Köktürkler
yahut yaygın kullanımla Göktürkler, Büyük Hun imparatorluğundan sonra, Asya'da
kurulan ikinci büyük Türk devletidir. "Türk" sözcüğü ilk defa bunlar
zamanında bir devletin resmi adı olmuş ve Türklük değerleri her bakımdan
yüceltilmiştir.
Köktürkler,
hakimiyetleri boyunca (MS 552-745) Doğu Sibiryadaki Saha (Yakutlar) Türkleri
ile Karadeniz'in kuzey-batısındaki Bulgar Türkleri hariç bütün Türk asıllı
kitleleri kendi idareleri altında birleştirmiştirler. Bu bakımdan Hunlardan
sonra Asya'da Türk birliğini en geniş manada gerçekleştiren Köktürkler
olmuşlardır.
Kağanlığın
yıkılışından sonra etrafa yayılan Türk boyları, gittikleri her yere Köktürk
idari, siyasi ve kültürel yapısını taşımışlardır. Böylece, bugün R Türkçesi
konuşan Çuvaşlar hariç bütün diğer Türk unsurları (ve tabii olarak Türk lehçe
ve şiveleri) Köktürklerin izlerini, etkilerini taşır.
Köktürk adı II. Doğu kağanlığı döneminde dikilen
abidelerde (Bilge, Köl Tigin ve Tonyukuk) geçmektedir. Bu, "göğe ait,
ilahi, vasıfları Tanrı tarafından bahşedilmiş Türk" demektir.
1. I. Köktürk Kağanlığı: Köktürkler miladi 6. yüzyılda Altay
dağlarının doğu eteklerinde toplu bir halde geleneksel sanatları olan
demircilikle uğraşıyorladı. Ve fedaratif bir yapıyla bağlı bulundukları
Juan-juan (Avarlar)lara silah imal ediyorlardı. 635 yılında yabguları Bumın
(Çince Tumen<Türkçe Tuman "Duman")ın hükümdarlığında Avarlara baş
kaldırdılar. 552'de Avarların çökmesi ile Bumın il-kagan unvanı ile tahta çıktı. Merkez olarak da
Hunların Orhon ırmağının batısında yer alan başkenti Ötüken'i tayin etti. Devletin batı kanadını
Bumın'ın kardeşi ‹stemi, yabgu unvanı
ile yönetmeye başladı. Bumın Kağan devleti kurduğu yıl öldü. ‹stemi batıda ‹ran
ve Bizans sınırlarını fethe devam ederken başa Bumın'ın oğlu Kara (Çin. K'olo)
geçti. Kara Kağan'ın aynı yıl ölümü üzerine Mukan (553-572) Kağan hükümdarlık
tahtına oturdu. I. Köktürk hanlığı en parlak devrini bu kağan zamanında
geçirdi. ‹lk önce iyice zayıflayan Juan-Juan devletini ortadan kaldırdı (555).
Sonra doğuda Kitanların ve kuzeyde Kırgızların topraklarını Köktürk hakimiyeti
altına aldı. 568 yılında Çin imparatoru ile akrabalık kurarak güneyden
gelebilecek tehlikeleri bertaraf etti.
Devletin
batı kanadının askeri komutanı (yabgu) ‹stemi (552-576)'nin kumandasındaki
ordu, kısa zamanda Altay dağlarının batısını, Issık-Köl ve Tanrı dağlarına
kadar hakimiyeti altına aldı. Dönemin kuvvetli iki devleti olan Sasanilerle
Bizans'ı Köktürk siyaseti doğrultusunda bir çizgiye oturttu. Soğdluları ‹ran'a
karşı koruyarak ‹pek Yolu ticaretini kontrol altına aldı. Ayrıca İran'la Bizans
arasında karışıklık çıkararak devletin batıdaki manevra kabiliyetini
kolaylaştırdı.
Mukan Kağan
572'de öldü. Zamanında devlet muazzam bir genişliğe ulaşmıştı. Kore'den Hazar
denizine kadar olan 10.5 milyon km2 'lik alan Köktürklerin hakimiyeti altına
girmişti. Kitabelerde Mukan Kağan'ın Türk milleti için yaptığı fedakarlık ve
kahramanlıklar uzun uzun anlatılmakta, yuğ törenine Kore'den Bizans'a kadar
bütün ülkelerin temsilcilerinin katıldığından söz edilmektedir.
Mukan'ın
yerine kardeşi T'a-po geçti (572-581). T'a-po toprakların genişliğinden dolayı
devleti iki idari kısma ayırarak doğusuna kardeşi K'o-lo'nun oğlu şe-t'u
(Işbara)yu, batısında da küçük kardeşi Jotan'ı kağan unvanları ile tayin etti.
Yumuşak bir tabiata sahip olan T'a-po daha sonra bir Çinli prensesle evlendi.
Ülke topraklarını Budist rahiplere açarak onların misyonerlik faaliyetlerine
rıza gösterdi. Halkın gözünde itibarı iyice azalan T'a-po 581'de öldü. Yerine
devlet meclisi kararı ile Işbara hakan oldu. 582'de de hakanlık resmen ikiye
ayrıldı.
2. Doğu
Köktürk Kağanlığı: Zor şartlar altında
başa geçen Işbara, dengeyi sağlamakta, memleketi huzura kavuşturmakta zorlandı.
Bir taraftan ordu içindeki huzursuzluklar, diğer yandan Çin'de iktidarını
sağlamlaştıran T'ang sülalesi yönetimi iyice güçleştirmekteydi. İsyan eden ordu
komutanlarına karşı Çin'den yardım istemek zorunda kaldı. Böylece, Çinliler
ezeli düşmanları olan Türkleri asimile etme yoluna gittiler. Halkı Çince
konuşmaya, Çinliler gibi giyinmeye, Çin adetlerini kabul etmeye zorladılar.
Köktürk
hakanlığının iyice zayıflaması ile Türk ahali Çin'e iltica etmeye başladı.
Hükümdar ailesi içinde kargaşalıklar çıktı. Bu karışıklıkta Işbara öldü. (587).
Yerine geçen kardeşi Baga Çor ve arkasından devlet meclisince hakan ilan edilen
Tulan (588-600) döneminde de durum düzelmedi. Çin'in sonu gelmez hile ve
desiseleri ile Tulan'ın yerine geçen K'i-min (600-609) Batı Köktürklerin kağanı
Tardu'ya karşı kışkırtıldı. Fakat başarı elde edemedi. K'i-min, zamanında
Işbara'nın reddettiği Türkleri Çinlileştirme tekliflerini kabul etti. Ancak
ölümünden sonra başa geçen oğlu şi-pi (609-619) Köktürklerin haysiyetini biraz
kurtardı. 5-6 yıl içinde ülkedeki dağınıklığı bir ölçüde giderdi. Ülkeyi tekrar
itaat altına aldı.
Çin
hükümdarı Yang-ti'nin şi-pi'ye karşı hile ve desiseleri tutmayınca Çin'de
itibarı sarsıldı. Ona karşı olan muhalefet güçlendi. Şi-pi bu fırsattan
yararlanarak kendisine sığınan Liang Shi-tu'yu Çin kağanı ilan etti.
Şi-pi'den
sonra hakan olan Ç'u-lo (=Çullukş) (619-621) kardeşinin sert siyasetini takip
etti ise de karısı Çinli prenses İ-çing tarafından zehirlenerek öldürüldü.
Hakan olan kardeşi, dirayetsiz bir kişiliğe sahip K'ie-li (621-630) zamanında
Doğu Köktürkleri de dağılmış oldu. Fakat, bu dağılış resmi anlamda bir yokoluş
değildir. Çin'in kuklaları olan bir takım kağanlar, sarayın emrinde oradan
oraya sadakat ziyaretleri yapıp durmuşlardır. Bu durum 50 yıl devam etmiştir.
Esaret altındaki Türk kitleleri zaman zaman
Çinlileştirme politikalarına baş kaldırmışlar, daha sonra gelecek
nesillere istiklal ruhunu aşılamışlardır. Bunların en meşhuru, 639 yılında
T'ang imparatorunun sarayında görevli Köktürk prensi Kürşad'ın 39 arkadaşı ile
Çin sarayını basmasıdır.
3. II. Köktürk Hakanlığı: 630-680 yılları Köktürklerin hakimiyetlerini
kaybettikleri hazin bir devir oldu. Köktürk abideleri' nde belirtildiğine göre,
bu fetret devrinin yaşanmasına;
a) Devlet adamlarının
kifayetsizliği,
b) Türk kaviminin tedbirsizliği,
c) Çin'in kurnazca politikası ve
yıkıcı propagandası, yol açmıştır.
Köktürk
tarihinin bu 50 yıllık fetret devrinin sonunda Aşena soyundan Kutlug istiklal savaşına girişti.
Kutlug, önce Çin'in kuzeyindeki Türkler arasında gizlice teşkilatlandı.
Çevredeki ileri gelen beyleri göreve davet etti. Bu davete iştirak edenlerin
sayısı kısa zamanda 5.000'i buldu. Bunların içinde ünlü devlet adamı Tonyukuk
da vardır.
Kutlug ile
Tonyukuk önce Türklerce kutsal bilinen Hunların ve I. Köktürk kağanlığının başkenti,
stratejik önemi haiz olan Ötüken'i ele geçirdiler. Burada, ilk önce İnek Gölü
kıyısındaki Oğuzlar bertaraf edildi. Bu savaştan sonra Kutlug han ilan edildi
ve ‹lteriş (=ili, ülkeyi toparlayan) unvanını aldı. Kardeşi Kapgan'ı şad,
Tonyukuk'u da devlet müşaviri (aygucı) yaptı.
Bundan
sonra artık, yeni devletin ihtiyacı olan yiyecek, giyecek ve özellikle de at
gibi zaruri madde ve vasıtaları elde etmek amacıyla Çin'e akınlar düzenlendi.
Bu akınlar genellikle Seddin kuzeyindeki Çin garnizonlarına yönelik oldu.
Kutlug 682-687 yılları arasında toplam 46 sefer düzenledi, Çin vali ve
kumandanlarını mağlup etti.
Bu arada,
kuzeydeki Türk ve diğer kavimlere karşı da birçok akınlar düzenlenerek onlar da
kontrol altına alındı. Böylece Köktürk devleti yeniden kurulup teşkilatlandı.
‹lteriş, 692 yılında Ötüken'de kurt başlı bayrağı altında öldü.
İlteriş
öldüğünde biri 8 (Bilge) diğeri 7 (Köl Tigin) yaşında olmak üzere iki oğul
bırakmıştı. Kardeşi Kapgan (="Fatih") hakan oldu. Kapgan Kağan Türk
tarihinin yetiştirdiği büyük fatihlerden ve uzak görüşlü devlet adamlarından
biridir. En büyük siyaseti, Çin'i baskı altında tutarak Asya'daki bütün Türk
kavimlerini Köktürk bayrağı altında toplamaktı.
27 yaşında
kağan olan Kapgan'ın ilk seferi 693 yılında Çin üzerine oldu. Ling-çu ve Ordos
eyaletlerine esaslı darbeler indirdi, Çin'i haraca bağlayarak, ipek, darı ve
ziraat aleti aldı. Sonra Kögmen dağlarını aşarak Kırgızları kontrolü altına
aldı. Çin'e 100 bin kişilik bir orduyla akın düzenleyip denize kadar ulaştı.
Aynı yıl Kapgan kağanın oğlu İnal ile Bilge'nin komutasındaki batı orduları
grubu, Altayları aşıp "Türk bodun"dan olduğu halde yanlış hareket
yapan Türgiş (On-oklar)leri dize getirdiler. Bütün bu bölgedeki Türk
unsurlarını Köktürklere bağladılar.
Daha sonra,
aynı batı orduları grubu Maveraünnehr seferine çıktı. Orada ilk defa müslüman
Araplarla karşılaştılar. Köktürk yazıtlarında bunlara Tezik (Tony. s. 45) denilmektedir. Fakat, burada
herhangi bir çatışma olup olmadığı hakkındaki bilgiler kesin değildir.
Doğuda,
kağanın kumandasındaki Türk ordusu akınlarına devam ediyordu. 702'de Çin'e tam
20 sefer düzenlendi.
Bu arada,
devletin sınırları genişledikçe hakimiyet altındaki toprakları kontrol etmek
güçleşiyordu. Bir taraftan Çin'in tahriki, diğer yandan Kapgan kağanın gittikçe
şiddetlenen sertliği memlekette karışıklıkların çıkmasına zemin hazırladı. 714
yılında devletin asıl kitlesi olan Oğuzların isyanı zorla bastırıldı. Kapgan
kağan bu seferden Ötüken'e dönerken Bayırkuların pususuna düşürüldü ve
öldürüldü. (22 Temmuz 716).
Kapgan
Kağan'ın yerine oğlu İnal (Bögü) geçti. Fakat, bu zor dönemde karışıklıkları o
da önleyemedi. Üstüste gelen mağlubiyetler halkın hakana olan güvenini
yitirmesine yol açtı. İnal Kağan ve yakınları, Bilge ve Köl Tiğin'in
hazırladıkları bir ihtilalle öldürüldüler.
Bilge,
kardeşi Köl Tigin'in ısrarı üzerine kağan oldu (716-734). Köl Tiğin de ordu
komutanlığına getirildi. Bilge ve Köl'ün yaptıkları ihtilalde, -müşavir
olmasına rağmen Bilge'nin kayınpederi olduğu için- öldürülmeyen Tonyukuk tekrar
müşavirliğe getirildi.
Bilge Kağan
Çin ile iyi geçinmek niyetinde idi. Çünkü, Köktürkler dağınıktı ve güçlerinden
çok şey kaybetmişlerdi. Fakat, Çin boş durmuyordu. Basmıllarla birleşerek
Köktürkleri bertaraf etmek istiyordu. Tonyukuk'un dahiyane planı ile önce
Basmıllar üzerine gidildi. Sonra Çin'e şiddetli bir saldırı düzenledi. şan-Tan
savaşında Çin ordusu perişan edilerek Beşbalık ele geçirildi. Batıdaki
Türgişler tekrar itaat altına alındı. Tonyukuk 725'te ölür. ‹lteriş, Kapgan ve
Bilge zamanında devlete tam 46 yıl hizmet eden bu dahi ve stratejist devlet
adamı hakanlığın adliyesini ve ordusunu tanzim etmişti. Zamanındaki dini ve
kültürel cereyanları takip etmiş, hakanları ona göre yönlendirmişti. Alman
bilim adamları bu yüzden ona "Köktürklerin Bismarck'ı" demişlerdir.
Tonyukuk ölünce hatırasına, kendi ağzından yazılmış olan bir kitabe Orhun'da,
Bayın-çokto mevkiinde dikilmiştir.
731'de Köl
Tigin 47 yaşında ölür. Eski Türk takvimine göre, koyun yılının 17. günü= 27
şubat 731. Adına, ağabeyi Bilge tarafından bir kitabe dikilmiştir. Bilge'nin
ağzından yazılan bu kitabeyi Köl Tigin'in atısı (yeğen) Yolluğ Tigin 20 günde
yaşmış, Çinli ustalar ise taşa kazımışlardır.
İki büyük
yardımcısını kaybeden Bilge'nin, bundan sonra 734 yazında Kitan ve Tatabılara
karşı kazandığı bir zafer dışında her hangi bir faaliyeti görülmüyor. 25 Ekim
734'te, 50 yaşında iken nazırlarından Buyruk-çor tarafından zehirlenerek
öldürüldü. 19 sene şad, 19 sene kağanlık yaptı. Çin kaynaklarına göre,
"Türk milletini çok sevmekle temayüz etmiş bir kağandı". Cenaze
töreni 22 Haziran 735'te yapıldı. Kendi adına, kendi ağzından yazılmış bir
kitabe dikildi.
Bilgenin
ölümü üzerine önce Türk Bilge Kağan, sonra kardeşi Tengri Kağan tahta geçti.
740 yılında tahtta yine bir Tengri Kağan vardı ve bu bilgenin oğlu idi. Hakan
çocuk denecek yaşta olduğu için idare, annesi (Tonyukuk'un kızı) P'o-fu'nun
eline geçti. Bu hatun da devlete hakim, karışıklıklara engel olamadı.
Basmıllar, Karluklar ve Uygurlar anlaşarak vaziyete hakim olarak, Aşena
hanedanından gelen Basmıl başbuğunu kağan ilan ettiler (742). Köktürk hakanı
Ozmış ve sonra da onun küçük kardeşi son Köktürk hakanı Po-mei'yi öldürdüler.
Bu arada müttefiklerin arası açıldı. Basmıl kağanı ortadan kaldırılarak Uygur
başbuğu Yabgu K'eh-li Tu-fa Kutluğ Bilge Köl
unvanı ile kağan ilan edildi (745). Böylece, Türk tarihinde, 552-745
yılları arasında tam 193 yıl devam eden Köktürk hanedanı sona ermiş, yerine bir
başka Türk hanedanı olan Uygurlar geçmiştir.
dilimiz.com