.
Hoş
geldiniz,
Sefalar
getirdiniz.
Peşinen
sizden özür diliyoruz. Bu ülkenin tapusuna en az bizim kadar sahip olan sizleri
rezil ettiğimiz için, havaalanında sürüm sürüm süründürdüğümüz için sizden özür
diliyoruz.
Sizlerden
özür diliyoruz. Beş yıldızlı otel konforunda yaşattığımız Suriyelilere
gösterdiğimiz ilginin yüzde birini bile size gösteremediğimiz için sizden özür
diliyoruz. İster vefasızlığımıza verin, ister korkaklığımıza sayın; Saddam
zulmünden kapımıza dayanan Peşmerge’leri bile bağrımıza bastık ama size ilgi
gösteremedik özür diliyoruz.
Sizden
özür diliyoruz; Hocalı Katliamı’na, Kerkük’ün asimile edilmesine ses
çıkaramadığımız gibi sizlere de sanki Afrika’dan gelen sığınmacılarmış gibi
(hatta
o kadar bile değil) davrandığımız için. Arakan’a, Mısır’a, Filistin’e ağıtlar
yaktık ama sizleri insan yerine koymadık, sizleri müslüman yerine koymadık özür
dileriz. Sen ey küçük çocuk, sen ey kucağında çocuğu olan bacım, sen ey
pirifâni yaşlı babam; sakalına kurban olayım sizden özür diliyoruz.
Hoş
geldiniz, sefa getirdiniz; bu ülke bizim olduğu kadar sizin de. Buyurun
birlikte yaşayalım. Ama şu havaalanında gördüğünüz muameleyi yüzümüze vurmayın
n’olur.
Sizlerden
özür diliyoruz…
Suat
Zobu
12 Nisan 2014
.