(Birinci
Taş)
Batı Yüzü
[1] Bilge Tonyukuk ben özüm Tabğaç ilirige
kılındım. Türk budun Tabğaçka körür erti.
[1] Bilge
Tonyukuk ben kendim Çin ilinde kılındım. Türk milleti Çine tâbi idi.
[2] Türk
Budun kanın bulmayın Tabğaçda adrıldı, kanlandı. Kanın kodup Tabğaçka yana
içikdi. Terigri anca timiş erinç: Kan birtim,
[2] Türk
milleti hanını bulmayıp Cinden ayrıldı, hanlandı. Hanını bırakıp Çine tekrar
teslim oldu. Tanrı şöyle demiştir: Han verdim,
[3]
kanırigın kodup içikdirîg. İçikdük üçün Terigri ölütmiş erinç. Türk budun ölti,
alkındı, yok boldı. Türk Sir budun yirinte
[3] hanını
bırakıp teslim oldun. Teslim olduğun için Tanrı öldürmüştür. Türk milleti öldü,
mahvoldu, yok oldu. Türk Sir milletinin yerinde
[4] bod
kalmadı. Ida taşda kalmışı kubranıp yiti yüz boldı. İki ülügi atlığ erti, bir
ülügi yadağ erti. Yiti yüz kişig
[4] boy
kalmadı.Ormanda taşta kalmış olanı toplanıp yedi yüz oldu. İki kısmı atlı idi,
bir kısmı yaya idi. Yedi yüz kişiyi
[5]
uduzuğma uluğı şad erti. Yağ[ğ]ıl tidi. Yağmışı ben ertim. Bilge Tonyukuk.
Kağan mu kılayın1 tidim. Sakındım. Toruk bukalı semiz bukah arkada
[5] sevk
eden büyükleri şad idi. Katıl dedi. Katılanı ben idim. Bilge Tonyukuk. Kağan mı
alayım, dedim. Düşündüm. Zayıf boğa ve semiz boğa arkada
[6]
börigser1, semiz buka torak buka tiyin bilmez ermiş tiyin anca sakındım. Anda
kisre teıfgri bilig birtük üçün özüm ök kağan kıldım.2 Bilge Tonyukuk Boyla
Bağa Tarkan
[6] tekme
atsa; semiz boğa, zayıf boğa olduğu bilinmezmiş derler diyip, öyle düşündüm.
Ondan sonra Tanrı bilgi vermediği için kendim bizzat kağan kıldım. Bilge
Tonyukuk Boyla Bağa Tarkan
[7] birle
İltiriş Kağan boluyın biriye Tabğaçığ örîgre Kıtariyığ yırıya Oğuzuğ öküş Ök
ölürti. Bilgesi çabışı ben ök ertim. Çoğay kuzin Kara Kumuğ olurur ertimiz.
[7] ile
beraber İltiriş Kağan olunca güneyde Çini, doğuda Kıtayı, kuzeyde Oğuzu pek çok
öldürdü. Bilicisi, yardımcısı bizzat bendim. Çogayın kuzey yamaçları ile Kara
Kumda oturuyorduk.
Güney yüzü
[1] Kiyik
yiyü tabışğan yiyü olurur ertimiz. Budun boğuzı tok erti. Yağımız tegre ocuk
teg erti, biz isig ertimiz. Anca olurur erkli Oğuzdındın körüg kelti.
[1] Geyik
yiyerek, tavşan yiyerek oturuyorduk. Milletin boğazı tok idi. Düşmanımız
etrafta ocak gibi idi, biz ateş idik. Öylece oturur iken Oğuzdan casus geldi.
[2] Körüg
sabi antağ: Tokuz Oğuz budun üze kağan olurtı tir. Tabğaçğaru Kum serigünüg
ıdmış. Kıtariyğaru Torigra Esimig ıdmış. Sab anca ıdmış: Azkıriya Türk [budun?]
[2] Casusun
sözü şöyle: Dokuz Oğuz milletinin üzerine kağan oturdu der. Çine doğru Ku’yu,
generali göndermiş. Kıtaya doğru Tongra Esimi göndermiş, sözü şöyle göndermiş:
Azıcık Türk milleü
[3] yonyur
ermiş, kağanı alp ermiş ayğuçısı bilge ermiş, ol iki kişi bar erser sini
Tabğaçığ ölürteçi tir men, örigre Kıtariyığ ölürteçi tir men, bini Oğuzuğ
[3]
vuruyormuş; kağanı cesur imiş; müşaviri bilici “niş; o iki kişi var olursa seni,
Çini öldürecek derim; doğuda Kıtayı öldürecek derim; beni, Oğuzu
[4]
ölürteçi ök tir men, Tabğaç biridin yan teg, Kıtariy örigdin yan teg, ben
yırıdınta yan tegeyin, Türk Sir budun yirinte idi yorımazun, usar idi yok
kılalım3
[4] da
öldürecek derim; Çin, güney taraftan hücum et; ben kuzey taraftan hücum edeyim;
Türk Sir illeti, yerinde hiç yürümesin; mümkünse hep yok edelim derim.
[5] tir
men. 01 sabığ eşidip tün udısıkım kelmedi küntüz olursıkım kelmedi. Anda ötrü
kağanıma ötüntüm. Anca ötüntüm: Tabğaç Oğuz Kıtariy bu üçegü kabış[s]ar
[5] O sözü
işitip gece uyuyacağım gelmedi, gündüz oturacağım gelmedi. Ondan sonra kağanıma
arz ettim. Şöyle arz ettim: Çin, Oğuz, Kıtay bu üçü birleşirse
[6] kaltaçı
biz. Öz içi taşın tutmış teg biz. Yuyka erkli tupulğalı ucuz ermiş, yinçge
erklig üzgeli ucuz. Yuyka kalın bolsar tupulğuluk alp ermiş Yinçge
[6] kala
kalacağız. Kendi içi dıştan tutulmuş gibiyiz. Yufka olanın delinmesi kolay
imiş, ince olanı kırmak kolay. Yufka kalın olsa delinmesi zor imiş. İnce
[7] yoğun
bolsar üzgülük alp ermiş. Örigre Kıtariy-da biriye Tabğaçda kurıya kundınta
yırıya Oğuzda iki üç birig sümüz kelteçimiz bar mu ne? Anca ötündüm.
[7] yoğun
olsa kırmak zor imiş. Doğuda Kıtaydan, güneyde Cinden, batıda batılılardan,
kuzeyde Oğuzdan iki üç bin askerimiz, geleceğimiz var mı acaba? Böyle arz
ettim.
[8] Kağanım
[ben] özüm Bilge Tonyukuk ötüntük ötünçümün eşidü birti. Köriglürigçe uduz
tidi. Kök Örigüg yoğuru Ötüken yışğaru uduztum. İrigek kölükün Toğlada Oğuz
kelti.
[8] Kağanım
benim kendimin Bilge Tonyukukun arz ettiği maruzatımı işiti verdi. Gönlünce
sevk et didi.Kök Öngü çiğneyerek Ötüken ormanına doğru sevk ettim. İnek, yük
hayvanı ile Toglada
[9] [Süsi
üç birig] ermiş. Biz iki birig ertimiz. Sürigüşdümüz. Terigri yarlıkadı, yariydımız.
Ögüzke tüşdi. Yariyduk yolta yime ölti kök. Anda ötrü Oğuz kopun kelti.
[9] Oğuz
geldi. Askeri üç bin imiş. Biz iki bin idik. Savaştık. Tanrı lütfetti,
dağıttık. Nehire düştü. Dağıttığımız, yolda yine öldü hep. Ondan sonra °ğuz
tamamiyle geldi.
[10] Türk
budunuğ Ötüken yirke ben özüm bilge Tonyukuk Ötüken yirig konmış tiyin eşidip
biriyeki budun kurıyakı yırıyakı öriğreki budun kelti.
[10] Türk
milletini Ötüken yerine, ben kendim Bilge Tonyukuk Ötüken yerine konmuş diye
işitip ‘üneydeki millet, batıdaki, kuzeydeki, doğudaki miI1et geldi.
Doğu Yüzü
[1] İki
birig ertimiz. [İki] süm[üz b]oldı. Türk budun k[ılınğa]lı Türk kağan olurğalı
Şantung balık[k]a taluy ögüzke tegmiş yok ermiş. Kağanıma ötünüp sü iltdim.
[1] İki bin
idik. İki ordumuz oldu. Türk milleti kılmalı, Türk kağanı oturalı Şantug
şehrine, denize ulaşmış olan yok imiş. Kağanıma arz edip ordu gönderdim.
[2] Şantung
balıkka taluy ögüzke tegürtim. Üç otuz balık sıdı. Usın bunda ıtu yurtda yatu
kalur erti. Tabğaç kağan yağımız erti. On Ok kağanı yağımız erti.
[2] Şantung
şehrine, denize ulaştırdım. Yirmi üç şehir zaptetti. Uykusunu burda terk edip,
yurtta yatıp kalırdı. Çin kağanı düşmanımız idi. On Ok kağanı düşmanımız idi.
[3] Artjukı
Kırkız] küç[lüg kağan yağımız] boldı. Ol üç kağan ögleşip Altun Yış üze
kabışalım timiş. Anca ögleşmiş: Örigre Türk kağanğaru sülelim timiş. Arigaru
sülemeser kaçan [n]erîg erser ol bizni,
[3] Fazla
olarak Kırgızın kuvvetli kağanı düşmanımız oldu. O üç kağan akıl akıla verip
Altun ormanı üstünde buluşalım demiş. Şöyle akıl akıla vermişler: Doğuda Türk
kağanına karşı ordu sevk edelim. Ona karşı ordu sevk etmezsek, ne zaman bir şey
olsa o bizi
[4] [kağanı
alp ermiş] ayğuçısı bilge ermiş, kaçan [n]erig erser ölürteçi kök. Üçegün
kabışıp sülelim, idi yok kılalım1 timiş. Türgiş kağan anca timiş: Bening
budunum anda erür timiş.
[4] kağanı
kahraman imiş, müşaviri bilici imiş ne zaman bir şey olsa öldürecektir. Her
üçümüz buluşup ordu sevk edelim, tamamiyle yok edelim demiş. Türgiş kağanı
şöyle demiş: Benim milletim ordadır demiş.
[5] [Türk
budunı yime] bulğanç [o] [timi]ş, Oğuzı yime tarkınç ol timiş. Ol sabin eşidip
tün yime udısıkım kelmez erti, kün yime olursıkım kelmez erti. Anda sakındıma.
[5] Türk
milleti yine karışıklık içindedir demiş. Oğuzu yine sıkıntıdadır demiş. Bu sözü
işitip gece yine uyuyacağım gelmiyordu, gündüz yine oturacağım gelmiyordu. O
zaman düşündüm, t”]
[6] [İlk
Kırkızk]a sü[les]er [yig er]miş tidim-Kögmen yolı bir ermiş. Tumış tiyin eşidip
bu yolun yorısar yaramaçı tidim. Yirçi tiledim. Çölgi Az en bultum.
[6] İlk
olarak Kırgıza ordu sevk etsek iyi olur tedim. Kögmenin yolu bir imiş. Kapanmış
diye P«p, bu yol ile yürürsek uygun olmayacak dedim. Kılavuz aradım. Çöllü Az
kavminden bir er buldum.
[7]
Eşit[t]im: Az yir y[olı?] Anı b[irle ... er]miş, bir at orukı ermiş, anın
barmış. Arigar aytıp bir atlığ barmış tiyin ol yolun yorısar unç tidim.
Sakındım. Kağanıma
[7]
İşittim: Az ülkesinin yolu Anı boyunca … imiş, bir at yolu imiş, onunla gitmiş.
Ona söyleyip, bir atlı gitmiş diye o yolla yürürsek mümkün olacak dedim.
Düşündüm, kağanıma
Kuzey Yüzü
[1]
ötündüm. Sü yorıtdım. At altın tidim. Ak Ter-mil keçe oğurkalatdım. At üze
birtüre kanğ sökdiim. Yukaru at yete yadağın ığaç tutunu ağturdum. Örigreki er
[1] Arz
ettim. Asker yürüttüm. Attan aşağı dedim. Ak Termili geçip sırtlattım. At
üzerine bindirip karı söktüm. Yukarıya, atı yedeğe alarak, yaya olarak, ağaca tutunarak
çıkarttım: Öndeki er
[2] yoğuru
[ıdıp] ı bar baş aşdımız. Yubulu inti-miz. On tünke yantaki tuğ ebirü bardımız.
Yirçi yir yarigılıp boğuzlandı. Burigadıp kağan yelü kör timiş.
[2] çigneyi
verip, ağaç olan tepeyi aştık. Yuvarlanarak indik. On gecede dağdaki engeli
dolanıp gittik. Kılavuz yeri şaşırıp boğazlandı. Bunalıp kağan dört nala
koşturu ver demiş.
[3] Anı
subk[a] bard[ımız]. Ol sub kodı bardımız. Aşanğalı tüşürtümüz. Atığ ika bayur
ertimiz. Kün yime tün yime yelü bardımız. Kırkızığ uka bas-dımız.
[3] Anı
suyuna vardık. O sudan aşağıya gittik. Yemek yemek için attan indirdik. Atı
ağaca bağlıyorduk. Gündüz de gece de dört nala koşturup gittik. Kırgızı uykuda
bastık.
[4] [Usın]
sürigügün açdımız. Kanı süsi tirilmiş-Süngüşdümüz, sançdımız. Kanın ölürtümüz.
Ka-ğanka Kırkız budunı içikdi, yükünti. Yariydımız, Kögmen yışığ ebirü
keltimiz.
[4]
Uykusunu mızrak ile açtık. Hanı, ordusu toplanmış. Savaştık, mızrakladık.
Hanını öldürdük, bağana Kırgız kavmi teslim oldu, baş eğdi. Geri döndük, Kögmen
ormanını dolanıp geldik.
[5]
Kırkızda yandımız. Türgiş kağanda körüg kelti. Sabi anteg: Örigdin kağanğaru sü
yorılım timiş; yorımasar bizni, kağanı alp ermiş ayğuçısı bilge ermiş, kaçan
[n]erig erser
[5]
Kırgızdan döndük. Türgiş kağanından casus 8eldi. Sözü şöyle: Doğuda kağana
karşı ordu yürütelim demiş. Yürütmezsek, bizi kağanı kahraman lmiŞ, müşaviri
bilici imiş ne zaman bir şey olsa
[6] bizni
ölürteçi kök timiş. Türgiş kağanı taşıkmış tidi. On Ok budunı kalışız taşıkmış
tir. Tabğaç süsi bar ermiş. 01 sabığ eşidip kağanım ben ebgerü tüşeyin tidi.
[6] bizi
öldürecektir demiş. Türgiş kağanı dışarı çıkmış dedi. On Ok milleti eksiksiz
dışarı çıkmış der. Çin ordusu var imiş. O sözü işitip kağanım, ben eve ineyim
dedi.
[7] Katun
yok bolmış erti. Anı yoğlatayın tidi. Sii barırfg tidi, Altun yışda olururig
tidi. Sü başı İnel Kağan Tarduş şad barzun tidi. Bilge Tonyukukka barfga aydı.
[7] Hatun
yok olmuştu. Ona yas töreni yaptırayım dedi. Ordu, gidin dedi. Altun ormanında
oturun dedi. Ordu başı İnel Kağan, Tarduş şadı gitsin dedi. Bilge Tonyukuka,
bana şöyle dedi:
[8] Bu siig
ilt tidi. Kıyınığ körîglürigçe ay, Ben sarîga ne ayayın tidi. Kelir erser kür
ökülür, kelmez erser tılığ sabığ alı olur tidi. Altun yışda olurtumuz.
[8] Bu
orduyu sevk et dedi. Cezayı gönlünce söyle. Ben sana ne söyleyeyim dedi.
Gelirse hile toparlanır, gelmezse haberciyi, sözü alarak otur dedi. Altun
ormanında oturduk.
[9] Üç
körüg kişi kelti Sabi bir: Kağan sü taşıkdı, On Ok süsi kalışız taşıkdı tir.
Yarış yazıda tirilelim timiş. 01 sabığ eşidip kağanğaru ol sabığ itim. Kanda
yan sabığ yana
[9] Üç
casus geldi. Sözü bir: Kağan ordu çıkardı, On Ok ordusu eksiksiz dışarı çıktı
der Yarış ovasında toplanalım demiş. O sözü işitip, kağana o sözü ilettim. Han
tarafından söz dönüp
[10] kelti.
Olururig tiyin timiş. Yelme karğu edgüti urğıl, basıtma timiş. Bög[ü] Kağan
barigaru anca yıdmış. Apa tarkanğaru içre sab ıdmış: Bilge Tonyukuk ariyığ ol,
üz ol, arigılur.
[10] geldi.
Oturun diye söylemiş. Keşif kolunu, nöbet işini çok iyi tertip et, baskın
yaptırma demiş. Bögü Kağan bana böyle haber göndermiş. Apa Tarkana gizli haber
göndermiş: Bilge Tonyukuk kötüdür, kindardır, şaşırır.
[11] Sü
yorılım tideçi, unamarîg. Ol sabığ eşidip süyorıtdım. Altun yışığ yolsuzun aşdımız.
Irtiş ögüzüg keçigsizin keçdimiz. Tün katdımız. Bolçuka tarig öntürü tegdimiz.
[11] Orduyu
yürütelim diyecek, kabul etmeyin. O sözü işitip orduyu yürüttüm. Altun ormanını
yol almaksızın aştık. İrtiş nehrini geçit olmaksızın geçtik. Geceyi gündüze kattık.
Bolçuya şafak sökerken ulaştık.
(İkinci
Taş)
Batı yüzü
[1] Tılığ
keliirti. Sabi antağ: Yarış yazıda on tümen sü tirilti tir. Ol sabığ eşidip
begler kop[un]
[1] Haberci
getirdiler. Sözü şöyle: Yarış ovasında yüz bin asker toplandı der. O sözü işitip
beyler bütün
[2]
yanalım, anğ ubutı yig tidi. Ben anca tir men, ben Bilge Tonyukuk: Altun yışığ
aşa keltimiz. İrtiş ögüzüg
[2]
dönelim, temiz edepli olmak iyidir dedi. Ben şöyle derim, ben Bilge Tonyukuk:
Altun ormanını aşarak geldik. İrtiş nehrini
[3] keçe
keltimiz. Kelmişi alp tidi, tuymadı. Tengri Umay ıduk yir sub basa birti erinç.
Neke tezer biz?
[3] geçerek
geldik. Geleni cesur dedi, duymadı. Tanrı, Umay İlahe, mukaddes yer, su üzerine
çökü verdi her hâlde. Niye kaçıyoruz?
[4] Öküş
tiyin neke korkur biz? Az tiyin ne basmalım? Tegelim tidim. Tegdimiz,
yulıdımız. İkinti kün
[4] Çok
diye niye korkuyoruz? Az diye ne kendimizi hor görelim? Hücum edelim dedim.
Hücum ettik, yağma ettik. İkinci gün
[5] örtçe
kızıp kelti. Sürigüşdümüz. Bizinte iki uçı sırîgarça artuk erti. Terigri
yarlıkaduk üçün öküş tiyin
[5] ateş
gibi kızıp geldi. Savaştık. Bizden, iki ucu, yarısı kadar fazla idi. Tanrı
lütfettiği için, çok diye
[6]
korkmadımız, süngüşdümüz. Tarduş sadra udi yariydımız. Kağanın tutdumuz.
Yabğusın şadın
[6]
korkmadık, savaştık. Tarduş şadına kadar kovalayıp dağıttık. Kağanını tuttuk.
Yabgusunu, Şadını
[7] anda
ölürti. Eligçe er tutdumuz. Ol ok tün budunun sayu itimiz. Ol sabığ eşidip On
Ok begleri budunı kop
[7] orda
öldürdüler. Elli kadar er tuttuk. O aynı gece halkına haber gönderdik. O sözü
işitip On Ok beyleri, milleti hep
[8] kelti,
yükünti. Keligme beglerin budunın itip yığıp, azca budun tezmiş erti, On Ok süsin
sületdim.
[8] geldi,
baş eğdi. Gelen beylerini, milletini tanzim edip, yığıp az mikdarda millet
kaçmıştı. On °k ordusunu sevk ettim.
[9] Biz
yime süledimiz. Anı ert[t]imiz. Yinçü ögüzüg keçe Tinsi Oğlı aytığma bengilig
Ek tağığ ertü[rtüm].
[9] Biz de
Ordu sevk ettik. Anıyı geçtik. İnci nehrini geçerek Tinsi Oğlu denilen mukaddes
Ek dağını aşırdım.
Güney Yüzü
[1] Temir
Kapığka tegi irtimiz. Anda yandurtu-muz. İnel Kağanka [ariyıp ... t saka?]
Tezik Tokar [s... in ... ]
[1] Demir
kapıya kadar eriştik. Ordan döndürdük. İnel Kağana korkup … Tezik, Tokar …
[2] anda
beriiki Suk başlığ Soğdak budun kop kelti, yükünti [ ... ]. Türk budun Temir
Kapığka Tinsi Oğlı
[2] ondan
berideki Suk başlı Soğdak milleti hep geldi, baş eğdi … Türk milletinin Demir
Kapıya, Tinsi Oğlu,
[3] Tinsi
Oğlı aytığma tağka tegmiş idi yok ermiş. Ol yirte ben bilge Tonyukuk tegürtük
üçün
[3] Tinsi
Oğlu denilen dağa ulaştığı hiç yokmuş. O yere ben Bilge Tonyukuk ulaştırdığım
için
[4] sanğ
altun ürürig kümüş kız kuduz eğri tebi ağı bungsuz kelürti. İltiriş Kağan
bilgesin üçün
[4] sarı
altın, beyaz gümüş, kız kadın, eğri deve mal zahmetsizce getirdi. İltiriş Kağan
bilici olduğu için,
[5] alpın
üçü Tabğaçka yiti yigirmi süngüşdi, Kıtariyka yiti sürigüşdi, Oğuzka biş
sürîğüşdi. Anda ayğuçı[sı]
[5] cesur
olduğu için, Çine karşı on yedi defa savaştı, Kıtaya karşı yedi defa savaştı,
Oğuza karşı beş defa savaştı. Onlarda müşaviri
[6] yime
ben ök ertim, yağıçısı yime ben ök ertim. İltiriş Kağanka Türk Bögü Kağanka
Türk Bilge Kağanka.
[6] yine
bizzat ben idim, kumandanı yine bizzat ben idim. İltiriş Kağana, Türk Bögü
Kağanına, Türk Bilge Kağanına
Doğu Yüzü
[1] Kapğan
kağan [yiti] otuz yaşka [ ... anda .-erti]. Kapğan Kağan olurtı. Tün udımatı,
[1] Kapğan
Kağan yirmi yedi yaşında … orda … • kapğan Kağan oturdu. Gece uyumadı,
[2] küntüz
olurmatı. Kızıl kanım töküti kara terimyügiirti işig küçüg birtim ök. Uzun
yelmeg yime itim ok.
[2] gündüz
oturmadı. Kızıl kanımı döktürerek, kara terimi koşturarak işi, gücü verdim hep.
Uzun keşif kolunu yine gönderdim hep.
[3] Arkuy
karğuğ ulğartdım ok. Yanığma yağığ ke-lürir ertim. Kağanımın sü iltdimiz.
Terigri yarlıkazu
[3] Siperi,
nöbet yerini büyüttüm hep. Geri dönen düşmanı getirirdim. Kağanımla ordu
gönderdim. Tanrı korusun,
[4] bu Türk
budun ara yaraklığ yağığ yeltürme-dim, tögünlüg atığ yügürtmedim. İltiriş Kağan
kazğanmasar
[4] bu Türk
milleti arasında silâhlı düşmanı koşturmadım, damgalı atı koşturmadım. İltiriş
Kağan kazanmasa,
[5] udu ben
özüm kazğanmasar, il yime budun yime yok erteçi erti. Kazğantukın üçün udu özüm
kazğantukum üçün
[5] ve ben
kendim kazanmasam, il de millet de yok olacaktı. Kazandığı için ve kendim
kazandığım için
[6] il yime
il boldı, budun yime budun boldı. Özüm karı boldum, uluğ boldum. Nerig yirdeki
kağanlığ budunka
[6] il de
il oldu, millet de millet oldu. Kendim ihtiyar oldum, kocaldım. Her hangi bir
yerdeki kağanlı millete
[7] büntegi
bar erser ne burigı bar erteçi ermiş.
[7] böylesi
var olsa, ne sıkıntısı mevcut olacakmış? Türk Bilge Kağanı ilinde
[8] Türk
Bilge Kağan ilirige bititdim. Ben Bilge Tonyukuk.
[8]
yazdırdım. Ben Bilge Tonyukuk.
Kuzey Yüzü
[1] İltiriş
Kağan kazğanmasar, yok erti erser, ben özüm Bilge Tonyukuk kazğanmasar, ben yok
ertim erser
[1] İltiriş
Kağan kazanmasa, yok olsa idi, ben kendim, Bilge Tonyukuk, kazanmasam, ben yok
olsa idim,
[2] Kapğan
Kağan Türk Sir budun yirinte bod yime budun yime kişi yime idi yok erteçi erti.
[2] Kapğan
Kağanın, Türk Sir milletinin yerinde boy da, millet de, insan da hep yok
olacaktı.
[3] İltiriş
Kağan Bilge Tonyukuk kazğanduk üçün Kapğan Kağan Türk sir budun yorıdukı bu.
[3] İltiriş
Kağan, Bilge Tonyukuk kazandığı için ^aPgan Kağanın, Türk Sir milletinin
yürüdüğü bu [4] Türk Bilge Kağan Türk Sir budunuğ Oğuz budunuğ igidü olurur.
[4] Türk
Bilge Kağanı Türk Sir milletini, Oğuz aletini besleyip oturuyor.
Not: Prof.
Dr. Muharrem Ergin’in “Orhun Abideleri” adlı kitabından alıntıdır…
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…