Düşünce
İklimi - Prof. Dr. Ayşe İlker
17 Mart
2015 Yazar E-Posta: Ayseinceilker@Gmail.Com
Sınırda
donuyor iki Türkmen çocuk.
Bekliyorlar,
Türk topraklarına girmek istiyor aileleri.
Türkün,
Türk toprağına sığınmasından daha doğal ne olabilir!
Ama daha
doğal(mış) gibi gösterilen başka şeyler var!
Ayn-el
Arap'tan Kürtlerin ; Duhok’tan,
Şincar’dan
Şeyhan’da Yezidilerin girmesi...
Öncelik
verilmesi gereken onlar...
Verilen
sözler tutulacak!
Türklere
verilen söz mü var, Türkmenlerin sahibi mi var!
Beklesinler;
bir gün- beş gün ve donsunlar!
Onların kıyamet koparacak gazeteleri mi var,
Partileri ve
müzakerecileri mi var!
Donan
Ayn-el Araptan gelen bir çocuk olsaydı ,
Nasıl da
meclis çınlardı eş-başkanların sesleriyle...
Belki de giderler kandilden- lambadan canlı yayın arabalarıyla,
Kayıklı-bayıklı
söz safaları yaparlardı,
Eş-başkanlı, gerilla üniformalı görseller
yayılırdı youtube’da.
Onların
gözlerinde kan damlaları, parçalamak ve bölmek üzere birikmiş!
Bizim
gözlerimizde saflık-çaresizlik, oyun içinde oyunu sezemeyiş!
Artık
gözbebeklerimde iki bebeğin gözleri var...
Onların
donan kanlarında donuyor sözlerim.
Sözün ne
faydası var, cümle kurmak kime karşı!
Bütün
cümleler bozuk, kelimeler kılıflı-örtük, sesler çatlak-patlak!
Mart ayı
nasıl da basamak yapılıyor hedef tahtasına!
Ama neden
sorgulanmıyor şunlar:
İstiklal
Marşımız neden yazıldı?
Çanakkale'yi
geçilmez kılan neydi ?
Ve Türkiye
Cumhuriyeti Devleti neden kuruldu?
Bu gün
parçalanalım diye mi?
Bebekler,
askerler, öğretmenler 1984 yılından 2010 yılına kadar öldürüldü!
Silahları
önce kim eline almıştı;
Türkiye Cumhuriyetinin sınırlarını delik deşik
eden kimlerdi?
Şimdi o
sınırlarda bebekler donuyor!
Türk
Aydınları, Türk Milletine yaptığı çağrıda
“Her topluluktan, akraba olan olmayan binlerce
kişi sığınmacı yapılırken bu hak Türkmenlerden ve Doğu Türkistan Türklerinden
esirgenemez!” diyor bugün!
Ve dünden
bugüne Türkmen çocuklar ölüyor!
Çocuklar
ölüyor ve geleceğimiz ölüyor!
Ben, utançtan ölüyorum!
Ey sözler,
ey bebekler, bizi affedin!