Sultan Muhammed
Alpaslan
Sultan Alpaslan'ın şeyhi Buharalı Ebu
Cafer Muhammed, korkusuz sultanı önce mana yolunda eğitip, sonra müjdeyi verdi:
"Sen Diyar-ı Rum'un kapısını kapanmamak üzere İslam'a açacaksın."
26
Ağustos Cuma sabahı çaldırandan çıkan Sultan Muhammed Alpaslan, Malazgirt'le
Ahlat arasındaki Malazgirt ovasında, kendi ordugahının 8-10 km uzağında, ovaya
yayılmış durumdaki düşman birliklerini gördü. Savaşı önlemek için imparatora
elçiler göndererek barış önerisinde bulundu. İmparator Romen Diyojen , Sultan
Alpaslan'ın bu önerisini ordusunun büyüklüğü karşısında bir korkaklık olarak
yorumladı ve barışı reddetti. Romen
Diyojen, Sultan Alpaslan'ın gönderdiği elçiye , Alpaslan'nın nerede teslim olacağını
soruyor, savaştan sonra kendisinin İsfahan veya Hamedan'da kışlayacağını
söyledi. Selçuklu elçisi, bu durum karşısında dayanamayıp ince manalı bir söz
ile karşılık veriyordu:
-
Hayvanlarınız orada kışlarlar, ama sizin nerede kışlayacağınızı bilemem.
Sultan Alpaslan, Baış önerisinin
reddedilmesi üzerine savaş hazırlıklarına koyulur. Buharalı İmam Ebu Cafer
Muhammed: "Ey sultanım! Sen Allah'ın başka dinlere karşı zafer vaat ettiği
İslamiyet uğrunda cihad yapıyorsun. Bütün Müslümanlar minberde sana dua eyledi.
Cuma günü savaşa giriş, ben Allah'ın zaferi senin adına yazdığına
inanıyorum." şeklinde sultanı cesaretlendirdi.
Cafer Muhammed'in bu müjdesi Alpaslan'ın
moralini yükselttiği gibi taktik arayışlarına itti. Selçukludan kat kat üstün
(1'e 5) Bizans ordusuna karşı askerlerini motive etmeliydi. Nitekim sefer öncesi müthiş hitabetiyle
askerlerinin gaza ruhunu coşturdu. Hatta konuşmasında; "Şimdiden beyaz
kefenimi giyiyorum, ölürsem beni ak kefenimle defnedin." diyerek askerini
savaşa motive olmasını sağladı. Dediğini
yapıp kefeni giyip hücum emrini verdi. Sultan Alpaslan ordunun başında
ordusuyla beraber Malazgirt Ovası'na daldı. Sultan Alpaslan, ordusunun azlığını
giderecek ince bir taktik hazırlayıp, uyguladı. Bizans'ın Balkanlardan
getirttiği Uz ve Peçeneklerden hazırlamış olduğu, Müslüman olmayan Türk
askerlerini Selçuklu tarafına geçmesini sağladı. Bu yaşanan olaylardan sonra Bizans Ordusu'nun
düzeni bozuldu. Kıyasıya geçen savaşta 26 Ağustos 1071 yılında Bizans hezimete
uğratıldı. Romen Diyojen ise Selçuklu eline esir düştü.
Malazgirt Savaşı sonucunda Anadolu
kapıları Müslümanların eline geçmiş oldu. Savaşın ardından Müslümanlar
anadoluya akın akın akmaya başladılar. Yaşanan bu fetihten sonra Anadolu'da
Bizans'ın vermiş olduğu zulümler bitti. Anadolu'ya giren Müslümanlar,
Anadolu'da yaşayan gayrimüslimlere, gösterdikleri hoşgörü ve merhametle İslam'a
girmelerini sağladılar.