lider Sadık Bey'in başkanlık ettiği bağımsız bir devleti doğurdu.
1865'te ise eski Kaşgar yöneticileri ile doğrudan kan bağı taşıyan Buzruk-hoca
bu devletin yöneticisi olarak atandı.
2 Kasım 1864'te Komul'da19 ve 19
Kasım'da Barkul'da20 isyanlar patlak verdi. Ancak, nüfuslarında önemli miktarda
Çinli, Mançuryalı ve Moğol bulunmasından ve Kuçar ve Urumçi'deki isyancılardan
söz verdikleri desteği alamamalarından dolayı bu bölgede isyancılar başarılı
olamadı.
Komul ve Barkul'u takiben Kulca da
isyan etti.21 Ancak bu isyan yeterli güce sahip değildi ve Mançuryalı Çinli
yetkililer tarafından bastırıldı. Kulca'nın Müslüman nüfusu 9 Kasım 1864
tarihinde Huey-ning ve Huey-yuan kasabalarında yeniden harekete geçti.22 Kulca
isyanı Taranchin Sultanlığı ya da İli Sultanlığı diye adlandırılan bağımsız bir
devletin oluşması sonucunu verdi.
Cungarya ve Doğu Türkistan'da Ch'ing
karşıtı kitlesel harekete katılan son halk Chuguchak (Tachen) nüfusu oldu;
burada isyan 27 Ocak 1865'te başladı.23
Chuguchak isyanı, yerel nüfusun önemli
bir kısmını oluşturan yerel Mançuryalılar, Moğollar ve Çinlilerin Ch'ing
yetkilileri desteklemesinden dolayı, Kuçar, Urumçi, Kaşgar, Hotan ve
Kulca'dakilerin aksine, bir bağımsız devletin kurulmasıyla sonuçlanmadı.
Takip eden yıllarda Chuguchak
isyancıları Chuguchak, Ulyasutay ve Kobdo24 arasındaki bölgede bir kaç kez
tekrar harekete geçip Batı Moğolistan'da bir tehdit unsuru haline gelerek
18641871 yılları arasında Ch'ing yetkililerin güçlü olduğu bir nokta olan
Barkul'a cephane ve yiyecek teminini engellediler.
Böylece, 1864'te başlayan Ch'ing
karşıtı hareketler bütün Cungarya ve Doğu Türkistan'a yayıldı. Barkul ve Komul
hariç bütün bölgelerde Ch'ing yetkililerin egemenliği yıkıldı.
Cungarya ve Doğu Türkistan'daki
isyanlar, Doğu Türkistan'da Kuçar, Hotan ve Kaşgar; Cungarya'da Urumçi ve Kulca
devletleri olmak üzere beş bağımsız devletin kurulmasıyla sonuçlandı. Bu
devletlerin her biri kendi toprak mülkiyetlerini genişletmeyi denedi. Ekonomik
çıkarlar ve bağımsızlıklarını Ch'inglerden koruma ihtiyacı bütün isyancıların
birleşmesine ve bir birleşik devlet kurmalarına yardımcı oldu. 1867'de Kaşgar
Hanlığı temel alınarak Doğu Türkistan ve Cungarya birleşti. Yeni devlete Yettishar
adı verildi ve liderliğine Yakup Bey getirildi. 1870-1871 yılları arasında
Urumçi Hanlığı da bu devlete katıldı. Böylece, 17. yüzyıl ortalarında Ch'ing
istilacılar tarafından parçalanan Cungarya ve Doğu Türkistan'da yaşayan halklar
devletlerini yeniden ihya etmiş oldu.25
1871'de Çarlık Rusyası ordularının İli
bölgesinin bir parçasını geçici olarak işgal etmesiyle, İli Devleti
(Sultanlığı) yıkıldı. Aynı tarihlerde, Yettishar devleti, Komul, Barkul ve İli
bölgesi hariç, bugünkü modern Doğu Türkistan'ın bütün topraklarını kendine
dahil etmişti.
Komul ve Barkul aşırı derecede
stratejik öneme sahipti. Komul'da, Çin Seddi'nin Gan-su bölgesindeki son
noktası olan Tsiayuy-guan'dan batıya doğru uzanan yaklaşık 800 km uzunluğundaki
kumlu step / yarı çöl arazinin sona erdiği saha bulunmaktaydı. Şayet Mançuryalı
Çinli hükümet Komul ve Barkul'a sahip olmasaydı, Yettishar Devleti'ni yıkmak
için Çin'den Cungarya'ya dev bir ordu göndermesi mümkün olamayacaktı.
Sonuç olarak, 1864-1870 yılları
arasında Komul ve Barkul bölgeleri isyancılar ile Mançuryalı Çinli ordular
arasında durmak bilmeyen askeri hareketlere sahne oldu. Ch'ing orduları
Komul'da ve özellikle de Barkul'da Kuçar ve Urumçi isyancılarına karşı güçlü
bir direniş göstererek bu şehirleri isyancılara vermediler.
1864-1870 yılları arasında, Kuzey
Çin'deki Nian-tsiunslar, Shen-si ve Gan-su bölgelerindeki Dunganlar tarafından
yapılan isyanlardaki başarılı gelişmeler yüzünden Ch'ing yönetimi Orta Çin'den
Cungarya'ya büyük bir sefer gönderemedi. Bu yüzden kendilerini, Komul ve Barkul
bölgelerini ellerinde tutmak ve Urumçi bölgesinin Dungan isyancılarının Gan-su,
Ch'ing-hay ve Shen-si bölgelerindeki isyancılarla birleşmelerini engellemek
için harekete geçmekle sınırlandırdılar.
1864-1871 tarihleri arasında, Komul
bir çok kez isyancılar tarafından ele geçirildi, ancak Ch'ing karşıtı
isyanların bir sonucu olarak kurulan hanlıkların feodal uzlaşmazlıkları
yüzünden isyancılar bu şehire yerleşemediler. 1871 yılı başlarında Yettishar
Devleti Başkanı Yakup Bey, Dunganları yenerek, Urumçi Hanlığı topraklarını
kendi topraklarına kattı.
Aynı tarihlerde Batı Moğolistan'daki
ve Gan-su ve Shen-si bölgelerindeki durum Ch'ing yönetimi için hiç de iç açıcı
değildi. Ch'ing ordularının 1870 yılı sonlarında bu bölgelerde yenilmesi
yüzünden, Ch'ingler Komul ve Barkul'daki ordularının bir kısmını Batı Gan-su'ya
göndermek zorunda kaldılar.26 Doğu Cungarya'daki Ch'ing otoritelerin durumları
her geçen gün daha da zayıflamaktaydı. Ancak, Yakup Bey bu fırsatı
değerlendiremedi. Doğu Türkistan ve Cungarya'nın önemli bir kısmını birleştiren
Yakup Bey, bir taraftan İngiliz silahları ile donatarak ve sayılarını artırmak
suretiyle ordusunu Çinlilere karşı sıkı bir şekilde hazırlarken, öte yandan
bağımsız varlığının Ch'ingler tarafından tanınmasının yollarını araştırmakta,
Ch'inglerle resmi temas kurmayı denemekte ve Pekin'e resmi bir mektup
göndermekteydi.27 Ch'ing hükümetinin tercih edilir mizacını almayı deneyerek
Yakup Bey, Doğu Cungarya'daki Ch'ing ordularına karşı herhangi bir kararlı
askeri harekette bulunmadı; böylece Ch'inglerin bu bölgeyi ellerinde
tutmalarına ve İç Çin'den ordularını hiç bir engele takılmaksızın
sevketmelerine müsaade etmiş oldu.
Yakup Bey, devletinin varlığını, ancak
Ch'ing hükümeti tarafından tanınırsa sürdürebileceğine inanıyordu. Askeri
operasyonları sona erdirmesinin ve Komul ile Barkul'a el değdirmeden
bırakmasının Ch'ingler tarafından kendilerine yönelik iyi bir niyet işareti
olarak anlaşılacağını düşünen Yakup Bey Ch'inglerin Yettishar'ın bağımsızlığını
tanıyacağını sanıyordu. Yakup Bey, doğu Cungarya'nın aşırı stratejik öneminin
farkında değildi; bundan dolayı da Ch'ing ordularını Komul ve Barkul'un dışına
kilitlememiş ve kendi ülkesinin doğu sınırını Gan-su bölgesinin batısındaki
Sing-sing-sia dağ geçidine kadar uzatmamıştı.
Yakup Bey'in Yettishar Devleti'nin
Ch'ingler tarafından tanınmasını diplomatik yollardan sağlamaya yönelik
teşebbüsünün sonuçsuz kalacağı başlangıçtan belliydi. Ch'ing hükümeti, Çin'e
bağlı olsa bile, Doğu Türkistan'da bir devletin var olmasını istememekteydi.
Yine'de Ch'ing yönetimi Yakup Bey'in dar görüşlü politikasından avantaj elde
etmeye karar verdi. Ch'ing yönetimi Yakup Bey'e bir elçi gönderdi ve aynı
zamanda da Doğu Cungarya'daki Ch'ing ordularının komutanına kendilerine karşı
bir Dungan hareketini provoke etmeleri talimatını verdi. Ch'ing elçisi 29 Mart
1871'de Turfan'a ulaştı. Aynı tarihte, Yakup Bey görüşmeler gerçekleşemediği
için Kaşgar'a gitmek üzere bu şehrin dışındaydı.
Yakup Bey'in pasifliğinden yararlanan
Ch'ing yetkililer, isyancı güçlerin birliğini bozmak için Dunganları Doğu
Türkistanlılara karşı harekete geçmeleri yönünde aktif şekilde provoke etmeye
başladılar. 1871'de Ch'ing yetkililer, Yakup Bey'e karşı ortak mücadele için
birlik kurmak üzere Çinli toprak ağaları taburunun lideri Kung Cay'ı
Dunganların liderine gönderdi.28 Davut-halife Kung Cay ile işbirliğini reddetti
ve Çin taburunu ateşle karşıladı. Hemen sonra, Kung Cay'ın taburu Manas
civarında Dunganlar tarafından yok edildi. Yine de, 1872'de Dungan liderlerden
biri olan Ma Tsin-guy taburuyla birlikte Yakup Bey'e karşı savaştı, fakat
Daban-cheg civarındaki savaşı Yakup Bey'in ordusu kazandı.
1871-1872 yılları arasında hala Gan-su
ve Shen-si'deki Müslüman isyanını bastırmakla meşgul olan Ch'ing hükümeti
Yettishar Devleti'ne karşı ciddi bir taarruzda bulunamadı. Ancak 1872 yılı
sonunda Ch'ingler, isyancı taburları Tarbagatay bölgesinden attılar ve bu
bölgeye Zhung Cyuan'ın yaklaşık 3.000 askerden oluşan ordusunu yerleştirdiler.
Aynı tarihlerde, eskiden olduğu gibi, Yakup Bey, Ch'ing hükümetini görüşmeler
için ikna etmeye çalşıyordu ve ordularına Ch'ing otoritelerine karşı harekete
geçmemeleri konusunda kesin emir vermişti.29 Ch'ingler, 1873'de, Yakup Bey'in
hareketsizliğinden faydalanarak Urumçi, Sanchji, Manas, Gumudi ve Rus ordusu
işgali altındaki İli vadisi hariç, bütün Cungarya'yı ele geçirdiler. Aynı
sıralarda, Ven Lin, Kuke-tsitay ve Ch'ing Lian tarafından komuta edilen Ch'ing
ordularının asker sayısı 20.000'e ulaşmıştı.30
1873 sonbaharında Ch'ing hükümeti Tso
Tsung-tang tarafından komuta edilen dev bir ordu oluşturabilmiş31 ve Çin'in
batı bölgelerindeki isyanları bastırmıştı. Bay Yan-hoo'nun (Muhammet
Eyüp-Biyan-hoo-?-1896) liderlik ettiği Dungan isyancıların önemli bir kısmı
kuşatmayı yararak Doğu Cungarya'ya çekildi. 28 Ağustos'ta Bay Yan-hoo'nun
ordusu Tsian-ciuan (Komul kasabasının doğu tarafında) civarında Ch'ing
ordularının direnişini kırarak, Müslüman nüfusun da yardımıyla Komul'u
özgürlüğe kavuşturdu. Sonra, Dungan isyancılar Ven Lin tarafından komuta edilen
Ch'ing garnizonunun bulunduğu Mançuryalıların kalesini kuşattılar. Kuşatma 10
Ekim 1973 tarihine kadar sürdü.32Dungan ordusunun bir kısmı Barkul'a doğru
harekete geçti, ancak şehrin girişinde Ch'ing orduları tarafından
durduruldular. Çok kısa bir savaştan sonra yenilen Bay Yan-hoo'nun ordusu Ekim
ayının ortasında geri çekilerek Turfan'a döndü.33 Bir süre sonra Bay Yan-hoo
Yakup Bey'in desteğini istedi, bunun üzerine Yakup Bey Dungan ordularının Urumçi
ve Manas'a yerleşmesine rıza gösterdi.34 Bay Yan-hoo Yakup Bey'e derhal
Ch'inglere karşı bir savaş başlatma teklifinde bulundu. Ancak Yakup Bey, daha
önce olduğu gibi, Pekin ile görüşme umuduyla Dungan liderin bu teklifini
reddetti, aksine Ch'ing ordularına karşı askeri bir çatışmaya girmemesi
konusunda ona emir verdi.35
1873 Kasımı'nda Dungan isyancıların
son kalesi durumunda olan ve Tso Tsung-tang'a göre uzun bir süre Mançuryalı
Çinli orduların önünde bir 'demir duvar' gibi duran Çin'in batı bölgesindeki
Sudjou kasabası, cezalandırıcılar tarafından ele geçirildi. Bunu takiben,
Ch'ingler Tso Tsung-tang'ın ordularından eskiden Gan-su'da konuşlandırılmış
olan yaklaşık 30.000 kişilik bir bölümü Er-Ch'ing-ae, Tsin Shun ve Chjan Ee
komutasında Cungarya'ya gönderdiler. 1874'te Cungarya'daki Ch'ing ordularının
asker sayısı, Komul'a yerleşen 12.000, Barkul'da 5.000 ve Batı Cungarya'daki
Guchen'de 25.000 olmak üzere toplam 42.000'e ulaştı.36
1874 Eylülü'nde Ch'ing hükümeti
Yettishar Devleti'ne karşı bir cezalandırma seferi düzenlemeye karar verdi.
Başkomutan olarak Ch'ing Lian ve onun yardımcısı olarak da Cin Shun atandı. Her
ikisi de Mançuryalıydı. Tso Tsung-tang'a Ch'ing yönetimi tarafından Yakup
Bey'in devletine karşı düzenlenen görevle ilgili olarak sadece finansman ve
yiyecek sağlama konularında güvenilmekteydi.37
Bu karar alınmadan önce, gelecekte
Cungarya ve Doğu Türkistan'da düzenlenecek cezalandırma operasyonlarına yönelik
olarak Pekin'in hükümet çevrelerinde tartışılan iki planı vardı. Biri Ch'ing
Lian'ın, diğeri de Tso Tsung-tang'ınkiydi. Birincisi Cungarya (Çoğunlukla
Dunganlardan oluşan isyancılar tarafından ele geçirilen bölge) ve Doğu
Türkistan'da aynı anda askeri operasyonlar düzenlemeyi öneriyordu; Tso
Tsung-tang'ın önerisi ise Urumçi, Manas ve Cungarya'nın diğer bölgeleri hükümet
orduları tarafından ele geçirilinceye ve bütün Dungan taburları yok edilinceye
kadar Doğu Türkistan'da saldırı başlatmamaktı. Tso Tsung-tang kendi
cezalandırma operasyonu planını hükümete önerdiğinde Ch'ing hükümetinin dikkatini
iki noktaya çekti: 1) Turfan ve Daban-chen geçidine konuşlanmış, İngiliz
silahlarına ve Avrupa benzeri eğitime sahip Yakup Bey ordularıyla zamansız
çatışmalar; 2) Hem Dunganlara hem de Doğu Türkistanlılara karşı eş zamanlı
saldırının uygulanabilir olmaması, çünkü böyle bir saldırı Dunganların ve Doğu
Türkistanlıların saflarını birleştirmelerine ve Yakup Bey'in Ch'inglerin
kendisiyle görüşmeler başlatacağına olan umudunun sona ermesine sebep
olacaktır.38
Bu önerileri tartışırken Çin feodal
lordlarının Hung-an fraksiyonu, Ch'ing hükümetini Yettishar'a karşı
cezalandırma seferine baş komutan olarak, Cungarya ve Doğu Türkistan'a
yapılacak olan cezalandırma görevinin tahmini maliyetine dair rapor sunan kendi
liderleri Tso Tsung-tang'ın atanması konusunda ikna etmeye çalıştılar. Onun
tahminlerine göre, 1875'ten başlayarak bu seferi düzenlemek için yıllık masraf
8 milyon gümüş liangdı.39 Raporunda, Tso Tsung-tang ülkenin mali durumunun
detaylı bir analizini yapıyor ve Çin'in batı bölgelerindeki isyanların
bastırılması sırasında kendi ordularının finasmanı konusundaki emirleri tarif
ederek, bahse konu olan yeni seferin bir kaç milyon gümüş liang miktarında
yabancı kredi ve finansman desteğine ihtiyaç duyacağını Ch'ing hükümetine
gösteriyordu.
Cungarya ve Doğu Türkistan'a yönelik
cezalandırma seferinin finansmanı ve yabancı kredi alma konusunda Tso
Tsung-tang tarafından önerilen projeler Çinli feodal ağaların saraydaki Bay-an
(kuzey) fraksiyonu lideri Li Hung-chang'ın karşı hareketine sebep oldu.40 Li
Hung-chang, Tso Tsung-tang'ın liderliğindeki Hung-an saray kliğinin güçlenen
siyasi ve ekonomik durumuyla oluşacak şartlara uymayı istemedi.
Tso Tsung-tang'ın bahsi geçen raporu
sunmasıyla Yakup Bey'in Ch'ing hükümeti ile görüşmeler yapmak üzere elçi
göndermesi aynı zamana denk geldi. Tso Tsung-tang'a karşı koymak adına herşeyi
yapabilecek olan Li Hung-chang, Cungarya ve Doğu Türkistan'ın ele geçirilmesine
karşı olduğuna dair bir açıklama yaptı. Çin'in iç siyasi ve ekonomik
problemlerine olduğu kadar uluslararası duruma da atıfta bulunan Li Hung-chang,
hükümetine, Yettishar Devleti'ni Çin'in bağımsız bir devleti olarak tanımayı
önerdi, böylece bu devleti istila etmenin sebep olacağı ekstra masraflardan da
kaçınılmış olacaktı. Li Chuang şunları yazmaktaydı: "Bu bölgeler binlerce
li'den daha fazla çöller boyunca uzanmaktadır ve ekonomik açıdan çok az
gelişmiştir; bu da daha fazla masrafa maruz kalınmasına sebep olacaktır. Bunun
yanı sıra, Doğu Türkistan toprakları Rusların mülkiyetindeki topraklara,
değişik Müslüman ülkelerine... ve İngilizlerin kontrolündeki Hindistan'a
bitişiktir. Bu ülkeler (Rusya ve İngiltere -A. Kh.) her geçen yıl bizden daha
güçlü hale geliyorlar... Şayet büyük güçlüklerle de Doğu Türkistan'ı ele
geçirsek bile kontrolümüz altında zorlukla tutabileceğiz. Bizim takvimimizi
kullanacak olan Kulca, Urumçi ve Kaşgar'ın Müslüman liderlerine kendi
devletlerini kurmaları için fırsat vermek daha yararlı olacaktır.41 Böylece Çin
daha fazla masraftan ve güç kullanımından kaçabilir. Bu, atılması doğru olan tek
adım olabilir."42 Çin'in donanma güçlerinin tehdit altında, tehlikede
olduğunu ifade eden Li Hung-chang, Ch'ing hükümetini deniz sınırlarının
savunulmasına konsantre olunması konusunda ikna etmeye çalıştı.43
Tso Tsung-tang ve saraydaki Huang-an
fraksiyonundaki destekçileri, Cungarya ve Doğu Türkistan'ın her ne pahasına
olursa olsun işgal edilmesi gerektiğini deklare ettiler. Tso Tsung-tang, Ch'ing
hükümetinin dikkatini bilhassa bu bölgelerin stratejik önemine çekti. Tso
Tsung-tang şunları yazmaktaydı: "Son zamanlardaki masraftan kaçınmak için
batı seferini gerçekleştirmeye reddiye Çin'i Ch'ing'siz bırakmakla eşdeğerdir.
Şayet biz bir adım geri atarsak düşman on adım ilerleyecektir, böylece sadece
Gan-su bölgesi değil, Kobdo, Ulyasutay vesaire gibi bölgeler de tehlike altına
girecektir. Ayrıca, masraflardan kurtulmak için batıya doğru sefer yapmayı
reddetmek deniz savunmasına çok az fayda sağlayacaktır, ancak aynı zamanda,
batı sınırlarımızı savunma kabiliyetimize büyük zarar verecektir.44
Tso Tsung-tang, Çin limanlarına ulaşan
yabancı devletlerin sadece kârlı ticaret ile ilgilendiğini, oysa Çin'in
batısına yerleşenlerin her ne pahasına olursa olsun "Çin
topraklarını" ele geçirmeye istekli olduğunu ileri sürmekteydi. Bu bakış
açısına dayanarak, Tso Tsung-tang, ticarette faydalar sağlamak suretiyle
doğudaki yabancı güçlere imtiyazlar verilebileceği, oysa Çin'in batısında
"saldırgan ihtirasların" henüz yeşerme aşamasındayken köklü şekilde
engellenmesi gerektiği ve bu amaca yalnızca Cungarya ve Doğu Türkistan'ın
işgaliyle ulaşılabileceği konusunda Ch'ing hükümetini ikna etmeye çalıştı.45
Tso Tsung-tang, bu bölgelerin Yakup Bey'e destek veren İngiltere kadar Rusya
tarafından yapılan saldırgan planların da hedefi olduğunu düşünmekteydi.46
Yukarıda bahse konu olan Ch'ing
sarayındaki tartışma Çin'de yayınlanan İngilizce gazetelerde47 genişçe
yorumlanmaktaydı. Hatta, Shanghai'da yayınlanan bir İngilizce gazete, büyük
olasılıkla, Çin'in Doğu Türkistan'ı terkedeceği ve Tso Tsung-tang'ın
ordularının Tsiay-gaun'da durdurulacağını ve Çin'e geri döneceğini yazmaktaydı.
Batı seferi konusundaki tartışma en
üst noktasındayken 12 Ocak 1875 günü imparator Tung-chi (uygun isim Tsay Chun)
geride doğrudan bir veliaht bırakmadan öldü. Çin tahtı, Tung-chi'nin üç
yaşındaki kuzeni Guang-siuy'a (uygun isim Tsay Tian) verildi. Yeni imparatorun
babası büyük prens Chun, Cungarya ve Doğu Türkistan'ın ele geçirilmesinden
yanaydı. Küçük imparatorun altında imparator naibi olarak Chun, Tso Tsung-tang
ve onun tekliflerine destek verdi. 1875 Nisanı'nda Tso Tsung-tang, Shen-si ve
Gan-su bölgelerinin emperyal genel valiliği poziyonunu elinde tutmakla beraber
imparator tarafından Cungarya ve Doğu Türkistan'daki askeri meseleler konusunda
tam yetkili komiser olarak atandı, Mançuryalı Tsin Shun da yardımcılığına
getirildi. Ch'ing Lian Pekin'e çağrıldı.48 Ayrıca, Tso Tsung-tang'ın yabancı
bankalar ve Shaghai'deki ticaret firmalarından istediği miktarda borç almasına
izin verildi.
Tso Tsung-tang'ın Cungarya ve Doğu
Türkistan'a cezalandırıcı askeri sefer planının ve uygun fonların, o sıralarda
Çin'in kuzeybatı bölgelerinde konuşlandırılmış orduların erzak, cephanelik ve
saire tahsisinin Ch'ing sarayı tarafından onaylanmasını müteakip batıya doğru
sefer başlatıldı. 1876 Martı'nda Tso Tsung-tang kendi karargahını da
Lan-chou'dan Cungarya ve Doğu Türkistan'a daha yakın olan Sudjou'ya taşıdı.
1876 yılı ortalarında Cungarya'ya yaklaşık 50.000 asker gönderdi. Bunların
23.000'i Doğu Cungarya'ya yerleşti.
Bu sırada, Yettishar Devleti lideri
Yakup Bey, Tianşen dağlarının güney yamaçlarında, yani Cungarya ve Doğu
Türkistan'a yol bağlantıları bulunan Turfan, Toksun, Daban-cheng ve benzeri
diğer yerleşimlerin olduğu bölgelerde, askeri binalar inşa ederek savaş hazırlıklarına
başlamıştı. 1876 baharında, Yakup Bey bu bölgelere yaklaşık 30.000 askerden
oluşan ordular yığmıştı.49 Urumçi, Manas ve bitişiğindeki bölgelerin
savunmasında Bay Yan-hoo liderliğindeki Dunganlara güvenmekteydi. Uygur tarihçi
Molla Musa Sayrami'ye göre, 1876 yılı ortalarında Yakup Bey'in 25.000 askerden
oluşan ordusu Toksun'a yerleşmişti, Urumçi ve Sanchi'ye (Chang-tsi) ise Ma
Zhen-de ve Bay Yan-hoo liderliğinde 10.000'den fazla askerden oluşan taburlar
yerleştirilmişti.50
Tso Tsung-tang, 1876 yılı ortalarında,
Liu Tsin-tang ve Chan Ee komutasındaki Hung-an ordusunun bir huruc birliğini
Cungarya'ya sevketti. Böylece ordusunun asker sayısını 70.000'e çıkararak Yakup
Bey'in ordusunun iki katına ulaştı.51 Yakup Bey karargahını Turfan'a taşıdı. Ch'ing
ordularının artan üstünlüğü karşısında, Yakup Bey eskiden olduğu gibi,
Ch'inglerle görüşmeler başlatma umudunu yitirmedi.
Tso Tsung-tang, Dunganlara karşı
cezalandırma operasyonuna 1876 Şubatı'nda Tsin Shun komutasındaki bir orduyu
Manas'a göndererek başlattı. Ancak, Hung-an ordusunun Liu Tsin-tang ve Chan Ee
komutasındaki huruc birlikleri ulaşıncaya kadar Tsin Shun'un ordusu defalarca
yenilgiye uğradı ve görevini başaramadı.52
1876 Ağustosu başlarında, Tso
Tsung-tang yeni asker alımlarıyla ordularını güçlendirerek saldırılarını
yoğunlaştırdı. Aynı tarihlerde, Yakup Bey ordularının bir bölümünü Dunganlara
yardım etmek üzere Urumçi ve Gumudi'ye (Urumçi'nin kuzeybatısına doğru) sevk
etmişti. Ancak, güçler eşit değildi. Kararlı / inatçı bir savaştan sonra Uygur
ve Dungan taburları kaybetti. 18 Ağustos'ta Gumudi kasabası Maçuryalı Çinli
birliklerce ele geçirildi, bu birlikler kasabanın müdafaasında görev alanlara
ve kasabanın sivil sakinlerine acımasızca davrandılar. Bu şiddet eylemlerine
Rus tacir İ. O. Kamensky şahit oldu, "Özellikle Dunganlara yönelik olmak
üzere gaddarlığın sınırı yoktu, Dunganları katletmek iyi bir şans şeklinde
algılanıyordu. Her kelle için askerlere iki lans (gümüş liang - A.Kh.)
ödeniyordu. Buna şahit olan herkes çok kısa bir sürede Dunganların yok
edileceğini düşünmekteydi. Kesinlikle masum olanlar ve hatta Mançurya ordusunun
çeşitli kademelerinde hizmet vermiş olanlar bile tek tek
öldürülmekteydi."53 Ölü sayısı
6.000'e ulaşmıştı.54 Yakup Bey'in ordusundan sadece küçük bir bölümü kuşatmayı
yarabildi. Ancak, geri dönmeyi başarabilen ve aralarında pek çok yaralı bulunan
askerler Yakup Bey tarafından hiç de adil olmayan sert bir şekilde
cezalandırıldı. Bu durum Yakup Bey'in ordularının moralini çok olumsuz
etkiledi.
Gumudi'nin teslim olmasından sonra,
Yakup Bey ordusunun bir kısmını Toksun'dan Daban-cheng geçidine (Davanchen)
kaydırdı ve Urumçi'yi korumasız bıraktı. Bu fırsatı değerlendiren Ch'ing
orduları Gumudi'nin ele geçirilmesini takip eden bir kaç gün içinde önemli bir
zorlukla karşılaşmaksızın Urumçi'yi işgal ettiler. Şehirdeki Dunganlar
Davanchen'e çekildiler.
Ch'ing ordularına karşı en güçlü
direniş Manas vatandaşları tarafından gösterildi. Güney kalesi (şehirde güney
ve kuzey kaleleri olmak üzere iki kale bulunmaktaydı) çevresinde yaklaşık 2 ay
süren kuşatmadan sonra, Ch'ing ordusunun komutanı kuşatılan şehri gönüllü
teslim etmeleri durumunda halka genel af ilan edecekleri sözünü verdi. 6 Kasım
1876 tarihinde açlık yüzünden umutsuzluğa düşmüş yaşlı, kadın ve çocuklar da
dahil, yaklaşık 3.000 Dungan kaleden dışarı çıktı. Ancak, teslim olanların
hemen hemen hepsi vahşice öldürüldü.55 Ch'ing orduları tarafından sivil halka
uygulanan bu vahşetin ardından genel vali Kaufman Tso Tsung-tang'a bir resmi
mektup göndererek protestoda bulundu.56 Şehir ele geçirildikten sonra
Mançuryalı Çinli ordular Urumçi Dungan Devleti lideri Davut Halife'nin cesedini
mezardan çıkararak herkesin gözü önünde parçaladılar.57 Manas'ın ele
geçirilmesiyle, Tso Tsung-tang'ın orduları, İli vadisi hariç, Cungarya'nın
işgalini tamamladı. Doğu Türkistan'a yönelik cezalandırma seferi ise kışın
bastırması üzerine bir sonraki bahara kadara ertelendi.
1877 baharında, Tso Tsung-tang'ın
emrine uygun olarak Liu Tsin-tang'ın ordusu Urumçi'den, Haydar-quli tarafından
komuta edilen Yakup Bey'in 2.000 askeri ve Urumçi'den kaçan birkaç bin Dungan
tarafından savunulan Doban-cheng geçidine kaydırıldı. Bundan bir süre önce ise
Chane Ee'nin ordusu Komul'dan ve Siuy Chan-hoo'nun askerleri Muley-hae'den
harekete geçerek, iki koldan, Hakim Han Tura tarafından komuta edilen Yakup
Bey'in ordularının önemli bir kısmının yoğunlaştığı Turfan'a yöneldiler.
Liu Tsin-tang, ordusunu 18 Nisan gece
yarısı harekete geçirip, yoğun siste gizlenerek, sabah saatlerinde Çinli
askerlerce kuşatılmış olan Daban-chen surlarına doğru kaydırdı. Yakup Bey'in
kaleye yerleşen ordusu, Ch'ing ordularının varlığını 18 Nisan sabahında
kendilerine ateş açmaya başlamalarıyla farkedebildi.58
Kuşatma altındakilere katılmak üzere
Toksun yönünden gelen ve Hayrullah tarafından komuta edilen takviye güçler
Daban-cheng geçidi yakınlarındaki bir kayalık çukurda Mançuryalı Çinli askerler
tarafından yok edildiler.
Kuşatma altındakiler Çinlilerin
saldırılarını cesurca geri püskürttüler. 3 gün süren başarısız teşebbüslerden sonra
Liu Tsin-tang'ın orduları 20 Nisan'da surlara top atışına başladı. Bir top
güllesi kalenin barut deposuna düştü ve depo infilak etti; kale yanmaya
başladı. Patlama sonucu ağır kayıp veren Yakup Bey'in askerleri yanmakta olan
kaleden kaçmak için teşebbüste bulundularsa da Ch'ing ordusunun durmak bilmeyen
ateşi buna fırsat vermedi. Akşama doğru kale Liu tsin-tang tarafından ele
geçirildi. Yakup Bey'in, garnizon komutanı Haydar-quli ve diğer altı komutanı
dahil olmak üzere tüm savaşçıları tutsak alındı.
Daban-cheng kalesinin ele
geçirilmesinden sonra Yakup Bey'in ordularını ve Kaşgar bölgesi nüfusunu
etkilemek için Liu Tsin-tang Kaşgar'ın yerlilerinden yaklaşık 1.000 tutsağı
serbest bıraktı ve gerekli geçiş izinleri ile yol paralarını verdi. Liu Tsin-tang
bunu yapmakla, kendisinin sadece Fergana ve Taşkent'ten gelen yabancılar olan
Andicanlara karşı savaştığı fikrini benimsetmeyi amaçlıyordu. Liu Tsin-tang
sadece Haydar-quli ve altı komutanı yanında tutarak geri kalan tutukluları
Urumçi'ye nakletti. Liu Tsin-tang'in tutukluları serbest bıraktığı haberi Yakup
Bey'e ulaştığında, Yakup Bey Liu Tsin-tang'in bu taktiğinin çok tehlikeli
olduğunu düşünerek geri dönenlerin şiddetli şekilde cezalandırılması emrini
verdi.59 Yakup Bey'in bu önlemleri halkta ve ordu mensuplarında derin infiale
sebep oldu ve ordudaki çözülmenin daha da artmasına sebep oldu.
24 Nisan 1877'de, Daban-cheng'in ele
geçirilmesinden sonra Liu Tsin-tang ordusunun 3.000 kişik bir kısmını Turfan'a,
7.000 bin kişilik bir diğer kısmını da oğlu Hakkulu Bey'in komutasında olan
Yakup Bey'in 10.000 kişilik ordusunun yerleştiği Toksun yönüne gönderdi.
25 Nisan'da, Liu Tsin-tang'in
askerleri yürüyüşe geçmeden bir gün önce, Subashi kanyonu yönünde önünün
kesileceğinden korkan Hakkulu Bey, ordusunun sadece çok küçük bir kısmını
Toksun'da bırakarak Karashar'a çekildi. Tahıl stoklarını yanlarına
alamayacakları için, ayrılmadan önce, götüremedikleri tahılın yakılması emrini
verdi.60
Liu Tsin-Tang, 26 Nisan'da, Toksun
yakınlarında hareket halindeyken, Yakup Bey'in askerlerinin geri çekildiğini
öğrenir öğrenmez tahılı kurtarmak için derhal piyadelerini, daha sonra da
süvarilerini şehre gönderdi. Aynı gün Toksun, Liu Tsin-tang'in askerleri
tarafından ele geçirildi.61 Tuzağa düşmekten korkan Liu Tsin-tang Turfan'dan
gelecek olan Chan Ee ve Siuy Chan-hoo'nun ordusunu beklemek üzere ordusunun
ilerlemesini durdurdu.
19 Nisan 1877 tarihinde, Hung-an
ordusunun Chan Ee ve Siuy Chan-hoo komutasındaki diğer iki bölüğü Chiktym'den
10 km. uzakta bulunan Chan-tsiak'da birleştiler ve Yakup Bey'in ordusunun
gelişmiş birliklerini yenilgiye uğrattılar. Aynı gün, Çinliler Chiktym'i ele
geçirdiler, takip eden iki gün içinde de Pichan kasabasını. Yakup Bey'in
askerleri Chikytm ve Pichan'dan çekildiler ve Liukchun'da toplandıktan sonra
Çinlilere karşı direnişe geçtiler. 25 Nisan'da Liukchan'da kanlı bir savaş
yaşandı.
Yakup Bey'in askerleri sayıca çok
üstün olan düşman karşısında gevşeyerek Turfan'a çekildiler, takip eden gün
Çinliler Turfan'a yaklaştı. Şehre 5 km. uzaklıkta Tso Tsung-tang askerlerinin
bir saldırısı, Halim Han Tura'nın ordusu ve Ma Zhen-dae ve Bay Yan-hoo
tarafından komuta edilen Dungan taburlarınca tökezletildi. Daban-cheng'den
yetişen Liu Tsin-tang'in ordusu Hakim Han Tura'nın ordusunu ve Dungan
taburlarını yenilgiye uğrattı ve Turfan kalesine çekilmeye mecbur bıraktı. Ma
Zhen-dae Ch'inglere karşı uzun süren bir saldırıda bulunurken, Hakim Han Tura
ve Bay Yan-hoo geriye kalan askerleri ile birlikte önce Toksun kasabasına ve
ardından da Karashar'a çekildiler. Turfan, Tso Tsung-tang'ın orduları
tarafından ele geçirildi.62 Büyük miktarda tahıl ve cephane de ellerine geçti.
Daban-cheng, Toksun ve Turfan'ın ele
geçirilmesiyle birlikte, kendilerinin söylediği üzere "Doğu Türkistan'ın
kapıları" Tso Tsung-tang'ın ordularına açıldı. Mançuryalı Çinli orduların
Doğu Türkistan'ın daha derinlerine nüfuz etmesi İngiltere'nin bölgedeki askeri
çatışmaları durdurmak için arabuluculuk yapmak istediği yolundaki açıklaması
yüzünden geçici bir süre için askıya alındı.
Molla Musa Sayrami'ye göre,
"Savaş amaçları için, Yakup Bey 30.000 askere ve Turfan ve Toksun'da
yeterli tahıla sahipti. Turfan'daki tahıl Ch'ingler tarafından ele geçirildi,
Toksun'dakiler ise yakıldı."63 Ancak, Yakup Bey Ch'ing hükümetiyle
ilişkilerin hala görüşmeler yoluyla düzelebileceği ihtimaline güvenmekteydi.
Tso Tsung-tang'ın Cungarya ve Doğu Türkistan'a yönelik cezalandırıcı seferin
başkumandanı olarak atanmasından sonra, Yakup Bey bir barış anlaşması teklif
etmek üzere tekrar elçilerini gönderdi. Ch'ing generali, Yettishar Devleti'nin
liderinin yaptığı teklifi reddetmeyip, kendisinin görüşmeler yapmaya yetkisinin
olmadığını söyledi ve Yakup Bey'e doğrudan Ch'ing hükümeti ile temasa geçmesini
önerdi.
Yakup Bey, aynı zamanda, Said Yakup'u
Londra'ya göndererek çatışmanın barışçıl yollardan sona erdirilmesi ve Tso
Tsung-tang'ın ordularıyla askeri çatışmanın önlenmesi için İngiltere'den
arabulucuk yapması çağrısında bulundu. Said Yakup, İngiliz hükümetine, Yakup
Bey'in ileride Ch'ing hükümeti tarafından kendisine verilecek herhangi bir
statüyü kabul edeceği tavsiyesinde bulundu. Bunun yanı sıra, Yakup Bey D.
Forsight aracılığıyla İngiltere'nin Hindistan genel valisine, Ch'ing hükümetine
boyun eğmeye hazır olduğunu bildirdi.
İngiliz hükümeti, Yakup Bey'in Pekin
ile görüşme teklifini memnuniyetle kabul ederek, Orta Asya'da güçlenen Rusları
dengelemek amacıyla ona arabuluculuk hizmeti sundular. İngiliz hükümeti
arabuluculuk konusunda Çin hükümetine resmen tavsiyede bulundu ve Pekin'e Doğu
Türkistan'daki meseleyi çözüme ulaştırmak üzere aşağıdaki üç şartı teklif etti:
"1. Emir Yakup Bey Çin'in
hükümranlığını tanıyacak. Şu an yönetmekte olduğu ülkenin kontrolü Emir'e
bırakılacak, ancak Emir arada sırada Pekin'e yani Çin'in Büyük İmparatoru'na
temsilcilerle hediyeler gönderecek.
2. Kaşgar Hanlığı ile Çin arasındaki
sınırlar tanımlanacak.
3. İhtiyaç duyulduğunda yardım etmek
üzere karşılıklı bir yardım anlaşması imzalanacak."64
İngiliz hükümetinin arabuluculuk
teklifi, donanma inşa etmek ve deniz sınırlarında savunmayı düzenlemek üzere
batı seferine harcamak için fonların yeniden tahsisinden yana olan Li
Hung-chang ve destekçileri tarafından onaylandı. Ancak, Tso Tsung-tang,
önerinin Çin çıkarlarının korunmasını amaçlamadığını, aksine Orta Asya'da Rus
nüfuzunu zayıflatarak bu bölgelerde İngilizlerin konumunu güçlendirmeyi
amaçladığını belirterek İngiliz önerisine aktif bir şekilde karşı çıktı.65 Tso
Tsung-tang, aynı zamanda, Ch'ing hükümetinin dikkatini, İli bölgesindeki Rus
işgalinin sona erdirilmesiyle ilgili sorunun ancak Yakup Bey'in devletinin imha
edilmesiyle çözüme kavuşturulabileceği gerçeğine çekti.
Pekin'de, Yettishar Devleti'nin kaderi
üzerine İngiliz temsilciler ile Ch'ing bakanlar arasında görüşmeler yapılırken,
Yakup Bey Tso Tsung-tang'in rüşvet verdiği Niyaz Bey tarafından zehirlendi.66
Çin kaynaklarına göre ise, kötü şansı
yüzünden umutsuzluğa kapılan Yakup Bey zehir içerek intihar etti.67 Ancak,
bunların delilleri gerçekle pek uyumlu değildir. Çin kaynakları delillerini,
Yakup Bey'in ölümünün gerçek sebeplerini saklama konusunda kişisel çıkarları
olan Tso Tsung-tang'ın raporuna dayandırmaktadır. Çin kaynaklarının delilleri
Uygur kaynaklar tarafından da konfirme edilmemektedir. Çin kaynakları ile Uygur
kaynakları arasındaki tek küçük benzerlik ölümünün zehirlenme yüzünden
olduğudur. Öldüğünde, Yakup Bey, Çin ve İngiliz hükümet temsilcileri arasında
yapılan görüşmelerin sonuçlarını huzursuzca beklemekteydi ve kesinlikle
intihara teşebbüs edemezdi.
Yakup Bey'e mektup, ferman ve diğer
belgelerin müellifi, toplayıcısı, düzenleyicisi olarak hizmet eden Uygur
tarihçi Molla Musa Sayrami'ye göre, Tso Tsung-tang'in ordularının Cungarya ve
Doğu Türkistan'a cezalandırma seferini düzenlemeden önce, Niyaz Bey amcasını
Ch'ing komuta düzenini öğrenmek ve Tso Tsung-tang'a işbirliği arzusunu ifade
etmek için Tso Tsung-tang'ın karargahının bulunduğu Lan-chou'ya gönderdi. Bir
kaç ay sonra, Niyaz Bey'in amcası yeğenine Lan-chou'dan bir mektupla döndü.
Mektubu okuyup tartıştıktan sonra Niyaz Bey amcasını öldürdü ve aynı zamanda
onu öldürdüğüne şahit olanları da katletti.68
Böylece Tso tsung-tang ile yaptığı
gizli anlaşmanın ortaya çıkmamasını garantiye almış oldu. Doğu Türkistan'ın
yöneticisi olmak için çıldıran Niyaz Bey Ch'ing komutanının da yardımıyla Yakup
Bey'i katletmek için bütün hazırlıklarını tamamladı. Molla Musa Sayrami şunları
yazmaktadır: "Niyaz Bey Yakup Bey'i katletmek için uygun bir an
yakalayamadı... ve sonunda o an geldi... Kurla'da birliktelerken Niyaz Bey
Yakup Bey'in kölelerinden birine rüşvet verdi... Köleye pek çok altın para
vererek, ona zehir karıştırılmış bir fincan soğuk çay hazırlaması ve Yakup Bey
ne zaman heyecanlanırsa ona bu çayı sunması talimatını verdi."69 Aynı
kaynak diyor ki: "Bir vakit Yakup Bey, Molla Kemaleddin Mirza'ya çok kızıp
sopayla dövülmesi emrini verdi. İnfazın sona ermesini beklemeye sabredemeyerek
bizzat kendisi dövmeye başladı ve bu kendisi susayıncaya kadar devam etti.
Susayan Yakup Bey bir fincan soğuk çay istedi. Hizmetkar Yakup Bey'e derhal bir
fincan soğuk çay getirdi ve o bunu içiverdi. Aslında o soğuk çay değil, ölümcül
bir bade içmişti, yere yığıldı ve derhal ölüverdi, bütün vücudu mavileşmişti."70
Yakup Bey'in ölümü konusunda N. İ.
Veselovsky'nin tarifi de bir başka şahidin anlattıklarına dayanıyordu ve bu da
bir zehirleme eylemine çok benziyordu.71
Daha ileri doğru gidecek olursak, şu
da belirtilmeli ki, Doğu Türkistan'ın Ch'ingler tarafından ele geçirilmesinden
sonra, 1878'de, Niyaz Bey, Tso Tsung-tang'dan sadece Yarkent şehrinin Hakim
Beyliği (valiliği) 'ni aldı. Böylesine mütevazi bir ödülle tatmin olmayan Niyaz
Bey, Ch'ing istilacılara karşı eyleme geçmeye karar verdi. Yarkent'te bir silah
atölyesi kurarak çevresine insanlar toplamaya başladı. Ancak, Ch'ing otoriteler
Niyaz Bey'in planlarını ortaya çıkardılar ve onu tutukladılar. Bir süre sonra ise
intihar etti.72
Tso Tsung-tang Cungarya ve Doğu
Türkistan çevresindeki durumun barışçıl yollardan çözümlenmesine karşıydı.
Şunları yazmaktaydı: "Hiç bir şekilde Paşa'nın (Yakup Bey) varlığını
sürdürmesine müsaade edilmemelidir"73
Yakup Bey'in 1877 yılı ortalarında
katledilmesi Tso Tsung-tang için çok uygundu. Doğu Türkistan'da durumun
sakinleştirilmesi için İngiltere'nin müdahil olmasından sonra Ch'ing
ordularının bölgedeki saldırıları geçici olarak askıya alınmıştı. Yakup Bey'in
ölümü, Yettishar Devleti'nin yönetim çevrelerinin dağıtılması konusunda, -ki
İngilizler bu yöneticilerin kalmasından yanaydı- Tso Tsung-tang'a yardımcı
oldu.
Yakup Bey'in ölümünden sonra Doğu
Türkistan üç parçaya bölündü. Kaşgar'da Yakup Bey'in oğlu Beykuli Bey, Aksu'da
Hakim Han Tura ve Hotan'da Niyaz Bey bulunmaktaydı. Bir süre sonra bu
yöneticiler arasında karşılıklı husumetler patlak verdi ve Ch'ing karşıtı
güçlerin birliği tamamen ortadan kalktı. " 'Golos' (Ses) gazetesinin
gerçekçi bir şekilde yazdığı gibi, Çinlilerin başarısına, Yakup Bey'in
ölümünden sonra Yettishar'da (Kaşgar bölgesi - A. Kh.) patlak veren kargaşa da
büyük katkıda bulundu."74
1877 ortasında Beykuli Bey 5.000
kişilik bir ordu ile Aksu'ya yürüdü. Hakim Han Tura ona karşı koymak için
harekete geçti. Hakim Han Tura'nın ordusu Yada yakınlarında, Maralbaşı ile Aksu
arasında, yok edildi, kendisi ise Orta Asya'ya kaçtı. Geriye kalan askerleri
Niyaz Bey ile savaşmak üzere Hotan'a yürüyen Beykuli Bey'e teslim oldu.
Mançuryalı Çinlilerin Doğu Türkistan'a
yönelik cezalandırma saldırısı başladığı zamanlarda, Karashar, Kurla ve Bay'a
yerleşen Uygur ordusunun önemli bir bölümü karşılıklı husumet sırasında imha
oldu, diğer bir kısmı ise Beykuli Bey tarafından Hotan'a götürüldü ve sadece
önemsiz bir kısmı Bay Yan-hoo'nun Dungan askeri müfrezesi ile birlikte bu
bölgede kaldı.
1877 Ağustosu'nda İngiltere'nin
Yettishar'ın Ch'ing İmparatorluğu'nun vassal bir mülkiyeti olarak devam etmesi
teklifini reddeden Pekin hükümeti Tso Tsung-tang'a, askıya alınmış olan
cezalandırma kampanyasını Kaşgar'a doğru yeniden başlatma talimatı verdi.75
Eylül ayı başlarında, Chan Ee Turfan'ı
terkederken Liu Tsin-tang'ın ordusu da Toksun'u terketti. Eylül sonunda Liu
Tsin-tang'in ordusu, batıya doğru daha ileriye gitmek üzere iki bölüğe ayrıldıkları
Komysh, Ooshaktal ve Chukur bölgesini işgal etti. Liu Tsin-tang komutusundaki
bir bölük, büyük kuzey yolu boyunca Karashar'a gitmek üzere yola çıkarken, Siuy
Huen tarafından komuta edilen diğer bölük Bagraşkul gölünden kaynaklanan güney
yolunu izleyerek Kurla için yola çıktı. 7 Ekim 1877'de Ch'ing birlikleri
herhangi bir çatışmaya girmeksizin Karashar'ı ve 9 Ekim'de de Kurla'yı ele
geçirdi. Çünkü isyancı ordu ve bütün vatandaşları bu şehirleri terketmişti.
Liu Tsin-tang isyancıları
cezalandırmak üzere derhal ordusunu gönderdi. Ch'ing askerleri Bugur'da Bay
Yan-hoo'nun Dungan taburları tarafından durduruldu. Burada kanlı bir savaşa
tutuştular. Yenilgiye uğrayan isyancılar Kuçar'a çekildi. Liu Tsin-tang'ın
süvarileri Bugur'dan 20 km. uzaklıkta Karashar ve Kurla'dan kaçan sivilleri
yakaladı. Liu Tsin-tang askerlerine eli silah tutan herkesi öldürmelerini
geriye kalanların da evlerine geri döndürülmeleri emrini verdi. Liu Tsin-tang
tarafından komuta edilen bir süvari taburu "kaçan bir Müslüman kalabalığını
atlarıyla çiğnediler."76
19 Ekim 1877 tarihinde Liu
Tsin-tang'in ileri uçtaki birlikleri Kuçar'a yaklaştı. Bunun üzerine Bay
Yan-hoo taburuyla birlikte daha batıya çekildi. Ana vatanlarını terketmek
istemeyen yerel Uygur nüfus ise taburlar oluşturarak Çinlileri durdurdular. Çok
sefil bir şekilde silahlanmış olmalarına rağmen, isyancılar kahramanca bir
direniş göstererek Ch'ing ordularını durdurdu. Savaşın şiddeti doruğa
çıktığında Liu Tsin-tang'in ordusunun kendisinin komuta ettiği bölümü yardıma
yetişti. Savaşan tarafların güçleri eşit olmaktan çok uzaktı. İnsan gücü ve
silahlanma gibi bir çok faktör açısından isyancılardan kat be kat üstün olan
Ch'ing birlikleri isyancıları yok ettiler ve Kuçar'ı ele geçirdiler. 77
Ch'ing ordularına karşı bir diğer
güçlü direniş örneği de Bay kasabasındaki isyancılar tarafından gösterildi. Çin
askerleri kasabanın kalesine günler süren başarısız saldırılarda bulundular.
Ancak, Liu Tsin-tang'in, müdafilerin liderlerinden Muhammed-Tokhti ve
diğerlerine ödüllendirme sözü vermesinden sonra, kasabayı 21 Ekim'de teslim
ettiler. 24 Ekim tarihinde Çinliler Aksu'yu ele geçirdi, 5.000 askerden oluşan
ordusuyla şehri savunan Beykuli Bey geri çekildi; 26 Ekim'de de Uçturfan teslim
alındı.
Hotan'dan ayrılan Beykuli Bey 25
Ekim'de Yarkent'e ulaştı. Bu sefer de Yakup Bey tarafından Müslümanlaştırılan
Hae Buyun liderliğindeki Çinli askerler Yangishar (Kaşgar şehrinin kalesi)
kalesine içerden saldırdı ve kendilerini içeriye kilitlediler.78 Bu haber
Beykulu Bey'in üzerinde büyük etki yaptı; çünkü pek çoğunun ailesi Yangishar'da
yaşamaktaydı ve şimdi burası Çinlilerin eline geçmişti. Beykuli Bey ordusu ve
maiyetiyle birlikte Kaşgar'a doğru yola çıktı. Yol boyunca ordusunun önemli bir
kısmı firar etti. Kaşgar'a vardıklarında Beykuli Bey'in yanında kalan asker
sayısı sadece 4.000-5.000 kadardı.79 Beykuli Bey 24 Kasım 1877 tarihinde
Kaşgar'a ulaştı ve 20 gün boyunca Yangishar kalesine saldırılar düzenlemesine
rağmen başarılı olamadı.
Kaşgar'da cereyan eden olaylardan
haberdar olur olmaz Liu Tsin-tang, derhal, Huang Van-peng komutasındaki bir
grup askerini Uçturfan'dan Kırgız göçmen kamplarını geçmek suretiyle ve
Aksu'dan Guy Si-cheng komutasındaki bir başka asker grubunu da
"büyük" yolu takip ederek Maralbaşı üzerinden Kaşgar'a gönderdi. Liu
Tsin-tang'in kendisi de ordusunun geriye kalan kısmıyla Maralbaşı üzerinden
Yarkent'e uzanan "büyük" yolu kesti.80 17 Aralık 1877 tarihinde, Liu
Tsin-tang'ın ordusundan ilk iki grup Kaşgar'a yaklaştı.
O sıralarda Kaşgar'da bulunan Beykuli
Bey ve Bay Yan-hoo ezici üstünlüğe sahip Ch'ing ordularına karşı önemli bir
direniş örgütlenmesi yapacak durumda değillerdi. Bu yüzden, Ch'ing ordularını
oyalamak üzere geride küçük bir tabur bırakarak ordularının kalan kısmıyla
birlikte Orta Asya ve Kazakistan'a çekildiler.81 Bay Yan-hoo'nun taburu 5.000
kişiden oluşmaktaydı.82 Beykuli Bey ve Bay Yan-hoo'nun şehirde bıraktığı
savaşçıların direnişini kıran Ch'ing orduları Kaşgar'ı ele geçirdi. Aileleriyle
birlikte kasaba ve şehir sakinleri de Çinli askerler tarafından öldürülme
endişesiyle Beykuli Bey ve Bay Yan-hoo'nun birlikleriyle beraber ülke dışına
kaçtı. Mülteciler, dağ geçitlerinden sınırı geçtikleri 1878 Ocak ayında
dondurucu soğuğa karşı koymak zorunda da kaldılar.83
Yerel halkın çok zayıf bir direnişiyle
karşılaşan Liu Tsin-tang komutasındaki Çin orduları 19 Aralık 1877'de
Yarkent'i, 22 Aralık'ta Yangishar ve 31 Aralık'ta da Hotan'ı ele geçirdiler. Bu
şehirlerin ele geçirilmesinden sonra Ch'inglerin yaptıkları aramalarda çeşitli
kalibrelerde 110 top, 10.000'den fazla at ve büyük miktarda tüfek ele
geçirildi.84 Çinliler, sadece Kaşgar'da, isyana katılanların 74.980 gümüş liang
değerindeki malına el koydular.85
Yakup Bey'in karısı, iki küçük oğlu ve
üç torunu Yarkent'te yakalanarak Liu Tsin-tang tarafından derhal idam
edildiler. Yarkent ve Hotan'ın ele geçirilmesinin ardından Liu Tsin-tang'in
askerleri yaklaşık 7.450 kişiyi tutukladılar. Bunlardan Doğu Türkistan'da
Mançurya karşıtı eylemlerde yer alan 1.166'sı Liu Tsin-tang'in emri ile halk
önünde idam edildi, yabancı tüccarlar ve esnaflardan oluşan diğerleri ise
ülkeden sürüldüler.86
İşgalin ilk günlerinde Mançuryalı Çin
orduları Kaşgar'da herhangi bir baskı uygulamadı. Ch'ing karşıtı isyana katılan
nüfusa karşı, ancak bütün atlarına el konulduktan sonradır ki, Tso
Tsung-tang'ın "sian foo hou chao" (önce baskı, sonra ceza)
politikasını uygulayarak, öç alma eylemlerine başladılar. 1877 yılı sonlarında,
Tso Tsun-tang'ın cezalandırıcı orduları Kaşgar, Yarkent ve Hotan'ı ele geçirmek
suretiyle Doğu Türkistan'da Mançuryalı Çinli feodal ağaların egemenliğini
yeniden tesis etmelerine rağmen, Uygurların ve Kaşgar bölgesindeki diğer
halkların Ch'ing karşıtı mücadeleleri devam etti. Çinliler, şehirleri ele
geçirdikten sonra, Ch'ing karşıtı isyanlara katılanları, Yakup Bey'in
yönetiminde resmi görevlerde ve askeri hizmetlerde bulunanların izini sürdüler.
İsyana katılmakla suçlu buldukları herkesi en vahşi şekilde cezalandırdılar.
Hatta daha önce yine Çinliler tarafından mezar taşı un ufak edilmiş, toprağı
düzlenmiş olan Yakup Bey'in mezarı kazılarak cesedi çıkarılıp yakılmıştır.87
Mançuryalı Çinliler halkı korkutup sindirmek için, Yakup Bey'in kafasını Kaşgar
kalesinin kapısının yanına astılar. Ch'ing karşıtı isyanlara katılan pek çok
kişi ana vatanlarını terketmeyi reddettiklerinden ve aynı zamanda evlerine de
dönemediklerinden dağlık bölgelerde gizlendiler ve buralarda taburlar
oluşturarak işgalcilere karşı mücadelelerini sürdürdüler. 1878 sonbaharında
bunlar, Orta Asya'ya göçlerinden dönen ve Aldaş, Hakim Han Tura, Abdurrahman ve
Muhammed İslam (Abdurrahman'ın oğlu) 'ın liderliğini yaptığı soydaşlarıyla
birleştiler. İki yıl boyunca isyancılar Ch'ing otoritelerine karşı Doğu Türkistan'ın
batısında mücadele verdi. 1979 Kasımı'nda ise Kaşgar'ın batısındaki dağlık
Oopal bölgesinde en büyük çatışma yaşandı. İsyancılar Tso Tsung-tang'ın
orduları tarafından yenilgiye uğratıldı. 2.000 civarında isyancı öldürüldü.
1878 sonlarında - 1879 başlarında büyük kayıplar veren isyancılar Orta Asya'ya
kaçtılar.88
Böylece, Tso Tsung-tang komutasındaki
ordular 4 yıl içinde (1875-1879) Cungarya'nın bir bölümünü ve bütün Doğu
Türkistan'ı yeniden işgal etti ve Ch'ing karşıtı eylemlerin son merkezini de
baskı altına aldı. Bu bölgelerin Ch'ingler tarafından işgali aşırı vahşet,
isyana katılanların, yaşlı, çocuk ve kadınlardan yüzbinlercesinin
katledilmesini de beraberinde getirdi. Günümüz Çinli tarihçilerinden Go Ing-dae
şunları yazmaktadır: "Bu sefer savaş (1875-1879 arasında Tso Tsung-tang'ın
komuta ettiği cezalandırma seferi - A. Kh.) Cungarya ve Doğu Türkistan
halklarına büyük insan kayıpları ve büyük bir yıkım getirmiştir."89
Ch'ing işgal güçleri bu cezalandırma
seferi için toplam 26.452.630 gümüş liang harcadı ve bu paranın geri
ödenmesinin bütün yükü Çin, Cungarya ve Doğu Türkistan'da çalışan kitlelerin
omuzlarına yüklendi.
Cungarya ve Doğu Türkistan'ın tekrar
işgal edilmesiyle, Sincan bölgesindeki sömürgeci Çin egemenliği yeniden tesis
edildi. Bu bölgelerin, bağımsızlığını yitiren halkları da, yeniden Mançuryalı
işgalciler ve yerel feodal ağaların çifte baskısı altına girdiler, ama yabancı
saldırganlara karşı direnişlerini hep sürdürdüler.
1 Tsindin pindin Şen Gan Sincyan
Khueitey Fanlyue (Shen-si, Gan-su ve Xing-tsiang bölgelerindeki Müslüman
isyanının bastırılmasının en yetkin tarihi anlatımı). Pekin,1896. ts.70.R.
2 K. Usmanov. Vostanie v Kaşgare (1864
g Trudı Moskovskogo instituta vostokovedeniya", sb. 5. M 1974, s.154.
3 Ditto.
4 Ditto.
5 Quoted from: K. Usmanov, Vostanie v
Kaşgare, n. 154. Bu pasaj, K. Usmanov tarafından Molla Ashurhalife'nin oğlu
Hacı Yusuf'un 1907'de kaleme aldığı "Tarih-i Yakup Bey" (Yakup Bey'in
Tarihi) adlı el yazması kitabından alıntılanmıştır.
6 K.Usmanov. Vostanie v. Kaşgare, s.
155.
7 Tsindin pindin..., ts.76,l.7.
8 A.N. Kropatkin, Kaşgarya. SPG. 1879
s. 131.
9 Kari Kurban Ali. Kitabu Tarihh
Carida-i Cadida (Novaya istoriya). Kazany, 1889, s. 66.
10 D. I. Tikhonov, Kuçar isyanının 7
Haziran 1864 tarihinde başladıgına atıfta bulunan Uygur kaynakalarına
dayanmaktadır (D.İ. Tikhonov. Vostanie 1864 g.v. Vostoçnov turkestane"
Sovetskoe vostokovedenie. 155- 1712). Bütün Çin kaynaklarında Kuçar isyanının
aynı yılın 4 Haziranı'nda başladığı belirtilmektedir. (Tsindin pindin. ts.
68.l.2)
11 Davut-Halife (? -1871) Salar'da
(Gan-su bölgesinde) doğmuş eğitimli bir kişidir. Çin kaynaklarında
Todelin-Akhun ya da To Min-Akhun olarak geçmekte, Uygur kaynaklarında ise
Lorin-tsia (Büyük), Lorintsia Halife ya da Davut Halife olarak geçmektedir. Rus
kaynakalrında ise Lotay ya da Davut Hazret Lotay olarak adlandırılmaktadır.
Davut Halife 1862'de Urumçi'ye geldi ve So Huan-chang'ın yardımlarıyla
şehirdeki Dungan camilerinden birinin imamı oldu.
12 Tsindin pindin..., ts. 72.l.16-17.
13 A.N. Kuropatkin. Kaşgariya. s. 131.
14 D.A. İsiev. Khotanskoe vostanie.
Tretyo nauçnaya konferentsia, "Obşestvo i gosudastro v K.tae. "Vip.
l.M., 1972. s. 175-183.
15 Tsindin pindin..., tz. 77. l.
16-17.
16 N. Arist v. Ovoyne- Yakub-beka s
dunganami v 1870 godu "Turkestanskie vedomosti" 1872, No 27-28
17 Tsindin pindin..., 86, l. 15-16.
18 K.Usmanov. Vstanie v. Kaşgare.
19 Tsindin pindin., 86, l.15-16.
20 Ditto, tsz 84, l 7, 21-23.
21 G.E.Grum-Grjimayloyu, Opisanie
putaşestviyv Zapadinyisi Kitay. SPB., 1986, s.5.
22 Khuzimin tsii (Müslüman isyanı).
Çin'in yeni tarihinden derlenen materyaller. Bai Shou tarafından
toparlanmıştır, V. 4. Shanghai, 1953, p. 330.
23 Tsindin, pindin..., tz: 107. l.7;
Khyueymin tsi. T:4.s.331.
24 V.F. Şahmatov. Oçerki po istori
uyguro-dungamskogo natsiomalno-osvoboditehlnogo duijenia v XIX v.- "Trudi
Kazakskogo intituta natsionalnoykulturi" J.l.Almaata, 1953,s. 99;
G.E.Grum-Grji-Maylo. Zapadnoya Mongoliya Uryanhayskiy Knay. T.2.l., 1926, s.
727.
25 Bkz.: D.A. İsiev.
Natsionalno-osvoboditelnaya borba Uygurov (1864-1878) Gosudarstvo ietişar iego
vneşnaya politika. M., 1972 (kand. dis).
26 Masyoşi Sibey kheytzu gemin teyanşi
(The short history of the revolution of the Dungans in North-East [of China]).
Shanghai, 1951, Tsindin pindin..., tz. 298, l.21.tz.228, l.8.
27 Tsindin pindin., tz. a46, l.10-11;
Molla Aysa Sayrami'nin oğlu Molla Musa'ya atfedilmektedir. 1903'te yazılmış
olan Tarih-i-Emin (Emin Tarihi). - Kazan liderlerinin tarihi, 1905, p. 225.
Daha fazla bilgi için: Tarih-i-Emin.
28 Ditto, ts. 253, L. 12.
29 A. Khocaev. Tsinkaya imperiya Dzungarie i
Vostoçniy Turkestan. 11., 1979, s. 88-94.
30 Bir Mançuryalı olan Tsing Lian
(1823-1885), 1899 yılında İli bölgesinde İli-can-tsan dachen (Doğu Türkistan ve
Cungarya'da Ch'ing hükümetinin genel vali yardımcılığı) olarak atandı. 1861
yılında Yarkent'e gönderildi, 1863'te istifa ederek, Ch'ing sarayının onayını
almaksızın Yarkent'ten ayrıldı, bu yüzden de konumundan uzaklaştırıldı. 1866'ya
kadar, öncekiler göre daha düşük mevkilerde olmak üzere değişik görevlerde
bulunduktan sonra, Ch'ing ordularının Cungarya'daki cezalandırma
operasyonlarında yer aldı. 1873'ten itibaren bu operasayonları Tsing Lian
yönetmekteydi. 1874'de Cin-cai dachen du-ban Xing-tsian tsiun-oo (Doğu
Türkistan'da askeri meselelerden sorumlu imparatorluk genel komiserliği)
görevine atandı ve 1875'de görevden alınarak Pekin'e geri çağrıldı (Ch'ing Shi
- Ch'ing Tarihi). V. 6. Taibei, 1963, p. 4911-4912;Tsindin pindin..., tz.
140.l.19)
31 1860'lı yıllarda Tso Tsung-tang
T'ai-P'ings isyanını bastırmakta aktif şekilde yer aldı. 1866'da Shen-si ve
Gan-su'nun genel valiliği görevine atandı. 1874'te Tso Tsung-tang, yaklaşık
5,000 kişilik iyi donanımlı bir ordunun baş komutanı olarak Shen-si, Gan-su ve
Ch'ing-hai bölgelerindeki nian-tsiunslar ve Dunganlar tarafından başlatılan
isyana karşı cezalandırma görevini üzerine aldı.
32 Khuzeymin tsii T. 4.s.341; Tsindin
pindin..., tsz. 289.l. 8-10
33 Tarih-Emin, p. 225.
34 A. Khocaev. Tsinkaya imperiya.,
s.63.
35 Ditto, p. 91-92.
36 Ditto, p. 64.
37 Tsin şi (Ch'inglerin tarihi). V.
Taibei. 1971. s.322; Tsindin Pindin..., tsz. 289. l.8-10.
38 A. Khocaev. Tsinksaya impeniya.,
s.65.
39 [Tso Tsung-tang]. Tso Ven-xiang
ciuan-tsi (Tso Ven-xiang (Tso Tsung-tang) 'ın derlenen çalışmaları, V. 3.
Taibei, 1968, p. 1849.
40 1875'te bir Çinli olan Lee Hung-jan
Jeeli bölgesi genel valililiği görevinde bulunmaktaydı ve buna paralel olarak
kuzey limanlarındaki ticaret için üst düzey yetkili olarak görev yapmaktaydı.
Kontrolü altında bulunan deniz sınırlarının güvenliğinden sorumlu olduğu kadar
Kuzey Çin'deki ordu ve donanmanın modenizasyonundan da sorumluydu. Çinli yüksek
rütbeli görevlilerin oluşturduğu kuzey saray (bei-yang) fraksiyonunun
lideriydi.
41 Feodal Çin geleneğine göre bir
komşu devletin Çin takvimini tanıması Çin yönetiminin boyunduruğuna girdiği
anlamına gelmekteydi.
42 [Lee Hung-jan]. Lee VVen djung gung
ciuan-shu (Lee VVen-jung (Lee Hung-djang'un derlenen çalışmaları). [B. M. ],
1905, ts. 24, L. 18-19.
43 M. İ. Sladkovski. İstoriya
torgovo-ekonomiçeski otnoşeniya narodov Rossii Kitaem (do 1917 god.) M. 1974,
s. 260.
44 Khueymin tsii T 4, S. 345-346.
45 Ditto.
46 Tsin şi. T.G. s. 4764.
47 M. L. Beles. Tso Tsung-tang. Kadim
Çin'in Askerleri ve Devlet Adamları. Shanghai, 1937.
48 [Tso Tsung-tang]. Tso Wen-xiang
gung ciuan-tsi. V. 3, p. 1854, .
49 Tarikh-e-Emeenie, p. 228.
50 Ditto, p. 224, 225.
51 Arhiv Vneşney Politiki Rossii
(AVPR). f. Glov. azh. 1-9, on. 8.d.7.l.307.
52 Tsindin pindin..., tsz. 298.l.17-18
53 Cited asper: Oçerki istorii
sovetski dungan, Frunze, 1967, s. 60
54 Tsindin pindin., tsz. 300, l. 14.
55 L.İ. Duman. Bankhu-vojd duns
kankogo vostaniya 1862-1877. M., 1936, s. 38.
56 Ditto.
57 Tsindin pindin., tsz. 302, l.7.
(Tszo Tszuntan). Tszo Vensyan GUN tsyuantszi. T.2; s. 1969-1970.
58 Van Dincan. Syantsyun tsz.
(Itineraries of the Hung-an army). Nankin,1898, tsz. 19.l.16; Tarikh-e emeenie
s.227.
59 A.N. Kuropatkin Kaşgaria, s.l.15-21
60 Tarikh-e-Emeenie, p. 227.
61 Tsindin pindin., tsz. 333. l.
15-21.
62 Ditto, tsz. 303, l.5-9, Van Dincan
Syantszyun tszi. tsz.19l. 17; Khyeymin tszii. T.4. s.361.
63 Tarikh-e-Emeenie, p. 227.
64 Immanuel C. Y. Hsu. The Ili crisis-
A study of sino-Russian diplomacy (İli krizi - Çin-Rus diplomasisi hakkında bir
çalışma. Oxford, 1965, p. 42.
65 (Tszo Tszuntan). Tszo Venstan gun
tsyuantszi. t. 3, s. 2035-2036-Da Tsin Tetszun tsinkhuandi şilu (Büyük Ch'ing
Hanedanlığı'nın İmparatoru Detsung'un yönetim günlüğü). Tokio, 1937, tsz. 58.
66 Niyaz Bey (Niyah-hakim-bek),
çocukluğundan beri, 1854'te isyancıların yanında yer aldığı Yarkent'te Ch'ing
yetkililerine hizmet etmişti. Aynı yıl Kuçar'ın Kuçarlılar tarafından ele
geçirildiği zaman da, Kuçar hocalarının yanında yer almıştı. 1866'da Yakup Bey
Kuçar hocalarına karşı bir savaş başlatınca, Niyaz Bey ona yardım ederek
güvenini kazandı ve Hotan şehrine vali olarak atandı. Bu tarihten itibaren
Niyaz Hakim Bey olarak popülarite kazandı. Buna ilaveten Yakup Bey'in maiyetinde,
onun mali meselelerinde yetkili duruma geldi.
67 Khueymin Tsii. T. 3, s. 44, 209; Da
Tsin Detszun, Tszinkhuandi Shiki tsz, 55, 1.12-13 i dr.
68 Tarih-i-Emin, p. 262-263.
69 Ditto, p. 229.
70 Ditto, p. 228.
71 N.İ. Veselovskiy. Badaylet Yakub. bek
atalik kaşgarskiy- "Zapiski arkhelogi çeşkogo obşestva" T.XI. vip.
I-IV. SPB., 1898 s.102.
72 Tarih-i-Emin, p. 266-267.
73 Tsin şi T.6, s. 4764.
74 "Golos", 1878, no 13
75 Khuemin tsiit 4, s. 368.
76 Van Dincan; Syantszyun taz. 19, l.
22.
77 Tsindin pindin., tsz. 304, l. 7.10.
78 A. N. Kuropatki n. Kaşgaria, s.
214; Tavih-i Eminie. s. 255: Tsindin pindin..., tsz. 3207, l.5
79 Tsindin pindin., tsz. 305. l.5.
80 Khuemin tsii. t. 4, l. 372; Van
Dincan. Syantezyun, tsz.19.
81 (Tszo tszantan) Tszo Vensyan gun
tsyuantsiz, s. 2079-2081.
82 Mecunarodni otnoşeniya na Dulynem
Vostoke. T.1.M, 1973, s. 141.
83 Ditto; A.N.Kuropatkin. Kaşgariya,
A.215.
84 (Tszo Tszuntan). Tszo Vensyan
guntsyuantszi, s. 2082.
85 Tsindin pindin., tsz. 309, l.14.
86 Khuemin tsii. T.4. s.374; (Tszo
Tszuntan). Tszo Vensyangun tsyuantszi, 2082.
87 N. Veselovskiy. Badaulet Yakub-bek
atalik Kaşgarskiy, s.103.
88 Khueymin tszii. T. 4, s. 376-380.
89 Go İnde. Vey u er Şilyue
(Uygurların kısa tarihi). Shanghai. 1952, n. 49.
.