Gagavuzlar
(Gökoğuzlar)
Ortodoks
Hristiyan bir Türk topluluğu olan Gagavuzlar
1989 nüfus
istatistiklerine
göre eski Sovyetler Birliği sınırları içinde sayıları 197.164'tür. Bulgarlar, Gagauzları "Türkleşmiş Bulgar" kabul ettikleri için Bulgar istatistikleri bu konuda sessiz kalmakta, bu sebeple de bunların oradaki sayılarını tespit etmek mümkün olmamaktadır. Ama Gagauzlar bütünü hesap edildiğinde, bunların tahminen 250 bin olduğunu söylemek mümkündür.
göre eski Sovyetler Birliği sınırları içinde sayıları 197.164'tür. Bulgarlar, Gagauzları "Türkleşmiş Bulgar" kabul ettikleri için Bulgar istatistikleri bu konuda sessiz kalmakta, bu sebeple de bunların oradaki sayılarını tespit etmek mümkün olmamaktadır. Ama Gagauzlar bütünü hesap edildiğinde, bunların tahminen 250 bin olduğunu söylemek mümkündür.
Gagauzlar,
din, dil ve kültürel özellikler bakımından kendine has bir Türk topluluğudur.
Gagauzya=Gagauz yeri diye anılan Güney Moldova başta olmak üzere Ukrayna'nın
Odesa ve eski bir Baserabya toprağı olan Bolgrad'dan başka Kabardina-Balkar, Kazakistan,
Kırgızistan, Türkiye, Yunanistan ve Romanya'da yaşamaktadırlar.
Bugün halâ
halis bir Rumeli Türkçesi konuşan Gagauzlar Ortodoks Hristiyanlardır. Günümüzde
Moldova, Bulgaristan, Ukrayna, Yunanistan, Romanya, Makedonya, Türkiye,
Kazakistan, Özbekistan ve hatta Arjantin'e yayılmış bir coğrafyada
yaşamaktadırlar. Gagauzlar menşe'i ve buna dayalı olarak da Gagauz adı üzerinde
faraziye ileri sürülmüştür. Bunlardan "Gagauzların İslâmiyeti kabul
etmemek için Orta Asya'dan Avrupa kıtasına kaçmış olan Türklerin torunları
olduğu" gibi, tamamen gayri ciddi ve mantık dışı olanlarını da bir yana
bırakırsak, diğerlerini şöylece sıralamak mümkündür.
1.
Gagauzların Uz (Oğuz)ların torunları olduğu. Gagauz adının da Gök Uz'dan
geldiği.
2.
Gagauzların Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus'u takiben Sarı Saltuk
liderliğinde Dobruca'ya gelip yerleşen Anadolu Selçuklu Türklerinin torunları
olduğu, Gagauz adının da "Keykavus'tan geldiği".
3.
Gagauzların "Türkleşmiş Bulgar" oldukları.
Günümüz
genç Gagauz araştırmacıları, Gagauzların, Oğuzların torunları olduğunu kabul
etmekte, Gagauz adının da Hak Oğuz'dan geldiğini ileri sürmektedirler.
Gagauzların, Oğuzlardan geldiği tezine katılmakla birlikte, Gagauz adının Hak
Oğuz'dan geldiğini kabul etmek mümkün değildir. Bir kavmin adını (Gagauz) kendi
dilinde bulunmayan bir kelime ile ifade etmesi mümkün değildir.
Sonuç
itibariyle en aklî ve tarihî gerçek, Gagauzların, Peçenek, Uz (Oğuz) ve
Kıpçaklarla Anadolu Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykâvus (1236-1276)'u
takiben Dobruca'ya yerleşen Selçuklu Türklerinden olduklarıdır.
Bu Türk
topluluğu tarih boyunca Bizans, Selçuklu, Osmanlı, Bulgar, Romen ve Rus
egemenliğinde kalarak, dil, din, kültürel yabancılaşmalara ve baskılara karşı
koyma mecburiyetiyle yaşamıştır. Ayrıca Bulgaristan'da Provadya yakınında,
Varna bölgesinde köylerde, Dobruca ve Kavarna ile Bulgaristan'ın güneyindeki
Yanbol ve Topolovgrad çevresinde de Gagavuzlar yaşamaktadırlar.
VII. yüzyıl
ortalarında batı Göktürk devletinin çözülmesi sonucu batıya başlayan ve ilkini
Peçeneklerin meydana getirdiği göç dalgası Türk tarihinin önemli olaylarından
birini meydana getirir. Türk illerinde başlayan iç mücadeleler sonunda
Peçenekler batıya doğru hareket etmiş, 860-880 yıllarında Don-Kuban nehirleri
havalisine gelmişlerdir. Daha sonraları bu hareketlerini sürdüren Peçenek
kitleleri Don'dan Tuna'ya kadar uzanan bozkırları işgal edip Kiev Rusyası ile
komşu olmuş, 948 yılında da Kive'i kuşatarak Knez Svyatoslav'ı öldürmüşlerdir.
Peçeneklerin bu sahada bulunmaları Ruslarla
düşman olmaları, Rusların Karadeniz'e inmelerini engellemesi yanında,
Peçeneklerin Bizansla dost olmasını sağlamış ve bu andan itibaren
Peçenek-Bizans ilişkileri başlamıştır. Bu sırada Peçeneklerin doğu sınırına
hücumlarını artıran Uz (Oğuz)lar, Peçenekleri sıkıştırdılar. Bir yandan Oğuz
kitlelerinin, diğer yandan Rusların baskısı sonucu Peçenek reisleri arasında
anlaşmazlık çıktı. 1046 yılında Belçer Oğlu Kegen 20 bin Peçenek ile Kağan
Turak'a karşı ayaklandı. Bu zor durumda kurtulmak isteyen Kegen, Bizans
İmparatorluğuna sığınmaya karar verdi. Hristiyanlığı kabul etti.
Bizans
ordusuna da pek çok Uz alınmıştır. İşte bu Uzlar daha sonra Bizans tarihinde
önemli rol oynayacak olan Türkopol adlı askeri kıtaları meydana getirmişlerdir.
Bu kıtaların 1071 Malazgirt Meydan muharebesindeki hizmetleri bir gerçektir.
Uzların
diğer bir kısmı ise, geriye dönerek Rusya'ya sığınmış, onların sınır
muhafızlığını yapmışlar ve Karakalpakların teşekkülünü sağlamışlardır. Rusların
etkisi ile Hristiyanlaşan bu Oğuzlar, 1233 yılında Ruslarla-Kıpçaklardan
müteşekkil ordunun Moğol tarafından imhası üzerine kitleler halinde göç etmeye
mecbur kalarak ikinci defa Tuna nehrini geçmiş ve Türk kitlelerinin yoğun
olarak bulunduğu Dobruca'ya yerleşmişlerdir.Günümüzde ise Romanya'da sadece
birkaç Gagauz köyü bulunmaktadır. İstilalara ve sürekli değişen yönetimlere
bağlı olarak sık sık göç etmek zorunda kalan Gagauzlar'ın etnik çekirdeği de
değişime uğramıştır.
Kültür,
edebiyat, gelenek ve görenekte Anadolu Türkleriyle birçok benzerlik taşıyan
Gagauz Türkleri bugün uzun mücadeleler sonucunda Maldova Cumhuriyeti içinde ve
Moldova Anayasasına eklenen bir maddeyle sağlanan Özel Hukuki Statüye istinaden
Gagauz Yeri Özerk Cumhuriyeti çatısı altında varlıklarını sürdürmektedirler.
internetten