Halk
arasında “Battal Gazi Destanı” diye de anılan hikâyenin kahramanı “Battal Gazi”
dir. Bu kişinin kahramanlıkları etrafında meydana gelen menkıbeler ilk defa
Arapça “Zelhimme” adlı kitapta toplanır. Kitabın
ilk bölümünde Seyyid Battal Gazi’nin kahramanlıkları, 8. yüzyılda Bizanslılar’la yaptığı savaşlar ve İstanbul’u kuşatan Emevî kumandanı Mesleme’nin silâh arkadaşı Sahsâh’ın başından geçen olaylar anlatılır. Bir destan kahramanı olması dolayısıyla, kitabın ikinci bölümünde, o devirde ve daha sonraki devirlerde cereyan eden birçok olay da Battal Gazi’ye mâl edilir. Görüldüğü gibi destanın kahramanı Arap cengâveri olmasına rağmen, Türk halkı ona Anadolu gazilerine uygun bir ünvan olmak üzere Battal Gazi adını verir.
ilk bölümünde Seyyid Battal Gazi’nin kahramanlıkları, 8. yüzyılda Bizanslılar’la yaptığı savaşlar ve İstanbul’u kuşatan Emevî kumandanı Mesleme’nin silâh arkadaşı Sahsâh’ın başından geçen olaylar anlatılır. Bir destan kahramanı olması dolayısıyla, kitabın ikinci bölümünde, o devirde ve daha sonraki devirlerde cereyan eden birçok olay da Battal Gazi’ye mâl edilir. Görüldüğü gibi destanın kahramanı Arap cengâveri olmasına rağmen, Türk halkı ona Anadolu gazilerine uygun bir ünvan olmak üzere Battal Gazi adını verir.
12.
yüzyılda Dânişmendliler Devleti’nin gazi hükümdarları da Haçlılar ve
Bizanslılar’a karşı çetin mücadeleler verdikleri için, yaptıkları bu gazâlar
halk arasında Emevî-Bizans ve Abbasî-Bizans savaşlarının devamı gibi
gösterilmiş ve bu devirde geçen olaylar da Battal Gazi Destanı’na ilâve
edilmiştir. Böylece, 12. ve 13. yüzyıllarda Dânişmendliler Devleti bünyesinde
nesir halinde yazıya geçen “Battalnâme” adındaki Türkçe destan bu şekilde
meydana gelir.
Yazıya ne
zaman ve kimin tarafından geçirildiği bilinmeyen ve Türkçe’de çok çeşitli yazma
ve basma nüshaları bulunan eser Türk halkı arasında büyük rağbet görmüş, bazı
hikâyeler saz şairleri tarafından çeşitli meclislerde şifâhen (ağızdan, sözle)
okunarak yayılması sağlanmıştır. Destanın esas kahramanı Battal Gazi tipi
ayrıca bazı din kitaplarına, Yeniçeri Ocağı’nda okunan destanî hikâyelere ve
bazı tasavvufî şiirlere kadar da girmiştir.
Battal Gazi
Destanı, daha sonra, 18. yüzyılda Dârendeli Bekaî adlı bir halk şairi
tarafından manzum olarak ve 7000 beyit halinde yeniden kaleme alınmıştır.
Destanın
esas hikâyesi, idealist bir İslâm cengâverinin olağanüstü olaylarla dolu
macerasından ibarettir. Hikâyenin aslî kahramanı ise, İslâm dini uğrunda sadece
Rumlar ve diğer kâfirlerle değil, cinler, devler, cadılar ve ifritlerle de
çarpışmak zorunda kalır. Hikâyede ayrıca Battal Gazi’nin atı “Aşkar Devzâde” de
önemli bir yer tutar.
Türk
edebiyatı tarihinde Türkler’in İslâmiyet’i kabul ettikleri ve yerleşik
medeniyete geçtikleri dönemin yazılı ürünü olması bakımından ayrı bir önemi
olan destanda, önceki dönemin alp tipi yerine, bu defa İslâm uğrunda gazâ eden
gazî ve velî tipi geçer.