Osmanlı İmparatorluğu
(Osmanlıca: دَوْلَتِ عَلِيّهٔ عُثمَانِیّه Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye)
1299-1922 yılları arasında varlığını sürdürmüş Türk ve İslam devleti. Doğu
Avrupa, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika'ya kadar topraklarını genişletmiş ve 16.
yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğu halini almıştır. Arnold Joseph Toynbee
gibi bazı tarihçiler Türkiye'nin tek ardıl devlet sayılması gerektiğini
savunurlar.
Devletin kurucusu ve Osmanlı Hanedanının atası olan Osman Gazi, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundandır. Devlet, Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde kurulmuştur. Osmanlı Devleti'nin bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesine çıkması yaygın kabule göre 1299 yılında olmuştur. Ancak Prof. Dr. Halil İnalcık ve bazı diğer akademisyenler, Osmanlı Devleti'nin 1299'da Söğüt'te değil 1302'de Yalova'da Bizans'a karşı yaptığı Koyunhisar Muharebesi sonrasında devlet niteliğini kazandığını iddia ederler. İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'nu yıkmış, bazı tarihçilere göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu gücünün doruğunda olduğu 16. ve 17. yüzyıllarda üç kıtaya yayılmış ve Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın büyük bölümünü egemenliği altında tutmuştur. Ülkenin sınırları batıda Cebelitarık Boğazı ve 1553'te Fas kıyıları'na, doğuda Hazar Denizi ve Basra Körfezi'ne, kuzeyde Avusturya, Macaristan ve Ukrayna'nın bir bölümüne ve güneyde Sudan, Eritre, Somali ve Yemen'e uzanmaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu 29 eyaletten ve özerlik tanınmış olan Boğdan, Erdel ve Eflak prensliklerinden oluşmaktaydı. Devlet zaman zaman denizaşırı topraklarda da söz sahibi olmuştur. Atlantik Okyanusu'ndaki kısa süreli toprak kazanımları Lanzarote (1585), Madeira (1617), Vestmannaeyjar (1627) ve Lundy (1655) bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
Devlet altı yüzyıl boyunca
Doğu dünyası ile Batı dünyası arasında bir köprü işlevi görmüştür. Hâkimiyeti
altında bulunan topraklarda yaşayan halklar zaman zaman, toplu ya da yerel
ayaklanmalar ile Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır. Genel olarak din, dil
ve ırk ayrımından uzak durduğu için yüzyıllarca birçok devleti ve milleti
hakimiyeti altında tutmayı başarmıştır. Osmanlı İmparatorluğu, eski Türk
örf ve adetlerinin ve İslam kültürünün yükümlülüklerinin doğrultusunda bir
yönetim şekli belirlemiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi yapısında ve
hukuk kurallarının oluşumunda İslam dininin belirleyici bir rol oynaması,
Osmanlı İmparatorluğu'nun "islam devleti", dolayısıyla bir "din
devleti" olarak nitelenmesine neden olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu dönemi
bazı tarih uzmanlarınca[19][kaynak belirtilmeli] Osmanlı Hanedanı'nın ve
saray erkanının, Rum kadınlarla ve diğer Slav Hristiyan halklardan (Sırplar,
Bulgarlar, Arnavutlar vb. gibi) kadınlarla evlilik yapması, iskan
politikası sebebiyle devşirilen Hıristiyan çocukların Türk-İslam örf ve
gelenekleri ile yetiştirilip yeniçeri ordusuna ve devlet kurumlarına
alınmasıyla beraber, Türk tarihinin Roma-Doğu Roma tarihi ile
kaynaştığı dönem olarak görülür.
vikipedia
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…
vikipedia
Not: İçerik, internetten alıntılanarak derlenmiştir…