Vefatının Sene-i Devriyesi'nde Türk
Destanları'nın Efendisi Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu Üzerine
"Şol gökleri kaldıranın
Donatarak dolduranın
"Ol!” deyince olduranın
Doksandokuz adı ile."
(Niyâzi Yıldırım Gençosmanoğlu)
"Şiir, en müessir (iz bırakan,
dokunaklı) ifade tarzıdır." diyerek,
11 yaşında şiirle tanışmıştır
Gençosmanoğlu...
İlk şiir kitabı "Bozkurtların
Ruhu" 1952'de yayınlanmıştır...
Şiirleri; Orkun, Aras, Türkeli, Türk
Yurdu, Töre ve Türk Edebiyatı gibi Milliyetçi çizgideki dergilerde
yayınlanmıştır.
Şiirlerinden bilinmeyenler
bilinenlerden çoktur.
Şiirlerinde edebi olarak, Hüseyin
Nihal Atsız'ın ülkü ruh ve malzemesini verdiği Türk tarihini ırki ve hamasi
açıdan değerlendiren bir milliyetçiliği benimsemiştir.
1969 yılında Hüseyin Nihal Atsız
Hocamız'ın "Bozkurtların Ölümü" adlı eserini "Kür Şad
İhtilali" adıyla nazma çekerek, bu ölümsüz eseri destanlaştırmıştır...
Türk milletinin târihine, kültürüne ve
meselelerine vâkıf olan Niyâzi Yıldırım Gençosmanoğlu, İslâmiyet'in ve
Türklüğün en güzel motifleriyle işlediği destanlarıyla Türk Edebiyâtına çok
şeyler kazandırmıştır.
"Destanlar Burcu” şairimizin en
hacimli şiir kitabıdır.
"Kürşad İhtilâli Destanı”,
"Malazgirt Destanı”, "Kopuzdan Ezgiler” ve "Destanlarda Uyanmak”
adlı kitaplarla son yıllarında yazdığı şiirlerden ve destanlardan
oluşmaktadır...
Kitabın önsözünde şiiri
"şuurumuzun gıdası” olarak tarif eden Gençosmanoğlu, sanat gayesini burada
şöyle açıklar;
"Şiir yazmaya başladığımdan
bugüne kadar, millî şuuru canlı tutmaya, geçmişi; ak ve kara, acı ve tatlı
günleriyle hatırlatmaya ve geleceğe doğru, hergün yeniden bilenmiş bir millî
şuûru ve îmanı genç nesillere vermeye çalıştım.”
Destan türünde yazdığı diğer eserleri
ise şunlardır:
* Kür Şâd Destanı (1970),
* Malazgirt Destanı (1971),
* Bozkurtların Destanı (1972),
* Kopuzdan Ezgiler (1973),
* Salur Kazan Destanı (1974),
* Boğaç Han Destanı (1978),
* Destanlarda Uyanmak (1979),
* Destanlar Burcu (1990),
* Alp Erenler Destanı (1991)
Niyâzi Yıldırım Gençosmanoğlu deyince
aklıma neler gelmez ki benim...
"Besmele” gibi vazgeçmediği,
"Şol gökleri kaldıranın
Donatarak dolduranın
"Ol!” deyince olduranın
Doksandokuz adı ile." ...
dörtlüğü,
Şimdilerde toplulukların ağzından
duyduğumuz Gençosmanoğlu'nun Malazgirt Marşı'ndan alıntı olan, "Ya Allah!
Bismillah! Allahüekber!” nidâları,
Destanlarındaki, "İ'lâ-yı
Kelimetullah” ülküsü,
Mısralarının arasındaki Şeyh
Edebâli'den, Mevlânâ'dan, Yunus'tan, Hacı Bektaş-ı Veli'den nefesleri...
Gençosmanoğlu, Türk Milliyetçileri
için destansı bir deryadır.
Ne mutlu ki bu deryadan bir nebze
alabilene...
Niyâzi Yıldırım Gençosmanoğlu, 11
yaşında başladığı şiir yazmaya, kendisine ait "Aylardan Ağustos, günlerden
Cumâ” diye başlayan Malazgirt Marşında da belirttiği gibi, 1992 senesi Ağustos
ayının 21’inde Cumâ günü İstanbul’da 63 yaşında vefat ettiği güne kadar devam
etmiştir.
Türk Milliyetçisi'yim, Türkçüyüm,
Ülkücüyüm, Vatanseverim diyen Türk Gençlerine tavsiyemdir...
Gençosmanoğlu okuyun...
Okuyun ki; ülkünüz ile heyecanınız,
azminiz ve ferasetiniz hep taze kalsın...
Türk Destanları'nın efendisi,
Büyük Türkçü,
Yiğit Dava adamı,
Türk Milliyetçileri'nin
hürmetlilerinden,
Vatan şairimiz Niyâzi Yıldırım Gençosmanoğlu'nu,
Vefâtının sene-i devriyesinde,
Rahmet, minnet ve özlemle anıyorum.
Ruhu şâd, mekanı cennet olsun!
21-08-2015445
.